12 Haziran 2022 Pazar

Biz Bu Haltı Niye İşledik? *

Üstadım, bir ekonomik sıkıntıdan geçtiğimiz malum. Sebepleri arasında güvensizlik, yönetim yanlışları, inatçılık, iç ve dış güçler, yanı başımızdaki savaş, salgın, emtia sıkıntısı, israf, kur garantili TL, cari açık, zamlar; köprü, yol ve hastanelere geçiş garantisinin verilmesi vs. sayılabilir. Bunların üzerinde durmayacağım.

Nereye gelmek istiyorsun?

En büyük sorunlardan biri dövizin ateşinin söndürülememesi yani TL’nin döviz karşısında erimesi.

—Kur Garantili TL ile tedbir aldılar. Üzerinde köpük varmış. 

—İyi de tekrar aynı seviyeye yaklaştı. Yakında Aralık 2021'deki seviyeyi geçecek. Madem kısa zamanda eski hamam eski tas olacak idiyse, biz bu kur garantisini niye verdik? Şimdi bir de dövizini bozdurup TL'ye yatıranlara ilave para verilecek. Bu yük de bize binecek. Akıl var, mantık var, bizim olmayan paraya garanti verilir mi hiç?  

—Sana önce bir anekdot anlatayım:

“Bir borsacı yanına yetiştirmek üzere yeni bir çırak alır. Borsanın inceliklerini anlatır çırağına. Arlarında şu konuşma geçer:
—Bak evladım, borsayı iyi değerlendireceksin. Fırsatları lehine çevirmeyi bileceksin. Ayağına gelen fırsatı asla geri tepmeyeceksin.

Çırağı da hocasını can kulağıyla dinler. Yürürken bir parka girerler. Borsa ustası yerde bir köpek pisliği görür ve talebesine,
—İşte fırsat ayağına geldi. Şu köpek pisliğini yala. Al bir milyarı benden.
—Ustam olur mu öyle şey, pislik yalanır mı hiç?
—Borsa fırsatları değerlendirme yeridir. İşte fırsat.
Çırak, çaresiz köpek pisliğini yalar. Karşılığında ustasının uzattığı bir milyarı cebine koyar. Ağzı batsa da iş yapmadan kazandığı para hoşuna gider.
Yürürlerken parkın çıkışına gelirler. Yerde bir köpek pisliği daha. Çırak ustasına seslenir.
—Ustam, aha bir köpek pisliği daha. Madem borsacı olacağız. Haydi yala, al bir milyarı benden.
Ustası da pisliği yalar. Çırak az önce ustasının kendisine verdiği bir milyarı geri verir. Az daha yürürler. Çırak şaşkınlıkla:
—Ustam, senin bir milyar sen de benim bir milyar da bende. İşin garibi ağzımızdaki köpek pisliği de işin çabası. Biz ne anladık ve ne kazandık bu işten?
—Öyle deme. Borsaya biz bu şekilde iki milyarlık işlem hacmi gerçekleştirdik”.

—İyi de burada herkesin parası yine cebinde kalmış. Sadece ağızlarına pislik ilave olmuş. Bu da ağızdan nasıl çıkar, ayrı bir konu. 

—Aynı şey değil elbet. Bu borsa anekdotunda ustanın da çırağın da paraları cebinde kalmış. TL'nin döviz karşısında erimesi sonucunda başta akaryakıt ve enerji olmak üzere tekrar tekrar zamlar yapılacak. Hoş, kur garanti dolayısıyla yerinde sayarken de zamlar yapıldı. Bu da orta, dar gelirlinin ve sabit gelirlinin alım gücünü iyice yok edecek. Halkın alım gücü azalırken döviz ve enflasyon belasıyla fakirin parası birilerinin cebine girecek. Üstüne üstlük kur garantisinden dolayı mevduat sahiplerine ilave paralar ödenecek. Kuru dizginleyemeyecek idiysek, piyasanın ateşini söndüremeyecek idiysek, zamlara dur diyemeyecek idiysek, millet hala önünü göremeyecek idiyse biz bu kur garantili TL mevduatı niçin verdik? Gerçekten biz bu haltı niye işledik? 

*02/07/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.

11 Haziran 2022 Cumartesi

Mental Yorgunu *

—Babacığım, falanı niye görevden aldın? 

—Yaramazdı evlat. 

—Falanı? 

—Güvenilmez biriydi. 

—Şunu? 

—Para düşkünü. 

—Ya şu? 

—Amaları çoktu.

—Falan? 

—Gösteriş budalasıydı. 

—Şu? 

—Makam, mevki hastasıydı. 

—Şu? 

—Ön plana çıkmaya çalışıyordu. Yerimde gözü vardı. 

—Falan? 

—Sorma, çok nankör biriydi.

—Ya bu?

—Sözümü dinlemedi. Sor sor. Herkesi sor. Zira hepsine verebilecek cevabım var. 

—Bu kadar kafi, baba. Başka bir soru soracağım. 

—Sor evlat. 

—Anlattığın kadarıyla çevrendeki herkes kötü bir sen iyisin. Acaba, bu dünyada senden başka, başka iyi insan var mı? 

—Biraz sen varsın. O da sulbümden olduğun için. Bir sen, bir ben. Neyine yetmez bu dünyanın.

—Peki baba. Aklıma bazı kişiler daha geldi. Onlarla aran iyiydi. Onları niçin görevden aldın? 

—Onlar mental yorgunuydu. 

—Yorgunu anladım da mental ne demek? 

—Bir çeşit zihin yorgunu. 

—Daha da faydalanamaz mıydın onlardan? 

—Yok oğlum. Onların bana verebileceği bir şey kalmadı. 

—Ciddi olamazsın. 

—Hem de hiç olmadığı kadar. 

—Peki, sende de bu yorgunluk olamaz mı? 

—Kırıldım evlat sana. 

—Kırılma baba ama sanki sen de yorgun gibisin. Çok çalışınca insan yorulur haliyle.

—Yorgun olabilirim ama benimki mental yorgunluğu değil. Herkes yorulur, mental yorgunu olur ama ben olmam. Bunu böyle bil. Sonra diyelim ki mental yorgunu oldum. Kime bırakacağım? Yerimi dolduracak mı var sanki? Haydi ben bıraktım. Beni bana bırakacaklar mı sonra? Çevrem benden nasıl vazgeçecek? 

—Yerin doldurulur mu, doldurulamaz mı bilmiyorum. Çevren senden vazgeçer mi, onu da bilmiyorum. Bildiğim, mezarlıkların kendisini vazgeçilmez sanan insanlarla dolu olduğu.

*04/07/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır. 

9 Haziran 2022 Perşembe

Kimlerin Bu Ülkeye Verebileceği Yoktur? *

Eleştiriye gelmeyenlerin ve eleştiri yapanları düşman belleyenlerin,

Gerçekleri örtenlerin, gerçeğin bir kısmını söyleyip bir kısmını gizleyenlerin,

Gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerin,

Yok öyle değil diyerek yanlışı körü körüne savunanların,

Sevdiklerinin ve savunduklarının üzerine toz kondurmayanların, görüşlerini onlara göre ayarlayanların,

Tespitleri hakaret kabul edenlerin, başkasına ağzına geleni söyleyenlerin,

Realiteye, başkasında da var deyip savunmaya geçenlerin,

Acıyı, sıkıntıyı, gerçekleri yok kabul edenlerin,

Gerçekler ayan beyan iken gerçeklerle yüzleşmeyenlerin,

Ateşin düştüğü kimselere bir empatiyi esirgeyenlerin,

Acaba biz de hata yapmış olabilir miyiz dahi demekten kaçınanların,

Farklı görüşlere kulak tıkayanların,

Sorunları pansuman tedbirlerle geçiştirmeye çalışanların,

Algılarla gündem saptıranların, 

Yanlışta ısrar edenlerin ve bunu inatla sürdürenlerin,

Gülüp ayıpladıkları başlarına defalarca geldiği halde hiçbir şey yokmuş gibi pişkin pişkin sırıtanların,

İşler tersine gidince gerçekleri ve yanlışı kabul yerine, savunmaya geçip durmadan gerekçe ve bahane üretenlerin,

Yapacaklarını anlatacakları yerde durmadan başkasını kötüleyenlerin ve öcü gösterenlerin,

Ömürleri “u” dönüşüyle dolu olduğu halde benim kitabımda geri adım yok diyenlerin,

Düşmanlıkta ve sevgide aşırı gidenlerin, bir zaman sonra düşmanlarıyla kol kola girenlerin, dostlarını da düşman belleyenlerin,

Gerçekler yüzlerine söylendiği zaman ağzına gelen küfrü edenlerin,

Sorumsuzluklarını hoyratça kullananların,

Üslupları berbat olanların,

İnsanları durmadan kutuplaştıranların,

Söyledikleriyle yaptıkları örtüşmeyenlerin,

Dini ve değerlerini emellerine alet edenlerin,

Slogan ve hamasetten başka sermayesi olmayanların…

*16/09/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.