6 Mart 2017 Pazartesi

Hizmette Sınır Tanımayan Belediyemiz

Büyükşehir Belediyemiz göz dolduran hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Atlı zabıtalarımız arzı endam etmeye başladı. Türkiye'de bir ilk olma özelliğini taşıyormuş bu uygulama. Kimin aklıysa alnından öpmek lazım.

Anladığım kadarıyla birileri macera peşinde. Reklamın kötüsü olmaz. Reklam reklamdır mantığından hareket ediliyor olmalı. Konyalı'nın aklıyla dalga geçiliyor. Sanki Konya'da vasıtanın giremediği sokaklar varmış gibi. Öyle zannediyorum ata ihtiyaç yok. Hangi akla hizmetle at alınıyor, para veriliyor. Bu atların bakımı kolay sanılıyor. Bu atlar için ahır gerekiyor. Saman, yem gerekiyor. Atlara bakacak kişi lazım. Atın nalı vs. hepsi masraf. Arabadan daha külfetli ve masraflı olacağını düşünüyorum. Atların kaç paraya alındığını ise aklıma bile getirmek istemiyorum.

Bu at alma kimin fikri, kimin onayı ise iyi yapmadığını, yerinde karar vermediğini düşünüyorum. Kendini yenileyemeyenin, yeni bir şeyler üretemeyenin macera peşinde koşmasından başka bir şey değildir. Millet aya giderken yaya kalma demektir. Çağ dışı bir zihniyeti temsil ediyorlar. Milletin parasını çarçur etmektir. Yazık gerçekten. Alaaddin-Adliye arasına yapılan hafif raylı sistem hizmeti ölü bir yatırım iken şimdi de zabıtaya at hizmeti olsa olsa evlere şenlik bir projedir. Üçüncü dönemi olmasına rağmen hizmet üretemeyen bir zihniyetin tükenmişlik sendromudur.

Halbuki üç dönem ardı arkasına başkan seçilen birinden, ölmez eserler bırakması beklenirken gülünç duruma düşürecek böylesi hareketler maalesef seçildiği partiye zarar vermektedir. 06.03.2017

Bir sevindim, iki üzüldüm

Bugün toplu ulaşım aracına binince bir gencimiz yerini verdi:
-Üzüldüm; gencimizi rahatsız ettim diye,
-Sevindim; gençlerimizin içerisinde büyüklerine saygı gösterenler hala var diye,
-Üzüldüm; yer verildiğine göre yaşlanmışım diye. 06.03.2017

Kokteyl Dedikleri

İsmini duyardım ama yenir mi, içilir mi, orada ne yapılır, nasıl davranılır bilmezdim. Öğrenmek için çok da merak etmedim.
Kokteylden bahsediyorum. Nedense bu isim de bana garip gelen isimlerden biri. Anlamını bilmesem de bende iyi çağrışım bırakmayan isimlerden. Hayatımda aldığım kokteyl davetlerine katılmadım. İlk defa geçen yıl birine katılarak milli oldum. Bu sene de ikincisine katıldım. İki yıldır katılmak suretiyle kokteylin ne olduğu hakkında gözlemlerime dayanarak ne olduğunu nispeten anladım. Bugün üşenmedim sözlük anlamına baktım. TDK sözlüğünde karşıma:
"1. Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki, 2. Yeri ve zamanı önceden belirlenen, ayaküstü sohbetlerin yapıldığı içkili toplantı" şeklinde bir anlam çıktı.
Kelime İngilizceden geçmiş bize. Her iki anlamında da içki var. Boşuna ön yargılı davranmamışım demek ki bugüne kadar. Bereket bizimkiler içkisizdi. Zaten içki olsaydı katılmazdım. Benim katıldıklarım 2.kısma giriyor. Tek farkı içkisizi. 
Firmalar kendilerini tanıtmak, bilgilendirmek vs amacıyla düzenliyor. Bunun için de 5 yıldızlı otelleri kiralıyor. Davetliler belirlenen saatte geliyor, her gelen davetli yuvarlak masalara bir göz atıyor, tanıdığım biri var mı diye. Herkes taşıdığının etrafında toplanıyor. Masalara konan kurabiyelerden atıştırırken bir taraftan da birbirleriyle laflamaya çalışıyor. Kulakları da yapılan konuşmalarda. Her konuşma bitiminde ise alkışlar. İçki bardağını andıran bardaklardan içilen meyve suları da menüde olanlardan. Tüm bunlar icra edilirken herkes ayakta tabi. Sandalye yok. Salon ve masalar, bize İngilizce'den geçmiş kokteyl kelimesinin anlamına uygun bir şekilde dizayn edilmiş. Zaten sandalye olsaydı toplantının ruhuna aykırı olurdu.
Çağırdığın misafiri ucuzundan ağırlama gibi geldi bana. Evine gelen misafiri oturtmadan ayak üstü laflayarak savmak bunun adı. Misafiri, geldiğine-geleceğine pişman ettiren etkinlik dense yeridir. Geç de olsa kokteylin ne anlama geldiğini, içeriğinin ne olduğunu anladım anlamaya da...Bu şekil davetlileri ayakta bekletme işini yapmak için yer olarak otellerin seçilmesini pek anlayamadım. 
Kokteylin mana ve ehemmiyetine aykırı olacak ama yine TDK sözlüğünde kaba konuşma olarak yerini alan şu söz gözümün önüne geldi: "Ayranı yok içmeye, atla gider s.çmaya."
Ben kokteylin ne olduğunu öğrendim. Merakımı giderdim. Üstelik acemilik çekmeyesin diye dilim döndüğünce sana anlatmaya çalıştım. Sana iyi kokteyller!.. 06.03.2017