3 Ocak 2017 Salı

Özel güvenlik ne işe yarar?

Nerede bir kamu-kurum, özel sektör varsa buraların güvenliği özel güvenlik ile sağlanır. Hastaneler, bankalar, okullar, siteler... bile aynı şekilde korunur.

Banka vb bir kaç yer dışında özel güvenlik olarak görev yapanların silah taşıma/bulundurma/kullanma yetkileri yok bildiğim kadarıyla. Gece kulübünde görev yapan güvenlik görevlisine teröristi gördüğün zaman ne yaptın diye sorulduğunda: "Ne yapacaktım? Kaçtım" diye cevap vermiş. Terörist zaten uzaktan gelirken başta silahı olan polis olmak üzere kapıda gördüğünü taramış. Nasıl ki hırsıza kilit dayanmıyorsa sinsi bir şekilde öldürmek için gelene de silah veya silahlı olmak bir işe yaramıyor. Katil, polise kurşun sıkarken özel güvenlik  belki caniyi vurabilirdi eğer elinde silahı olsaydı. Birden fazla kişide silahın olduğunu bilen biri bu şekilde soğukkanlı davranamayabilirdi.

Devletin her yere yeteri kadar polis veremeyeceğine göre kamu kurum ve kuruluşlarının ve kamu adına amme hizmeti yapan yerlerin güvenlik ve asayişini sağlamak için özel güvenlik hizmetinden faydalanılması yerinde bir tasarruftur. Fakat silah bulundurma-kullanma ruhsatı ve yetkisi olmadığından bu tasarrufun hiçbir caydırıcı yönü yoktur. Teşbihte hata olmasın bostan korkuluğu gibi bir görev icra ediyorlar. Bu durumda özel güvenlik sadece düzgün olan, kurallara uyan kişilere karşı faydalı bir görev ifa edebilir. Bu görevi bu kurum ve kuruluşlarda çalışan bir kapıcı veya hizmetli de yapabilir.

Uluslararası şer güçlerinin terör üssü seçtikleri Türkiye'de güvenlik caydırıcı olmalıdır. İnsan yoğunluğunun çok olduğu, korunması özel bir öneme sahip stratejik yerlerin korunmasında azami gayret gösterilmeli, özel-resmi güvenlik güçleri artırılmalı, özel güvenlikle korunacak yerlerde görev yapan özel güvenlik personeli silahlandırılmalıdır. Binanın içi, dışı; binaya giden yol, sokak ve cadde gibi yerler kamera/mobesa ile döşenerek sürekli izlenmelidir. Tehlike kapıya gelince gafil avlanmaktan ziyade menzile düşen şüpheli derdest edilmelidir. Şehrin her yerine döşenen mobesalar oluşturulan tim tarafından gece-gündüz izlenmeli, dikkat çeken şüphelileri gerekli mercilere anında rapor etmelidir. Devleti yönetenler, il ve ilçelerde görev yapan mülki amirler, hakim ve savcılar vb dışında sivil-resmi herkesin telefonu hakim iznine gerek kalmadan hep dinlenmelidir.

Devlet, iç istihbarata önem vermeli, dış istihbarat ile bilgi akışı sağlamalıdır. Tabir yerindeyse ülkede kuş uçurtmamalıdır. Ohal'i vatandaş olarak iliklerimize kadar hissetmeliyiz.

Gördüğünüz gibi özel güvenlik konusunu ele almaya çalışırken iş döndü dolaştı güvenliğe geldi.  Hasılı derdimiz büyük. Allah  bu ülkeye, bu millete yardım etsin. 03.01.2017


2 Ocak 2017 Pazartesi

Kâl ehli olmaktan ne zaman hâl ehli olacağız?

"O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukâbele etmez, af ve hoşgörülükle muâmele eder, kötülükten uzak kalırdı. Nefsi için bir kimseden intikâm almış değildir. Hiçbir köle ve hizmetçiyi, hattâ bir hayvanı bile incitmemiştir. Yanlış davranışları ise affetmiştir. Bir hâcet dileyen yoksulu boş çevirdiği vâkî değildir. Yanında bir şey bulunmazsa o vakit başka...

Onun ahlakı nasıldı diyenlere Hz Aişe:Siz Kur'an okumuyor musunuz,O'nun ahlakı Kur'an ahlakı idi cevabı verir. "Allah Teala: "Sen yüce bir ahlak üzeresin","Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için Allah rasülünde sizin için güzel bir örneklik vardır" buyurmaktadır. Rasül, tek başına çıktığı tebliğ yolculuğunda kısa sürede 100 binleri ardında sürüklemişse, güvenilir bir kimse olmasından dolayı, güzel bir ahlaka sahip olmasından  ve samimiyetinden dolayı  olmuştur. 

14 asırdır anarız, kutlarız, peygamberi anlatırız, bir türlü sözden fiiliyata geçiremedik. Eskiden bir defa anarken şimdi yılda iki defa kutlar olduk. Peygamberimiz ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim buyurmaktadır. Zannımca edep örtüsüyle örtünmek peygamberimizi en güzel şekilde anmaktır. Hep geçmişi anmaktan yaşamaya zaman bulamadık, belki de sadece anmak nefsimize hoş geliyor, çünkü yaşamak zordur. 

Her yıl Mekke'nin fethini kutlarız; ama oluk oluk Müslüman kanı akmaya devam eder. Her yıl Peygamberi anarız ama yolundan gitmeyiz. Gelin kâl ehli olmaktan hâl ehli olmaya adım atalım. Bu tür anmalardan sanırım en fazla memnuniyet duyan telefon operatörleridir. 23/01/2013


Ekmek Bizim Her Şeyimiz

Fırına ekmek almak için gittim. Üç ekmek istedim. Bir taraftan da tanesi 90 kuruş olan ekmeğin parasını ayarlamak için  cebimden çıkardığım parayı denklemeye çalıştım. Bayan: "Ekmeğimiz 1 lira oldu" dedi. Ben de bu karda kışta evinden çıkıp gelene ekmek bedava diyeceksiniz diye düşünmüştüm, siz ise zam yapmışsınız, ne zaman zamlandı dedim. "bugün" dedi. Ekmeğimi alıp çıktım.

Gözümüz aydın olsun. Yeni bir yıl ile birlikte ekmeği zamlı yiyeceğiz ama artık bundan sonra ne ben bozuk para denkleyeceğim diye uğraşacağım, ne de fırındaki görevli parayı bozacağım diye uğraşacak. Hem fırında oyalanma olmayacak, sırada bekleyenin işi daha çabuk görülecek. Bardağın dolu tarafından bakmak buna denir.

Her sene yeni bir yıl ile birlikte zaten iğneden ipliğe zam gelirdi, buna alıştık. Bu sene son aylarda dış piyasadan kaynaklı dövizin fırlamasıyla birlikte daha fazla zam bekliyorduk. Şükür, fazla yansıtılmadı gördüğüm kadarıyla. Allah beterinden saklasın. Hepimize ödeme kolaylığı versin, kimseyi açlıkla, hayat pahalılığıyla, geçim derdiyle imtihan etmesin. Altından kalkamayacağımız bir yük yüklemesin.

Yılbaşı ile birlikte gelen diğer zamlara göre ekmeğe yapılan zammın fazla bir kıymeti harbiyesi yok. Ama ekmek bizim her şeyimiz. Katıksız yaşarız ama ekmeksiz asla. Ekmeksiz -dünyayı yesek- doymayız. Gerekirse ekmeğin içine ekmeği katık yaparak yeriz. Ortalama bir insan yılda 150 kilo ekmek yiyor bu ülkede. Kilo yapmasına, içerisine atılan katkı maddelerine rağmen.

Ortalama günde 5 ekmek alan bir ailenin ödeyeceği miktar aylık 150 lira. Dar gelirli, asgari ücretle çalışan için az para değil bu. Zaman zaman ekmek alırken bayat ekmek soranlar olur fırıncıya. "Alırsanız, şunlar var" diye ekmek gösterilir. Bazen de yok denir, adam gerisin geriye döner gider. Bir gün fırıncıya sordum, bu bayat ekmekleri niçin alıyorlar diye. "Genelde ailesi kalabalık kişiler alıyor" dedi. Anlaşılan maddi durumu kısıtlı kişiler taze ve sıcağına göre daha ucuz satılan ekmeğe yöneliyor günü kurtarmak ve öğün savmak için.

Hasılı yeni yıl, yenilikleriyle beraber geldi. İlk yeniliği de zamlar oldu. Biz yılbaşı kutlayacağız, yeni bir yıla gireceğiz diye sevinirken heybenin içindeki turpu unutmuşuz. Fırıncı gülerek hatırlattı sağ olsun... 02/01/2017