28 Aralık 2025 Pazar

NEÜ ve Köyceğiz Yerleşkesi

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) sıfırdan kurulmuş yeni bir üniversite değil. Selçuk Üniversitesinin (SÜ) ikiye bölünmesiyle ortaya çıkmış bir üniversite.

Selçuk Üniversitesinin bölünmesinde, bildiğim kadarıyla üniversitenin büyüklüğü gerekçe gösterildi.

Üniversite ne kadar büyük ve şehre uzak olsa da kampüs içerisinde derli toplu idi. Meram Tıp Fakültesi ve eğitim fakültesi hariç tüm bölümler kampüs içerisinde idi. Belki de Konya çok büyük, şehrin öbür tarafına da bir üniversite kazandıralım, o bölge de biraz gelişsin düşüncesiyle üniversite ikiye bölündü.

Üniversite 2010 yılında bölündükten sonra Konya Üniversitesi adını aldı. Kampüs yeri olarak Köyceğiz bölgesi tercih edildi. Burası bir vakfa ait idi. Burayı satın almak için vakfa çarşı merkezde 40'dan fazla dükkan verildi.

Bugünkü Köyceğiz Yerleşkesi üniversite olmaya ne derece elverişli olduğu tartışılır. Çünkü burası hem gelişmeye müsait değil hem toprağı yumuşak hem bina yapmak masraflı ve zor hem de zemini rampa, dik ve meyilli olması sebebiyle ulaşım güç bela sağlanıyor. Ben olsam burayı kampüs yeri olarak tercih etmezdim. Karaman Yolunda Çomaklı Mahallesi önünde yola paralel bulunan mera arazisini kampüs yeri seçmek daha uygun düşerdi. Böylece Konya hem kuzeyinden hem de güneyinden girişte iki taraflı üniversite olurdu. SÜ ile nasıl ki Bosna Hersek tarafı gelişmişse Karaman Yolu da NEÜ yerleşkesi ile birlikte gelişirdi. Üstelik Çomaklı önündeki arazi devlet arazisi olduğu için yere ayrıca ücret ödenmeyecekti. Ayrıca bu arazi üzerine fakülte binalarını yapmak Köyceğiz Yerleşkesine göre daha kolay ve daha az maliyetli olurdu.

Çomaklı Mahallesindeki mera arazisinin yerleşke olarak tercih edilmesini yer tespiti için komisyonda bulunan bir akademisyene önermiştim. Ona da mantıklı geldi. Bu öneriyi komisyonda dile getirmiş. Her ne hikmetse kabul görmemiş. Öyle zannediyorum, kararı komisyon alsa da yer belirlemede siyasiler etkili oldu.

Bu öneri isabetli ya da değil. Geçti artık. Bir gerçek var ki NEÜ Köyceğiz'de neşvünema bulmaya devam ediyor. Belki de havadar ve temiz hava olması bakımından burası tercih edildi. Biz yer konusunu bir tarafa bırakıp NEÜ üzerine yazmaya devam edelim.

2010 yılında kurularak Konya Üniversitesi adı verilen bu üniversitenin adında isabet edilmemiş olmalı ki üniversitenin adı 2012 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak değiştirildi. İki yılda isim değişikliğine gidilmesi bile bu konudaki plansızlığı gösterir.

Üniversitenin mensubu değilim. İçeride olup bitenleri ve üniversitenin gelişim sürecini bilmiyorum. Benimki sadece dışarıdan bir gözlem.

Bu açıklamanın ardından üniversitenin ikiye bölünmesiyle birlikte daha kampüs yeri hazır olmadığı için yeni üniversite, Konya'nın değişik yerlerini kiralayarak eğitim ve öğretime başladı. Fakülte binaları bir yerde, rektörlük ise başka yerde. Rektörlük bir ara yanlış hatırlamıyorsam, Ankara yolunda eski diş hekimliğinin bahçesinde idi. Sonra Kombassan gökdelenini kullandı. Şimdi de Meram Yeniyol üzerinde.

Köyceğiz Kampüsüne bir iki ay önce gittim. Birçok bina yapılmış. Bir kampüs havası oluşmuş. Yalnız buranın tam kampüs olabilmesi için daha zamana ihtiyaç var. Bir bölümden diğerine gitmek için öğrenciler kampüs içinde ring yapan belediye otobüslerine binmek zorunda. Çünkü tepeye tırmanmak mesele. Tırmandıktan sonra inmek mesele. Bu yüzden pek yürüyen görmedim. Burada yürümek için yürümeyi seven babayiğitler lazım. Yakın mesafe bile yürümeyen insanımız için burada yürümek çok lüks kaçar. Hoş, yürümek isteyen olsa da araç trafiği dışında yol boyu kaldırım ve yürüyüş yolu gerek.

Üniversitenin diğer üniversiteler arasında başarı durumu nasıl ya da diğer üniversitelerde olmayıp da bu üniversitede olan ve aranan kaç bölümü var, bunu bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla eğitim fakültesi ve tıp fakültesi öncelikli olarak tercih edilen yerler. Tercih edilen ve herkesçe bilinen eğitim ve tıp fakülteleri de kampüsün dışında.

İsterdim ki NEÜ, SÜ'nden ayrıldığı zaman şehirde bulunmayan bölümlere yer verilsin. Belki açılmış olabilir ama genellikle tercih edilen ve bilinen bölümler SÜ'nden NEÜ'ne devredilen tıp ve eğitim fakültesi.

Merak ettiğim, kampüs yapılmış, her türlü bölümü buraya sığdıracak genişlikte olmasına rağmen rektörlük binası, eğitim ve tıp fakültesi niçin kampüs dışında? Çünkü kampüs dediğin yerde tüm bölümler bir arada olur.

Diyelim ki eğitim fakültesi Meram Yeniyol ile özdeşleşmiş, kampüs gibi bir yer. Tüm binalar hayırsever Ahmet Keleşoğlu adına yenilendi. Burayı taşımak mümkün değil. Tıp fakültesi niçin dışarıda? Üstelik adı Meram Tıp Fakültesi ve hastanesi olmasına rağmen hastane eski yerinden Selçuklu ilçesine taşındı. (Hastanenin adı Meram Tıp Fakültesi Hastanesi iken Tıp Fakültesi Hastanesi olarak değiştirilmiş sanırım. İdim değişikliğinde ortaya çıkan garabeti gidermek etkili oldu sanırım. )

Garip olan, hastane adı ile hastanenin bulunduğu yer. Üstelik tüm bölümler sığmadığı için Meram Tıp Fakültesi Hastanesinin bazı bölümleri yeni yerine taşındı. Ama bazı bölümler eski yerinde kaldı. Gönül isterdi ki Meram Tıp Fakültesi Hastanesi de SÜ. Selçuklu Tıp Fakültesi gibi tek binada derli toplu toplu hizmet versin. Maalesef kampüs yeri seçiminde isabet edilemediği gibi yeni Meram Tıp Fakültesi ve Hastanesi yapımında da isabet edilmedi. Çünkü yeni hastanenin olduğu yer yeni bina yapmaya müsait değil. Bir de bildiğim kadarıyla fay hattının üzerine yapıldı. Tüm bölümleri içine alacak şekilde büyükçe yapılmadığı için maalesef iki ayrı hastanede hizmet vermek zorunda kalıyor. Burada sormadan edemiyor insan. Madem eski yerde bazı bölümler devam edecekse, o kadar geniş arazisi olan yere yeni hastane yapılamaz mıydı? Madem başka yere yeni hastane yapılacaktı. Niçin eski yere o kadar birbirinden bağımsız binalar yapıldı? İnanın, anlamak zor. Plansızlık paçamızdan akıyor dedikleri böyle bir şey olsa gerek.

Her yönüyle yetersiz yeni hastanenin arkasını imara açmayı da anlayamadım. Hastaneye gelen dağı temaşa edeceği yerde boydan boya yapılan yüksek katlı lüks binaları seyretmek zorunda kalıyor. Gören de Konya dediğin yerin imar ve yerleşim sorunu var sanır. Konya'nın akciğerleri diyebileceğimiz ve seyir zevki veren buraları imara açmak, bina dikmek akıl alır gibi değil.

Yeni hastane oldu bittiydi getirilerek yapılıp hizmete açıldı. Hastaneye giden yol kişinin özel mülkü olduğu için uzun süre yol kapalı kaldı. Hastaneye gitmek için uzun süre servis yolu kullanıldı.

Diyelim ki doğru yanlış, buraya hastane taşınmış oldu. Bu hastaneyi kampüse taşımak zor olur. Kampüs dışında olabilir.

Haydi eğitim ve tıp fakültesi kampüs dışında olsun. Rektörlük niçin dışarıda? Niçin yıllardır öğrencinin olmadığı bir yerde hizmet vermeye devam ediyor? Kampüsün içine o kadar bağımsız büyük binayı dikip hazır eden devlet kampüs içine bir rektörlük hizmet binası yapamaz mı? Yapmaya yapar. Yeter ki istenilsin. Ama şehrin en mutena yerinde öğrencisiz hizmet vermenin zevki bir başka olsa gerek. Rektörlüğün kampüs dışında olması, "Şu öğrenciler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim" sözünü hatırlattı bana.

Ne diyelim, hikmetinden sual olunmaz. Benim de aklım etmez zaten.

Not:Kimseyi suçlamak ve sorgulamak değil niyetim. Benimki sadece gözlemlerimi aktarmak oldu. Yazı biraz uzun ve karışık olmuş, daldan dala atlamışsın derseniz, haklısınız. Yalnız üniversite, kampüs, her şey karmakarışık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder