9 Eylül 2025 Salı

Ekonomimiz mi Şoklara Dayanıklı, İnsanımız mı?

Hazine ve Maliye Bakanı, yaptığı açıklamasında, "Türkiye ekonomisi şoklara dayalı" demiş. Siz ne dersiniz bilmem ama şoklara dayalı olan ekonomi değil, Türk halkının kendisidir. Kaç yıldır bilmem. Şok şok şok bir geldi, pir geldi, hep geldi, çok geldi, pek geldi. Bir şok geçmeden üzerine yeni şoklar geldi. Gitmek bilmedi. Bu millet şok üzerine şok yaşadı. Şok oğlu şok olduk.

Türk ekonomisi bugün şoklara dayalı deniyorsa, bu, ekonominin değil, insanımızın marifeti ve başarısıdır. Türk halkı hâlâ yıkılmamış ayakta ise gördüğü sayısız şoklara dayana dayana vücudu bağımlılık yapmıştır. Artık şoklar bizim için bir anlam ifade etmiyor.

Öyle şoklar gördü ki bu nesil, her türlü kriz, buhran, resesyon vız gelir, tırıs gider dedirtti.

Bu zamana gelinceye kadar bu millet iyice pişti. Her şoka şok geçire geçire şok geçirmez oldu. Çünkü şok dediğin belli ömürde bir olur. Bir neslin başına geldiyse, diğerleri görmez. Bizde ise baba, evlat, dede, torun tüm kuşak şokla büyüyor. Bizim için şok vakayıadiyedendir.

Ha bu demek değildir ki şok geçirmiyoruz ya da geçirmeyeceğiz. Yine şok geçireceğiz ama bu şok, şok olmayınca başa gelen bir şok olacak. Millet şaşıracak. Şaşkınlığından şok geçirecek.

Bir gün "Kötü günler geride kaldı. Artık şoklara veda ettik. Üzerimizdeki karabulutlar kalktı. Ekonomimiz düze çıktı, önümüzü görebiliyoruz. Hayat normale döndü. Yüksek enflasyon geride kaldığı gibi tek haneli düşük enflasyon bile kalmadı. Güne zamsız uyanıyoruz artık. Ne zamandır şu ürüne zam gelmedi. Paradan para kazanma devri bitti. Yüksek faiz geride kaldı. Döviz yerlerde sürünüyor. TL hiç olmadığı kadar değerlendi ve dünyada aranan para oldu. Kiralar en düşük emekli maaşını altında kaldı, devletin aldığı vergiler azaldı ve vergi oranları düştü" dense, işte o zaman bu millet şok geçirir. Galiba dünyanın sonu geldi der. Belki secdeye bir kapanır, bir daha başını kaldırmaz.

Şaka yapmıyorum, dalga da geçmiyorum, ironi değil yaptığım. Kötü ekonomi bize biçilen bir rol. Adeta kaderimiz bizim. İçimizde bu şokların gönüllü fedaisi de çok nasılsa. Dünyanın hiçbir ülkesi böyle ekonomiye dayanamaz. Bu yönüyle bize acıların çocuğu dense yeridir.

Durum bu iken elbisemiz, ruhumuz ve bedenimiz şoktan ibaretse, gelen şoklar bize kaç yazar.

Dünyada en güçlü, dayanıklı ve sabırlı millet hangi ülkenin insanı dense, bu haliyle bu millet ilk sırayı kimseye kaptırmaz. Ne de olsa acıların çocuğuyuz.

O yüzden Sayın Şimşek bilsin ki şoklara dayanıklı olan ekonomimiz değil, yediden yetmişe insanımızın ta kendisidir. Ha Sayın Şimşek milleti ekonominin kendisi biliyorsa, o zaman dediği doğrudur. Yok, Mehmet Şimşek bizimle dalga geçiyorsa hiç sırası değil. Moral vermek için dediyse, bu milletin gaza da ihtiyacı yok. Çünkü bu millet gazsız çalışıyor zaten. 

Ey insaf neredesin diyeceğim de bu insaf denen şey çarşı, pazarda satılmıyor maalesef. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder