7 Ağustos 2025 Perşembe

Foseptik Patladı

Görünen o ki burnumuza kadar gelen pis kokuların sebebi foseptiğin patlamasıymış. Şimdi bu pis kokulara katlan da göreyim.

Aslında bu lağım çukuru, patlayınca kadar yüzeye sızıntı verdi. Şakam yok, patlayacağım dedi. Önemsenmedi. Yok bir şey diyerek foseptiğin üzerine toprak atıldı.

Sonra tekrar sızıntı verdi. Bu sefer üzerine asfalt döküldü.

Gel zaman git zaman lağım çukurundan dayanılmaz pis kokular tekrar gelmeye başladı. En iyisi beton atalım. Bir daha ne sızıntı ne koku. Tek çözüm bu dendi.

Yine kokular geliyor şikayetlerine, lağım çukurundan sorumlu kişisi, "Zinhar yalan. Bu, düpedüz iftira. Bu foseptik pislik yaymasın diye o kadar beton ve asfalt döktük. Asfaltın üzeri yalansa yeridir. Hâlâ koku geliyor diyen, burnuna, akıl ve vicdanına baktırsın. Çünkü bunun iyi niyetle bağdaşır bir tarafı yok. Bu insanlara iyilik de yaramıyor. Bu yaptıkları düpedüz hainlik ve nankörlük" türünden şeyler söyler. Hatta aba altından sopa gösterilir. Birkaçını da içeri alırlar. Böylece kulaklara kadar gelen şikayetler kapalı kapılar ardına taşınır.

Bir zaman gelir ki üzerine dökülen beton ve asfalt da fayda vermez. Çünkü her bir yerinden sızıntı yapan lağım çukuru istiap haddinden fazla dökülen pisliğe dayanamaz ve patlar. Koku her bir yere yayılır. Herkes foseptikten çıkan pisliği gözüyle görür.

Çevreye yayılan pis kokular gözle görülür şekilde iyice artar. Foseptikten sorumlu kişi "Tüm bunlar dezenformasyon" açıklamasına yer verir. Fakat kimse bu açıklamaya inanmaz. Çünkü herkes burnuna gelen pis kokuyu hakkalyakin biliyor. Sağır sultana kadar giden bu pis kokulardan sonra açıklamayı yapan sessizliğe bürünür.

Durum bu iken foseptik savunucuları meydanı boş bırakmaz. "Bu lağım çukuru patlamasını biz ortaya çıkardık. Buradan size ekmek çıkmaz" demeye başlar.

Bazıları da mevcut kokuyu savunma adına, "Sosyal medyada öyle bir algı oluşturuldu ki bu ülkede her şey çok kötü, her geçen gün daha da kötüleşiyor. Eğitim, sağlık, ekonomi vs. her şey kötü. Dolayısıyla bu ülke yaşanmaz bir yer. Bu "algı" maalesef tutmuş durumda. Bunun ardından umutsuz kitleler oluşur ve bu ülkeden bir şey çıkmaz. Bu oyuna gelmeyip daha dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum" türünden savunmaya geçti bile.

Görünen o ki buruna gelen pis kokuların adını algı koymuş böyleleri. Gerçekler ne zamandan beri algı oldu, hiç anlamış değilim. Bu tipler çevreye pis kokular yayan foseptiğin kokusundan burun ve gözlerini kaçırıp foseptiğin üzerindeki betonun güzelliğine dikkat çekedursun. Şu var ki patlayan foseptik dikiş tutmaz, yama kabul etmez.

Yazıda bahsettiğim lağım çukuru patlaması aslında lağım çukuru patlaması değil. Çünkü patlayan foseptiği boşaltır, temizlersin. Bol su ile kokuyu giderirsin. Yeni bir foseptik yaparsın. Koku giderici kullanırsın. Kısaca lağım çukuru patlamasının çözümü var.

Görünen o ki gelen pis kokuların sebebi toplumsal yozlaşma, çürüme, kokma ve kokuşmadır. Her şeyin çözümü olur ama yozlaşma ve çürümenin tedavisi yoktur. Hele günü kurtarma adına pansuman tedbirlerle işi geçiştirmek, hazırında problemi büyütmek demektir.

Kim ne derse desin, yaşadığımız, görüp izlediklerimiz bundan ibarettir. Bu kokuşma tek taraflı olmasa da kokuşmanın en büyük müsebbibi, tabiat boşluk kabul etmez dendiği gibi zamanında boşlukları doldurmayan, problemi görmeyen ya da görmezden gelen, halının altına süpüren, zamanında tedbir almayan, tedbir ve denetimi ahbap çavuş ilişkisi ile yürütendir. Zamanında ortaya çıkan iddialara yok diyen iradedir. Gözünün içine baka baka yalan söyleyendir, gerçekleri gizleyendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder