Hepsine özene bezene bakmış ya da baktırmış.
Hepsi de tamirciye gitmesine ihtiyaç olmayacak şekilde kullanıma hazır.Bize de Esed şöyle böyle dediler, kötünün kötüsü dediler. Tek adam ve diktatör dediler. Haliyle biz de yanlış tanıdık.
Halbuki o ben gidiyorum, ne haliniz varsa görün dememiş, bana yar olmayacak araçları kimseye yar etmem dememiş.
Her tek adam ve diktatör gibi ülkesine hizmet etmiş. Bu arabalar da bunun bir örneği.
Belki de zamanında bu araçları aldığı zaman kendine şu kadar araç aldı dediler. Halbuki giderken götürmediğine göre hepsini devleti ve devletin kullanımı için almış. Şayet kendisi için almış olsaydı, giderken bunları da götürürdü. Bu demektir ki kendisi için değil, devleti ve milletine adamış kendisini.
O kadar aracı nasıl götürsün diyebilirsiniz. Pekala yok fiyatına satıp paraya tahvil edebilirdi. Çünkü yetim malıydı. Bunda tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardı. Hasılı emanet bilmiş.
Giderken de HTŞ liderine bırakmış. Alın tepe tepe kullanın demiş.
Halbuki Esed bize anlatıldığı gibi olsaydı, madem beni baştan indirdiniz, size iyilik yaramaz derdi, hepsini kırar, dökerdi, balyozla kırdırırdı. Hiçbir şey yapamasa, o kadar vakti olmasa, pekala ateşe verdirebilirdi.
Elhasıl diktatör ve tek adam deyip de geçmeyin. Bilin ki her tek adam ve diktatör kötü değildir. Belki de hiçbiri kötü değildir. Ülkesi için çalışıp didinmişlerdir. Biraz veya çok zararları olmuşsa, ülkesini sevdiklerinden, ülkesine hizmet etme aşklarından dolayı olsa gerek.
Sonradan ah vah etmektense, biz ne yaptık demektense, diktatörlerin kıymetini bilmek lazım.
Uzatmayayım, son sözüm budur.
Yorumlar
Yorum Gönder