2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesiyle birlikte önce Cumhurbaşkanı genel hatlarıyla, ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı detaylarıyla ailelere yönelik bir dizi açıklamalarda bulundu.
Detayları görünce 2024 yılında Emekliler Yılı dolayısıyla emekliler yaşamıştı. Şimdi de aileler yaşayacak dedim.
Görünen o ki devlet aileler için kesenin ağzını açmış. Önce verilenler bakalım:
Yeni evlenecek gençlere 150 bin lira iki yıl ödemesiz faizsiz kredi verilecek. Hemen oğlana müracaat et dedim. Bu parayı duyan benim oğlan bu kadar para ne işe yarar dese de bakmayın siz ona. Bu devirde baba oğluna vermez bu kadar parayı borca. Üstelik iki yıl ödemeyecek. Hem de faizsiz.
Benim oğlan bu parayı beğenmese de yeniden evlenesim geldi. Ama evliyim. İkinciyi evlensem desem, önüme Medeni Kanun çıkıyor. İkinciye izin vermiyor. Gayri resmi evlensem, devlet bunu yok kabul ettiği için sanırım bu paradan yararlanamam. Acaba diyorum. Eşimle mahkeme yoluyla boşanıp tekrar evlensem, bu paradan yararlanmam mümkün mü? Bu işin mahkeme boyutu var. Aile mahkemesine müracaat gerek. Hakim soracak niye boşanıyorsunuz diye. Şiddetli geçimsizlik diyeceğim. Ya hanım, yalan söylüyor. Aramızda şiddetli geçimsizlik falan yok. 150 bin lira için yapıyor dese, hakim, utanman mı bu yaşta yalan söylemeye derse, kırmızı yüzüm kıpkırmızı olur.
Diyelim ki yüzümün kızarmasını göze aldım. Hanımı da bu paraya 24 gram altın alıp sana mihr olarak vereceğim diye ikna ettim. O da 50 gram yapan mihri görünce, evet hakim bey, şiddetli geçimsizliğimiz var dedi ve kağıt üzerinde boşandık.
Belli bir süre geçtikten sonra tekrar evlenmeye kalksam, hanım razı olacak mı? Gözümü açtım artık der mi? Bir de 50 gram mihre razı olacak mı?
Sonra dese, bu iş çocuk oyuncağı değil, şakası da ciddi, ciddisi de ciddi. O zaman ne derim.
Haydi, bunlara gönüllü gönülsüz razı oldu diyelim. Yalnız madem ki yeniden evleniyoruz. Sıfırdan yeni düğün yapıyormuş gibi evlilik ve düğünün tüm aşamalarını yerine getireceksin. Beni babamdan isteyeceksin. Ağız tadı, nişan, düğün, düğünde yemek, kına gecesi, düğün elbisesi, gelinlik vs. hepsini istiyorum, evdeki eşyalar da kullanılmış, yenisini istiyorum, üstelik hepsi marka olacak, nikahta ayağına da basarım dese, düşünün ki halim nice olur?
Hepsinden geçtim. 150 bine tüm bu işler hallolur mu diyeceğim ama zaten 150 bin mihre gitti.
Haydi, girdik bu yola. Hamama giren terleyecek. Hepsine katlanacağız dedim. Sanırım içim içimi kemiren bir sorun daha var. Çünkü devlet bu 150 bini müracaat eden gençlere vereceğini söylüyor. Benimse yaşım 61 olmuş. Görevli, amca, sen de mi? Yaşından başından utan dese ben de yaşıma bakmayın, nice gençlere taş çıkartırım desem, benim dışında kim inanır buna. Üzerine, senin yaşındakiler bu kapsama gitmiyor dese, o zaman onca masrafı boşu boşuna yapmış olacağım. Ama denemeden olmaz bu işler. Test etmeden nereden bilebilirim. En azından denedim olmadı demek için bu yola girmem gerek. Bakalım bu deneme ve merakım bana kaça patlayacak?
Tüh be! Yaş şartı varmış. 18-29 yaş aralığında olmak gerekiyormuş. Benim hayallerim de başlamadan bitti.
Yorumlar
Yorum Gönder