İmralı'daki aktör bir zamanlar kendisine lider payesi verilmiş bir figürandı. Dağda iken dağa hakim idi.
Ne zaman ki dağdaki görevi bitip derdest edilip asmamak şartıyla paketlenerek bize teslim edildi.
Beslemek için İmralı'ya koyduk.
Terörü bitirmek için biz her ne kadar İmralı'yı muhatap alsak da İmralı artık aktör değil. Onun yerine başkasını buldukları için o görevi başkası yapıyor.
Hoş dağda iken de aktör ve lider değildi. Olsa olsa emri başkasından alan lider görünümlü bir maşa olabilir.
Çünkü nerede bir terör örgütü varsa o örgütün elebaşısı, dış güçlerin bir piyonudur.
Türkiye terörün kökünü kurutmak istiyorsa, İmralı’yı muhatap almaktan ziyade o terör örgütüne destek veren, koruyup kollayan dış gücün desteğini kesmesi gerekir. Çünkü terör örgütleri dış destek almadan yaşayamaz.
Türkiye bu dış desteği kesemediği için yıllardır terörle boğuşuyor. Operasyon düzenliyor, öldürüyor ve şehit veriyor. Yani bataklığı kurutamıyor. Bataklık kurutulmadıkça o bataklık terörü beslemeye ve üretmeye devam ediyor.
Kısaca terörün kökünü kurutmanın yolu İmralı değildir. Hele terör örgütü, sınırın ötesinde devletleşme yolunda hızla mesafe kat ederken Suriye'deki yapı İmralı’yı dinlemeyecektir. En azından özgürlüğü yok. Özgür olmayan kişi baskı altında diyecektir.
Biz Türkiye'de terör örgütünün belini kırdık, operasyon yapamaz noktaya getirdik diyeduralım. Terör örgütü ABD desteğinde Suriye'de devlet olma yolunda ilerliyor. Yani terör örgütü daha büyük oynuyor. Kobani olaylarıyla birlikte terör örgütü Irak’taki ve Türkiye’deki bütün güçlerini Suriye’ye kaydırdı. İki yüz bin kişilik düzenli bir ordusu olduğundan bahsediliyor. Biz ise yıllardır terörü bitirme noktasına geldik. Ülkedeki terörist sayısı belli. Ayakkabı numaralarına varıncaya kadar biliyoruz sözleriyle kendimizi avuttuk.
Bu örgüt şimdilik devlet olmasa da fiili olarak ABD destekli bölgede varlığını sürdürüyor. İleride Kuzey Irak’ta olduğu gibi önce içişlerinde özerk bir devlet olur. Daha ilerisinde de bağımsızlığını ilan ederek tanınmayı bekler.
Dünyaya ve bölgeye yön veren güçler Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve İran içinden de benzeri bir oluşum içine girdikten sonra bu yapı, Türkiye’nin üç cephesinde bizim komşumuz olacak. Yani Türkiye bizim terör örgütü diye tanımladığımız bu örgütün başka ismiyle kuşatılacak.
Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike, kuzeyimizde ABD tarafından oluşturulan bu oluşumdur.
Anlatmak istediğim burnumuzun ucunda oyunlar oynanıyor. Buna dair tedbir ve önlemler almak yerine sembolik değerinden öte bir ağırlığı kalmayan İmralı kartını öne sürüyoruz. Bu da çevremizde ve sınırımızda olup biteni okuyamadığımız anlamına geliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder