Dostuna borç verirken dikkatli ol. Aksi halde her ikisini de kaybedebilirsin.
Hafızana güvenme. Her şeyi kağıda yaz.
Bir ev satın almak istediğinde üç önemli şeyi düşün: Mevki, mevki mevki...
Hiç kimseye işini tamamlamadan önce ücretini verme.
Hayat arkadaşını özenle seç. Çünkü hayatının saadeti de, sefaleti de yüzde doksan ona bağlıdır.
Yarınki işini iyi yapmayı düşünüyorsan geç uyuma.
Ödünç şeyler almaya kendini alıştırma.
Telefonun hayatının güzel anlarını alıp götürmesine müsaade etme. Zira telefon senin kendi rahatın içindir, telefon ettiğin kişinin rahatı için değil.
Eğer annen sen bu işi yaparsan pişman olacaksın diyorsa, çoğunlukla bu gerçekleşir.
Cesur ol. Olamazsan, bari cesurmuş gibi görün. Çoğu kimseler aradaki farkı göremez.
İyi bir kitaba rast gelirsen, okuyamazsan dahi onu satın al.
Üç kez başarısız kalmış birine ortak olma.
Çocukların akıl baliğ olunca onları çalışmaya teşvik et. Hatta daha küçük yaşlarda da “Bunu yapabilirsin” diyerek onları cesaretlendir.
Her duyduğunu tasdik etme. Her elindeki malı hemen harcama. Ve ihtiyaçtan fazla uyuma.
Harcamalarında dengeyi kaybeden, diğer işlerinde de başarılı olamaz.
Üç şeyi bozma: Asabını, güvenini, ahlakını.
Kendin yapmadığın şeyleri çocuklarından bekleme.
Eşin için en iyi arkadaş ol.
"Bunu yapmaya asla vaktim yetmez" deme. Bütün başarılı insanların sahip olduğu vakit 24 saatten fazla değildi.
Cebinde daima bir küçük defter ve kalem olsun. Bazı değerli düşünceler aklına gelir de yazmazsan onları kaybedebilirsin.
Herkes övülmeyi sever. Övmek konusunda cimrilik etme. Ancak iki yüzlülükten de sakın.
Çocuklarınla oyun oynarsan, seni yenmelerine imkan tanı.
Ve şunu asla unutma ki, yarınki başarın, bugünkü çalışmana bağlıdır.
Her ne olursa olsun çocuklarının yanında eşini eleştirme.
Bir yemeğe davetli olduğunda ev sahibinin gücünü aşan bir şey isteme.
*Mehmet Cömert’in Arapça çevirilerinden.
Merhabalar.
YanıtlaSilÇok doğru, yerinde ve güzel öğütler. Kimseye işini tamamlamadan ücretini verme. Ben verdim ve çok pişman oldum. Bir evi satın almak istediğimde bu üç şeyi "mevki, mevki, mevki" düşündüm ama, düşünmek de parayla. Bu kadar paran yoksa birini bile düşünemiyorsun ve paran nereye yetiyorsa o mevkie gidiyorsun. Tam üç kez denedim ve parasızlığın yüzünden mevki seçiminde başarılı olamadım. Ve şu anda da cezasını çekiyorum.
Selam ve saygılarımla.
As. İş hep maalesef imkan ve paraya dayanıyor. Atadan kalma variyet yoksa destek olmazsa devlet memuru gıdım gıdım biriktirerek ne mevkiye bakabiliyor ne de komşuya.
YanıtlaSil