Öğretmen dersi iyi anlatamıyor.
Zaten bu öğretmenden kimse memnun değil.
Herkesin puanı düşük. Benimki yine iyi.
Herkes kopya çekti. Ben çekmedim. Ben de kopya çekseydim, yüksek puan alırdım.
Bizim okul zaten iyi değil.
Herkes etüt merkezine gidiyor, özel ders alıyor. Ben de bunları yapsaydım, benim puanım da yüksek olurdu.
Öğretmenin puanı çok kıt. Başka sınıfın öğrencileri daha şanslı. Onların öğretmeni bol not veriyor. Bizimki çok cimri.
Bizim öğretmen sınavda çok zor soru hazırlıyor.
Öğrenciyi dökmekten büyük zevk alıyor.
Zaten bu öğretmen iyi bir öğretmen olsaydı, bu okulda olmazdı.
Öğretmen kendi sorduğu problemi çözemiyor.
Normalde iyi yaptım ama öğretmen kağıdımı göstermiyor.
Bana kafayı taktı. Aynı cevapları yazdım. Arkadaşım 50 alırken bana 40 verdi.
Sınavda anlatmadığı yerden sordu.
Beni dersten soğuttu.
Sınavda çok yerden sorumlu tuttu.
İki grup yaptı. Diğer grubun soruları çok kolaydı. Ben o grupta olsaydım, yüz çekerdim.
Hem çok soru sormuş hem de sınava geç geldi. Kağıtları erken topladı. Haliyle yetiştiremedim.
Öyle zannediyorum, yukarıda yazdığım gerekçeleri etrafınızda çok duymuşsunuzdur.
Başarısızlığı başkasının üzerine yıkma gerekçe ve mazeretimiz sadece eğitim alanında değil, bu tür gerekçeleri hemen hemen her alanda görebiliriz.
Bu kadar mazeret üretenlerin yanında başarısızlığı kendinde gören az sayıda insanımız var. Bunlar, çalışamadım. Öğretmen iyi anlatıyor ama ben anlamıyorum derler.
Yorumlar
Yorum Gönder