Lise son sınıfta bir
sınıfın rehberliği verildi. Kimdir, necidir, öğrencileri tanıyayım diye rehber
öğretmenden "Öğrenci tanıma fişi" istedim.
Öğrencilere
dağıttım. Soruları okuyarak doldurun dedim. İlaveten, şiddet görüyor musun
türünden bazı sorular yazdırarak kağıdın arka tarafına yazmalarını istedim.
Ayrıca sorularda olmayan özel durumunuz varsa onu da yazın dedim.
Herkes yazdı.
Topladım kağıtları. Bir tanesi yazmamış. Niye yazmadın dedim. Cevap vermeden
yüzüme baktı. Sonra vereyim dedi. Şimdi yazalım dedim. Öğrenciler, hocam bu
arkadaş BEP'li dedi. Yanına biri oturarak soruları okudu. Verdiği cevapları
yazdı.
Bu sınıfın aynı
zamanda kendi branşımdan dersine giriyorum. BEP'li öğrenciyi hiç dersimde
görmedim. Çünkü dersimin olduğu öğleden sonra okula rehabilitasyon aracı
gelerek rehabilitasyona gitti. Bereket ortak sınavları sabahtan yaptığımız için
dersimden bir başka öğretmenin gözetiminde sınavlara girdi.
Öğrencinin kağıdı
anlamsız kelimelerle dolu. Çoğu soruya ise hiç cevap verilmediğini gördüm. Her
sınav kağıdından sıfır aldı. BEP'li olduğu için elliden aşağı puan
vermedim.
Bir gün bu BEP'li
öğrenci ile teneffüste özel görüştüm. Okuyup yazabiliyor musun dedim. Evet, ciltli
kitap bile yazabilirim dedi. Bu cevabı alınca şaşırdım elbet.
Nasıl şaşırmam ki.
Sınavımdaki cevabı basit sorulara bile cevap yazmamış. Üstelik hazırlık
soruları adı altında soracağım soruları bir hafta öncesinden gönderiyorum.
Yazdığı anlamsız yerlere de verecek bir puan bulamadım. Öyle ya kitap yazacak
kadar bilgi, birikim ve doküman olduğuna inanan bir şeyler yazardı.
Kısaca ne yazdığını
gördüm ne okuduğunu. Buna rağmen bu cahil cesaretinin nereden geldiğini
anlayamadım.
Ha kişi
okuyamayabilir, yazamayabilir. Okuyabilir ama yazamayabilir. Adı üzerinde
BEP'li. Çünkü zihinsel engelli. Kimsenin bu durumda olmasını istemesem de
içimizde var böyleleri.
Hayretime giden
böyle birinin ciltli kitap bile yazarım demesi. Daha ayakları yere basmıyor
deyip çok üzerinde durmadım. Öyle ya ciltli kitabını bile yazarım diyene ne
diyeceksin? Belli ki kendini bilmiyor ya da kendini olduğundan farklı
gösteriyor.
Bu çocuğu masum
kabul ederim. Çünkü lise son sınıf da olsa daha çocuktur.
Bir de BEP'li
olmadığı halde tıpkı BEP'li öğrenci gibi ben bunun kitabını yazdım diyenler
var. Koca koca kelli felli adamlar bunlar.
İşinin uzmanıdır, bilgi ve birikimi vardır. Kitap yazanlara bir şey demem. İlminin ve bilgisinin sadakasını veriyor. Ya bir de bir şeyden anlamadığı halde o şeyin kitabını yazdığına inananlara ne demeli? İşte asıl korktuğum tipler bu tipler. Çünkü özgüveni tavan yapmış, cahil cesaretini, kitabını yazdım diye gizleyenler, telafisi olmayan kırıp dökmekten başka bir şeye imza atamazlar.
*25.09.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder