Ülkemizde tek taraflı bir mekanizma olan istifa pek
işlemez. İnsanımız bulunduğu yerde çakılı kalmak ister. Yerinde kalmak için
gerekirse kırk kapıyı çalar. Olmadı görevden alınmayı bekler.
İstifa pek işlemez desem de
nadiren de olsa parti değiştirmelerde işliyor. Kişi bir partiden milletvekili
veya belediye başkanı seçiliyor. Sonra bir bakmışsın, seçildiği partiden, önce
istifa ediyor sonra bir başka partiye yani seçilmediği partiye geçerek vekillik
veya belediye başkanlığına devam ediyor.
Bu şekil istifa ve parti değiştirme,
iktidar ve kökleşmiş, kaç defa seçime girmiş, seçmen nezdinde az veya çok bir
karşılığı olan partilerde pek olmuyor. Genelde yeni kurulmuş, partileşme
sürecini tamamlayamamış, aldığı tepki oylarla az veya çok vekil veya belediye
başkanı kazanmış partilerde oluyor.
Güçlü partiler bu tür vekil veya
belediye başkanlarını markaja almak suretiyle kendi partilerinin vekil veya
belediye başkan sayısını artırma yoluna gidiyor. El altından, bizim partiye
geçersen, sana şöyle destek veririz, güzel hizmet edersin, eli-kolu bağlı
oturmazsın, il veya ilçenin şu sorununu çözmede yardımcı oluruz. Önümüzdeki
seçimde de vekil veya belediye başkan adaylığı sözü veriyoruz. Yeter ki geç
gibi şeyler söyleniyor olmalı. Vaatleri gören vekil bir sonraki dönemi daha
garantilemek ister. Üstelik seçildiği partinin öbür seçime kalıp kalmayacağı,
kalırsa da varlık gösterip gösteremeyeceği belli değil. Uygun bir ortamını
bulup istifa ediyor, ardından parti değiştiriyor.
İstifa edip parti değiştirenlerin çoğu X partisinden aday adayı
olup listeye giremeyen veya belediye başkanı gösterilmeyenlerden oluşuyor. Bunlar
X partisinden yüz bulamayınca, Y partisi ile dirsek temasına geçiyor. Beni aday
gösterirseniz, partinize gelirim şartı koşuyor. Küçük partiler zaten aday bulmakta
zorlanınca bu tip bulunmaz Hint kumaşlarını havada kapıyor ve partilerinden aday
gösteriyor. Haliyle parti aidiyeti oluşmuyor. Aidiyet oluşmayınca da bu tipleri
partilerin de tutmak mümkün olmuyor.
Bu şekil parti değiştirmeye istifa
denir mi, tartışılır. Bana göre bu tür istifa sadece parti değiştirmek için
tercih ediliyor. Bulunduğu statü veya başkanlıktan ayrılmıyor. Yani imkan
yönünden bir kayıp yaşanmıyor.
Halbuki esas istifa, bulunduğu
makam, mevki, statü ve imkanlardan vazgeçmektir.
Kişi seçildiği parti ile
anlaşamayabilir. Prensiplerine uymayan bir partide durmaktansa istifa etmesi
anlaşılabilir. Yalnız bu durumda vekilliğine veya belediye başkanlığına
bağımsız devam etmesi etik olandır.
Böyle yapmayıp istifa edip başka
partiye geçmek, kendisini seçen seçmene saygısızlıktır. Çünkü seçmen A partisinden
dolayı değil, B partisinden dolayı o kimseye oy vermiştir. Bu şekil istifayı tercih
edecek olanların seçmenlerinin görüşünü bir şekilde almasında yarar görüyorum. Ben
şu şu gerekçelerle Z partisine geçmek istiyorum. Ne dersiniz demeli? Bunu temayül
ile mi yapar, seçmenin arasına girip karşılıklı görüşerek mi yapar, mevzuat uygunluğu
varsa seçmeninin önüne sandık mı koyar, bilmiyorum.
Hasılı istifa ve parti değiştirmelerde memleket ve seçmen menfaatinden
ziyade istifa edenin kendi menfaatini gözettiği su götürmez bir gerçek. Bu tiplerin
de siyasetimize verebileceği bir şey yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder