Bu yazımı, İnternet sitelerinde ve sosyal medyada yer verilen
bir alıntıya ayırdım.
“BİZ BÖYLE ÇÜRÜDÜK...” başlığıyla çoğu kimse tarafından paylaşılan
bu alıntıya imzamı atıyorum.
Güzel tespitleri bir arada bulunca istedim ki bu yazı bloğumda
yerini alsın.
Yazımda yazının yazarına da yer vermek isterdim ama failini bulamadım. Emeğine sağlık bu tespitleri bir araya getiren yazarımıza.
Alıntıya dair yaptığım tek şey görebildiğim yazım ve imla yanlışlarını düzeltmek oldu.
“Bal tutan parmağını yalar" dedik; hırsızlığı mubah
gösterdik.
“Devletin malı deniz, yemeyen keriz" dedik; devleti
soymayı mubah gösterdik.
“Yemeyenin malını yerler" dedik; dolandırıcılığı mubah
gösterdik.
“At binenin, kılıç kuşananın dedik; gaspçılığı mubah
gösterdik.
“Kol kırılır, yen içinde kalır" dedik; kendi
yakınımızdaki hırsızların hırsızlıklarını mubah gördük.
“Söz gümüş ise sükut altındır” dedik; ortamı yalancıya
bırakmayı mubah gösterdik.
“Komşuda pişer bize de düşer” dedik; hazırcılığı mubah
gösterdik.
“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” dedik; menfaatçılığı mubah
gösterdik.
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dedik; yalan
söylemeyi mubah gösterdik.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedik; bencilliği mubah
gösterdik.
“Üzümünü ye bağını sorma" dedik; haramı mubah
gösterdik.
“Köprüden geçene kadar ayıya dayı denir” dedik; kurnazlığı ve takiyeyi mubah gösterdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder