Buyruk, emir
anlamına gelir. Buyruğumu vereceğim demek, bir işin yapılması veya bir sorunun
giderilmesi için emrimi vereceğim demektir.
Rica, dileme; rica
etmek, dilemek demektir.
Arz, sunma; arz
etmek ise sunmak, göstermek ve saygı ile bildirmek anlamına gelir.
Devletin yazışma
dilinde istek ve talepler arz ve rica ile belirtilir. Alt makamda olanlar
yazının içeriğinde isteğini belirttikten sonra gereğini arz ederim şeklinde
yazıyı bitirir. Makam yönünden aynı seviyede olanlar yine arz ederim şeklinde
yazar.
Rica ederim şeklinde
biten yazılar ise üst makamdan gelen yazılarda kullanılır. Yukarıda belirttiğim
hususların yapılmasını istiyorum anlamına gelse de üst makamdan gelen rica
ederim ifadesi emir anlamını içerir. Mutlaka yerine getirilmesi gerekir.
Rica, mutlaka yerine
getirilmesi gereken bir talimat olsa da içerdiği anlam itibariyle meramını güzel
bir şekilde ifade eden şık bir kelimedir. İtici değildir. Kendisine rica edilen
bu ricada gocunma ve gereğini yerine getirmek için çaba sarf eder.
Resmi yazışma dilinde
her ne kadar ricayı üst makamdaki alt makamdakine ifade için söylense de rica kelimesi
halk arasında makam, mevki ve statü gözetilmeden herkes birbiri için kullanır. Efendim,
sizden bir ricam olacak, bir ricam var, şeklinde. Bundan da kimse gocunmaz.
Yazışma dilinde alt makamdakinin
kullandığı arz ederim ifadesi ise halk nazarında pek kullanılmaz. Kullanılsa da
pek şık görülmez.
Emir ve talimat kelimeleri
ise konuşma dilinde üst makamdakilerin özellikle siyasilerin, emrinde çalışanlar
için söylediği kelimelerdir. Bu konunun çözümü için bakanıma emir verdim, talimat
verdim denir. Bu ifadeler de çok itici değildir.
Hasılı arz ve rica, emir
ve talimat bu ülkenin hem devlet dilinde hem de halk arasında az veya çok kullanılır.
Bu kelimelerin yanında
emir ve talimat anlamına gelen buyruk kelimesi var ki bu kelime ne halk arasında
kullanılır ne de de devlet dilinde. Bu kelime ancak masallarda ve padişahların fermanlarında
kalmıştır.
Birileri, masal ve padişah
fermanlarında geçen, ancak unutulmaya yüz
tutmuş buyruk kelimesini kelime hazinemize yeniden kazandırmak istemiş olmalı ki “Buyruğumu vereceğim” deyiverdi.
Dedi demeye ama emir
ve talimat anlamına gelse de çoğu dinleyenler nezdinde bu ifade garip karşılandı.
Çünkü itici bir kelime buyruk. Aynı zamanda padişahlığa özenme şeklinde anlaşıldı.
İnternet sitelerinde
haber olan bu “Buyruğumu vereceğim” sözü bana da itici geldi. İrticalen söylenen
bir kelime olsa da ben olsam böyle bir ifade kullanmazdım. Bunun yerine “Emir vereceğim,
talimat vereceğim, rica edeceğim” şeklinde ifade ederdim. Farklı kelime kullanacağım
diye bir şeylere özenti duymanın veya böyle algılatmanın bence hiç gereği yok. Çünkü
bu buyruk, içinde kibir ve büyüklenme barındırır. Tevazu varken büyüklenme neyimize
değil mi?
*21/02/2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.
Sevgili hocam bu eleştiride buyruğ tan aşağı değil
YanıtlaSilBu bir eleştirisi yazısı elbette. Ne de olsa buyruk eleştiriyor. Ama buyruktan daha masum bence.
YanıtlaSil