11 Kasım 2023 Cumartesi

Faizin Fe'sine Karşı İslamcı Bir Alim (2)

Vakıf fetvasını beğendiniz ise bir de promosyon fetvasına bakalım. Bir bilen ya. Yine sormuşlar: Promosyon hakkında ne dersin diye. Demiş ki "Promosyonu, kişinin çalıştığı iş yerinin bankası veriyorsa, bu promosyon iş yerinin kendisine verdiği ilave zam sayılır ve caizdir. Şayet çalıştığı iş yerinin bankası yoksa alınacak bu promosyon caiz değildir”.

Vakıf fetvasından sonra böyle bir fetva daha hoş. Başkası da beklenmezdi zaten. Siz siz olun. İleride promosyon almak isterseniz, bankası olan bir firmada çalışmayı tercih edin. Bu tercihi yapmazsanız, promosyon yüzü göremezsiniz. Avucunuzu yalarsınız. Çünkü zatı muhtereme göre caiz değil. O yüzden iş başvurusunda bulunurken bankanız var mı diye sormayı ihmal etmeyin.

Fetvalarına devam edelim. Kur garantili mevduat konusunda hazinenin verdiği döviz farkını da caiz bulan ekibin içerinde olduğunu söylesem, yine şaşırmazsınız.

Eskiden kocanın eşini, kayıt kürek ve şahit olmadan üç talakla boşamasını bain talak (dönüşü olmayan boşanma) sayarken mahkemelerin verdiği boşanmayı tek talak sayar, karı ve kocanın evliliği iki talakla devam eder derdi. Şimdi aynı görüşte mi bilmiyorum. Umarım değiştirmiştir. İnşallah vakfiye fetvasında olduğu gibi ilk ve son görüşüm budur, bu da asla değişmez demez.

Son olarak da başlığa koyduğum faiz karşıtlığı fetvasına gelelim. Akademisyenmiş muhterem. Kendisi gibi nice fıkıhçılar ve öğrenciler yetiştirmiştir.

Gel zaman git zaman yaş gelir 67’ye. Mecburi emekli edilir.

Öğrencilerini çok seviyor ama kanun böyle.

Ne yapalım ne edelim derken kendisi gibi tekaüde ayrılmış emekli öğretim üyeleri için bir formül bulunur. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine danışmanlık görevi. Karşılığında da ek ders alacaklar. Gerçi kendisi için ek ders önemli değil ama veriyorlarsa niye almasın.

Danışmanı olduğu öğrenciler bulunduğu şehrin dışında imiş. Hoca-öğrenci ilişkisi de olmamış. Yaptıkları bu yorucu danışmanlığın ardından her ay sonu kendilerine ek ders tahakkuk ettirilmiş. Bu şekil danışmanlık kaç yıl devam etti bilinmez.

Üniversitenin dikkatini çeker bu ödeme. Derler ki bir yönetmelik değişikliği yapalım. Emekli öğretim görevlileri doktora ve yüksek lisans öğrencilerine danışmanlık yapamasın.

Bu değişiklik yapılır ve bu emekli ulema danışmanlık yapamaz. Haliyle ek dersten de mahrum kalırlar.

Bu haksızlık deseler de köşelerine çekilmezler, istenmediğimiz yerde durmayız demezler. Soluğu mahkemede alırlar. Üniversitenin çıkardığı yönetmeliği iptal ettirirler. Şükür ki mağduriyetleri sona erer.

Mahkeme ne zaman sonuçlandı? Mahkeme bu iptal kararını verinceye kadar kaç yıl geçti bilinmez. Yani ben bilmiyorum.

Zatı muhterem, mahkeme sonucunu alarak üniversiteye damlar. Bir kağıt bir de kalem alır. “Şu tarihten itibaren yönetmelik değişikliği yapılarak ödenmeyen ek ders ücretlerimin YASAL FAİZiyle birlikte ödenmesi...” şeklinde bir dilekçe yazar. Yapmadığı danışmanlık ücreti kendisine ve diğerlerine yasal faiziyle birlikte ödenir.

Mahkeme kendilerini haklı bulduğu için kaldıkları yerden, görmedikleri öğrencilere danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyorlar. Ücretlerini de gecikmeksizin aldıkları için yasal faiz olmadan alıyorlar. Gördünüz hizmet aşkını. Beşikten mezara ilim dedikleri bu olsa gerek.

Emekli olduktan sonra ek ders karşılığı danışmanlık yapmaları, danışmanlıklarını yaptıkları öğrencilerini görmeden danışmanlık yapmaları, bunun karşılığında ücret almaları, yönetmelik değişikliğiyle danışmanlıkları sona erdikten sonra mahkeme sonrası yapmadıkları danışmanlığın ücretini istemeleri tek kelimeyle ayıp. Daha da ayıbı, mahkemeyi kazandıktan sonra YASAL FAİZ dilekçesi vermeleri. Zaten dilekçelerine yasal faiz yazmasalar bile ücretleri yasal faiz üzerinden hesaplanırdı.

Burada adamların hakkı, yasal faizi talep etmeleri normal diyebilirsiniz. Bu kişiler dini hassasiyeti yüksek, faiz konusunda suyu üfleyerek içen kişiler olunca, haliyle böyle talep garip karşılanır. Üniversitenin yasal faiziyle ödeme yapması başka. Bunların yasal faiz dilekçesi başkadır.

Ha üniversitenin bankası var da üniversite o bankadan bu yasal faizi veriyorsa, o zaman bu para zaten bunlara göre zaten faiz olmaz, olsa olsa hibe olur ya da çalıştığı kurumun bankası olduğu için kendilerine üniversitenin ilave zammı olur. Üniversitenin bankası olup olmadığını bilmediğim için bu konuda bir şey diyemiyorum. Diyeceğim tek şey, afiyet olsun hocalarım.

6 yorum:

  1. Merhabalar.
    İşin içine menfaat girince, İslam'a uymak yerine, İslam'ı kendimize uydururuz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette kişiliği oturmamış insanların satın alınabilir bir tarafı vardır ama ilgili kişi bir cami anın ileri geleni ise örnek kişi gözüküyorsa varın ötesini siz düşünün.

      Sil
  2. Merhabalar.
    İşin içine menfaat girince, İslam'a uymak yerine, İslam'ı kendimize uydururuz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Tüm işimiz İslam'ı kendimize uydurmak zaten. Yazık İslam'ın bizim süfli emellerimizden çektiği...

    YanıtlaSil
  4. Bir kaza sonucu aynı yorumun üst üste iki defa gönderilmiş olduğunu gördüm. Bazen böyle hatalar olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı yorum benim de dikkatimi çekti. Yazı iki bölümden oluşunca, iki yazı için de aynı yorum yapılmış değerlendirmesinde bulunmuştum. Siz yazınca, ben de aynı yazıya iki farklı cevap vermişim. Hiç problem değil.

      Sil