İsrail-Filistin arasında bir savaş
yok.
Bir devletin; köşeye sıkıştırılmış,
yıllardır yokluğa terk edilmiş, ablukaya alınmış bir milletin yok edilmesi
olayı var.
Çoluk çocuk, kadın, ihtiyar demeden
tüm sivillerin üzerine günlerdir bomba yağdırılıyor.
Hastane, kilise, camiler
bombalanıyor.
Dile kolay, 19 günde 350 km karelik Gazze’ye
12 bin ton bomba yağdırılmış.
Kullanımı yasak fosfor bombası kullanıldığı
söyleniyor.
Bu orantısız saldırılar karşısında
dünya sessiz,
İslam dünyası hem sessiz hem
çaresiz,
Hep aciz hep silik siyaset izleyen
Araplar bildiğiniz gibi.
Batı ise her zamanki çifte
standardını oynuyor.
Rusya-Ukrayna savaşı gündemden
düştüğü için Rusya hiç olmadığı kadar memnun.
ABD'yi söylemeye gerek yok. İsrail'e
arkandayım. Destekse destek diyerek yangına körükle gidiyor.
Dünya her zamanki sessizliğine
bürünüp ABD de sonsuz destek verince, İsrail de Gazze'yi yok etmek, taş üstünde
taş bırakmamak, bu sefer bu işi kökten çözmek için elinden geleni ardına
koymuyor.
İsrail'in uyguladığı bu orantısız
teröre tepki gösteren, Filistinlilerin mağdur olduğunu ifade eden,
Filistinlilere destek açıklaması yapan kim varsa, adeta yokluğa terk ediliyor.
Futbolcu ise kadro dışı veya sözleşmesi feshediliyor. Müzisyen ise programları
iptal ediliyor. Sosyal medya üzerinden İsrail aleyhine yazılan yazılar ve
videolar kaldırılıyor.
Hasılı ateşkese yanaşmayan İsrail, Arzımevud
projesini bir adım daha ileriye taşımak için yoluna devam ediyor. Yani İsrail ne
yaptığını biliyor. Ne yaptığını bilmeyen kesim ise İslam dünyası.
Türkiye de ne yaptığını bilmeyenlerden.
Bu problemin başında taraflara suhulet telkin ederek bir denge siyaseti güderken
yapılan son konuşmayla denge siyasetini terk etti.
Türkiye halkı adet olduğu üzere İsrail
ürünlerine boykot yapmakla meşgul. Bu tür boykotların işe yaramadığını hatta reklamın
kötüsü olmaz sadedinde onların ürünlerinin reklamının yapıldığını maalesef göz ardı
ediyoruz.
7 Ekimde İsrail içlerine girerek 200
kadar rehineyi alarak kayıplara karışan Hamas, arkası gelmeyecek, İsrail ile başa
baş bir savaş yapamayacak bu tek taraflı savaşı niçin başlattı? Hamas’ı anlamak
zor. Attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değseydi, hiç gam yemeyecektim. Çünkü geldiğimiz
nokta itibariyle Gazze diye bir yer kalmadı. Çoğunluğu çocuk ve kadın sivillerin
sayısı altı bine yaklaştı. Her geçen gün ölen sayısı artıyor. Yaralı sayısı ise
16 binin üzerinde. Değer miydi bu kadar insanın ölümüne sebebiyet vermeye. Kazanamayacağı
bir savaşta ne işi var Hamas’ın? Bu işe kalkışılırken karşıdaki muhatabın İsrail
olduğu, acımasız olduğu hiç akıldan çıkarılmamalıydı. Saldırı ilk önce İsrail’den
gelse, Hamas mecbur kaldı dersin.
Burada “Gazze zaten işgal altındaydı...
“ türünden bir savunmayı yeterli görmüyorum. Hamas gerçekten Filistinlilerin yanında
ise bunun için kurulmuşsa, birinci önceliği Filistin halkının hakkını korumak olmalıydı.
Birinci önceliği insanını şu ya da bu şekilde yaşatmak olmalıydı.
Şimdi Hamas’ı sorgulamanın zamanı değil.
İsrail’e bir şey söyle diyebilirsiniz. İsrail’e çok şey söylenir. Hep beraber kızalım.
Ne fayda? Zira laftan, sözden anlamayan, devletten anladığı terör örgütlerinin yaptığı
olan bir devletten insaf bekliyoruz. Bu görüntüsüyle İsrail’i ancak güç durdurur.
Bu güç de bugünden yarına bizde olmadığına göre yok yere İsrail’in suyunu bulandırmaya
gerek yok. Birinci önceliğimiz birlik ve güç devşirmek olmalı. O zamana kadar da
diplomatik yolları sonuna kadar denemeli.
Resmi adı İslami Direniş Hareketi olan Hamas’tan beklenen peygamberin yolu idi. Çünkü adından belli. Peygamber Mekke döneminde sahabesiyle birlikte az mı işkence gördü. Abluka ve boykot yaşamadı mı, açlıkla boğuşmadı mı, dışlanmadı mı, şehitler vermedi mi, alay ve hakaretin alasını görmedi mi? Tüm bunlara peygamber sabretmedi mi? Biz de bunlara karşı mücadele edelim diyen arkadaşlarını teskin etmedi mi? Sonunda hicret yolunu seçip bir devlet kurmadı mı? Devlet olduktan ve bir güç oluşturduktan sonra savunma amaçlı bir savaşa girişmedi mi? Sonuçta kazanan peygamber ve Müslümanlar olmadı mı?
Yazımı şu soruyla bitireyim: Hamas kime hizmet ediyor bu görüntüsüyle?
Merhabalar.
YanıtlaSilHamas, İsrail'e hizmet ediyor. İsrail de böyle bir fırsat arıyordu, İsrail durumdan memnun. Bu arada olanlar Filistinlilere oluyor.
Selam ve saygılarımla.
As. Görüntü ve sonuç aynen dediğiniz gibi
SilMerhabalar.
YanıtlaSilFilistin de İsrail gibi çalışıp çabalasaydı, yan gelip yatmasaydı, o da bugün bir devlet olurdu ve bu zulmü belki hiç yaşamazdı. Cenab-ı Hakk, çalışandan, üretenden, mücadele edenden yana. Yan gelip yatana bedavadan müslüman sıfatına bakarak bir şey vermez! Biz müslümanız diyoruz (nasıl müslüman olduğumuz da tartışılır) ve yattığımız yerden Allah'ın bize bedavadan vermesini istiyoruz. Allah kimseye bedavadan durup dururken bir şey vermez. Çalışmak, çok çalışmak, fedakarlık yapmak gerekiyor.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar, işgal altındaki yaşantıları 100 yılı geçti Filistinlilerin. Açık hava hapishanesinde yaşayanların ellerinde imkan olmadığı için belki bir şey yapamayabilirler. Bu, makul görülebilir. Ama Filistin dışındaki Filistinliler çok mesafe katedebilirdi. Hoş, işgal altında olmayan diğer Müslümanların hali pürmelal olunca, Müslümanların çalışıp üretme diye bir ideal ve projeleri hiç olmadı. İnsan için ancak çalıştığının karşılığı var fermanı sadece kitapta yazılı. Biz onu akşam sabah okuruz.
YanıtlaSil