Her seçmen siyasetçi
için bir müşteridir. Bu müşteri velinimettir. Siyasetçi bu velinimet sayesinde
siyaset yapmaktadır.
Siyasi yolculuğa
çıkan iyi ve güven veren bir ekiple yola çıkmalıdır.
Siyasette varlık
göstermek ve yönetimde söz sahibi olmak isteyen siyasetçi, müşterisini iyi
tanımalıdır. Bu tanıma içerisinde seçmenin inancını, fikrini, zikrini,
hoşlandığı ve nefret ettiğini, isteklerini ve beklentilerini bilmek vardır.
Kısaca toplumu okumak gerekir.
Toplumu okuduktan
sonra sorunları tespit etmeli, bu sorunları öncelik sırasına göre ivedi, orta
ve uzun vade olarak belirlemeli, bunlara dair çözüm önerilerini tespit
etmelidir.
Kendini ifade
etmede, sorun ve çözüm önerilerini aktarmada ikna edici olmalıdır. İkna
edemediğin doğru doğru değildir. Bunun için güven vermek şarttır.
Hitabeti güçlü olmalıdır.
Hazırcevap olmalıdır.
Halkın dokusuna
uygun projeler geliştirmelidir.
Halka rağmen siyaset
yapmamalıdır.
Halkın değerleriyle
cebelleşmemeli. Halka ve değerlerine yabancı olduğu görüntüsü vermemeli.
Halka tepeden
bakmamalı, halktan biri ve halkın içinden geldiğini hissettirmeli. Seçmen
kendisini görünce kendisinden biri bilmeli.
Kazanmak için elinden
gelen çabayı göstermeli. Gerisini gereği için seçmene bırakmalı.
Seçimi kaybettiği takdirde
seçmeni suçlamayı aklının ucundan bile geçirmemeli, seçimlerde hile var, oylar geç
sayıldı, sayımda yönlendirme yapıldı türünden mazeretleri arkasına sığınıp bahane
üretmemeli.
Centilmenliği elden bırakmamalı.
Kazanan partiyi ve siyasetçiyi tebrik edebilmeli.
Kazandığı takdirde havaya
girmemeli.
Kazanan nasıl kazandığını,
kaybeden niçin kaybettiğini derinlemesine irdelemeli. Aksayan yönleri tespit edip
bir sonraki seçimde aynı hataları yapmayacak şekilde dersler çıkarmalıdır.
Koyduğu hedefi yakalayamadığı veya kazanamadığı takdirde görevini bir başkasına bırakacak şekilde istifa edebilmelidir. Partisine taze kan gelmesinin yolunu açmalıdır. Koltuğunda çakılıp kalmamalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder