Başarı ve kazanç
yollarından biri de istismar siyaseti demiştiniz. Bununla ne kastediyorsunuz?
Din, iman, Allah,
ayet, hadis vs.
Bayrak, ezan, vatan,
millet, Sakarya vs.
Cami, imam hatip
okulları vs.
Slogan, hamaset
vs.
Başörtüsü,
giyim-kuşam vs.
Milli ve manevi
değerler vs.
Milliyetçilik,
ülkenin bekası vs.
Hizmet vs.
Hak, hukuk, adalet
vs.
Namus, şeref,
haysiyet vs.
Derviş gibi görünmeye,
dinin ve değerlerinin yegane savunucusu ve koruyucusu gibi gösteririm kendimi.
Tüm bunlar ve daha
fazlasına söylemlerinde yer verirken rakiplerimi de bunların karşıtı gibi
göstermeye çalışırım.
Onları LGBT
savunucusu, teröre destek veren, teröristlerle birlikte hareket eden olarak
gösteririm.
Ülke elden gidiyor,
bunlar ülkeyi peşkeş çekecekler, terörist başını serbest bırakacaklar
derim.
FETÖ'cülerle
görüşüyorlar derim.
Diyaneti
kapatacaklar derim.
Derim oğlu
derim.
Rakiplerini itham ettiğine
kendin de inanıyor musun?
Benim inanıp inanmamam
önemli değil. Önemli olan halkın buna ikna olmasıdır.
İkna oluyorlar mı bari?
Hem de nasıl.
Bu söylemler sana başarı
getirecek mi?
Yüzde yüz hem de.
Ayıp değil mi bu yaptığın?
Sonuç aldıktan sonra
niye ayıp olsun.
Başarı için izlediğin başka yol var mı?
Var elbette. Ben eşeğimi sağlam kazığa bağlarım. Bir de alternatifsizlik siyasetin var.
O nedir? Onu da sonra anlatayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder