Gösteri siyasetinden başka kazanmaya dair çelişki
siyasetinden bahsetmiştin. Ne demek bu, burayı biraz açar mısın?
Elbette. Zira çelişki, U dönüşü
benden bir parça. Ayakta kalmamı buna borçluyum.
Örnek verir misin?
Bugün ak dediğime yarın kara, kara
dediğime de ak derim. Tükürdüğümü yalarım. Bir çelişki yumağı benim için
siyaset. Hayat daha doğrusu siyaset benim için dün dündür, bugün de bugün.
Vazgeçilmez prensibimdir bu. Bakma sen burnumun dikine gider gibi davrandığıma.
Olmaz, mümkinatı yok, Siyasi hayatıma mal olsa da yapmam derim. Aslında bunu
yapacağım demektir. Bu can bu tende durduğu müddetçe imkansız derim. Can da
durur, ten de. Söz uçar, yazı kalır misali, dediklerimi yaparım.
Ama efendim, halk çelişkiye prim
verir mi, tepki göstermez mi?
Sen hangi ülkede yaşıyorsun?
Çelişkilerle bugüne kadar ayakta kaldım. Tüm başarılarımda çelişkilerimin payı
büyük. Çelişkilerimden dolayı tepki mi? Kimin haddine! Anasından doğduğuna
pişman ederim ben adamı. Üstelik tepki gelmediği gibi milletin hoşuna da
gidiyor çelişkilerim. Üzerine de övgü alıyorum, iyi mi. Adam siyaseti biliyor,
siyasetin kurdu diyorlar.
Utanmıyor musun bu durumda kendinden?
Niye utanayım. Sonuçta kazanıyorum ya sen ona bak. Aslında ilk
başlarda biraz utanma vardı. Sonra baktım ki ben bu yolda devam ettikçe utanmamam
lazım dedim ve utanmamayı öğrendim. Bu da başarılarımı taçlandırdı. Ayrıca utanması
gereken birileri varsa, çelişki yapamayanlar utansın.
Ama efendim, insanda biraz omurga olması lazım değil mi? Zira
insan prensipleriyle yaşar.
Senin prensip dediğin, omurga dediğin hep başarısızlık gibi
bir sonuç getiriyorsa, ne edeyim ben o prensibi. Al varsın, senin olsun.
Bunu kişi ve devletlerle de yapıyorsun.
Tabii ki yapacağım. Çünkü en iyi alanım. Önce dost ediniyorum.
Yediğim, içtiğim ayrı gitmiyor. Sonra sıkılıyorum. Düşman belliyorum onu. Bu böyle
epey devam ediyor. Yıllar yılları kovalıyor. Ne zaman ki Basra’nın iyice harap olduğundan
emin olduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi gidip barışıyorum.
Hoş mu bu durum?
Hoş veya değil. Elimde değil. dostluk ve bozuşma, düşmanlık
ve dostluk benim işim. Hoşuma gidiyor ayrıca.
Böyle durumlarda ülke zarar görmüyor mu?
Görürse görsün. Gerilim siyasetinden vaz mı geçeyim ülke zarar
görecek diye. Her gerilimle yeniden doğuyorum ayrıca.
Başka izlediğin siyaset.
Bir de üslup siyaseti yapıyorum.
Nasıl? Onu da sonra anlatayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder