Paltonun sahibi aranıyor
Şehrin kadısı içki müptelasıdır. İçki içmek istediği zaman halk
görmesin diye şehrin dışına çıkarmış.
Bir gün kadı içtikten sonra palto ve sarığını bir tarafa atarak
sızıp kalır. Bunu gören hoca paltoyu aldığı gibi üzerine giyinir. Nice sonra
ayıkan kadı, paltosunu göremeyince ertesi gün adamlarına paltoyu alanın yakalanmasını
emreder.
Paltoyu hocanın sırtında gören görevliler hocayı yakalayarak
hırsızlık suçlamasıyla mahkemeye sevk ederler. Kadı hocaya sorar:
—Üzerindeki palto
kimin? Kimden çaldın?
Hoca:
—Palto benim değil efendim, der.
Başkasının paltosunu aldığı için kadı azarlamaya başlar. Bu durum
karşısında hoca:
—Kadı efendi, şehrin dışında gezerken sızıp kalan birisinin
paltosunu hırsızlar almasınlar diye ben aldım, giydim. Şu anda sahibini arıyorum,
şayet sahibi ortaya çıkarsa hemen vereceğim, der.
Foyasının ortaya çıkmasından korkan kadı, hafifçe öksürerek:
—-Hoca efendi hoca efendi! Sen bu paltoyu giymeye devam et. Bu
gidişle bu paltonun sahibi ortaya çıkmaz, der ve hoca kadının paltosunu giymeye
devam eder.
Çalışmalısın!
Fakültede bir dersten sürekli zayıf alan bir öğrenci birkaç defa Prof.ün
yanına gider ve “Bu dersten mutlaka geçmeliyiz, hocam” der. Hoca da “Çalışmalısın
evlat” cevabını verir. Bir gün öğrenci yine dersin hocasının odasına girer.
Cebindeki tabancayı masaya koyarak “Hocam, ben bu dersten geçmeliyim” deyince,
hocası da cebinden iki tabanca çıkarır ve “çalışmalısın evlat” der.
Sakız nerede çiğnenir?
Birisi hocanın yanına gelir. Aralarında şu diyalog geçer:
—Hocam, tuvalette sakız çiğnenir mi?
—Hayır, çiğnenmez.
—Çiğnediğimizde ne olacak da
—Bir şey olmaya olmaz ama gören başka bir şey yiyor sanır, demiş.
Yorumlar
Yorum Gönder