Hürriyet ve Zürriyet
Osman Yüksel Serdengeçti
İsmet İnönü zamanında epey hapis yatarak hürriyetten yoksun kalmış. Hiç çocuğu da
olmamış rahmetlinin. Hanımının adı da İsmet’miş.
Onca sıkıntı ve derdin arasında
nüktedanlığı da terk etmemiş. Bir gün “İki İsmet’ten çok çektim. Biri hürriyetinden,
diğeri de zürriyetimden etti” demiş.
Öyle zannediyorum, Serdengeçti aynı zamanda çok zeki biri olmalı. Değilse böyle ince espri yapmak her kişinin harcı değil. Çünkü espriyi zeki insan yapar, espriden de zeki insan anlar. Esprinin en güzeli de aslı olan şeyler üzerine yapılanıdır.
Ümmü’nün İmamlığı
Tansu
Çiller başbakan olduğu zaman Türkiye’de bir ilk gerçekleşir. Çünkü ilk Türk
başbakanı oldu. Bunun üzerine bir köşe yazarı köşesine şöyle bir fıkra taşıdı:
Haccın
karayolu ile yapıldığı eski zamanlarda, köyün cami hocası hacca gitmeye karar
verir. Muhtarın başkanlığında hoca yolcu edilir. Hocayı uğurladıktan sonra
haccın uzun süreceği aklına gelen muhtar adamına, “Koş, hocaya sor. Yerine kimi
vekil bırakıyor?”
Adam
koşarak hocaya yetişir. Hoca ile ulak arasında şu konuşma geçer?
—Hocam,
siz haçta iken kimi vekil bırakıyorsunuz? Siz yokken namazları kim kıldıracak?
—Ehil
biri varsa o kıldırsın. Şayet yoksa bir ümmî (okur yazar olmayan) namaz
kıldırabilir. Adam muhtara gider, muhtar ona sorar:
—Ne
dedi Hoca?
—Bir
ümmî namaz kıldırabilir, dedi.
Düşünme
sırası muhtara geçer. Çünkü köyde iki tane Ümmü var. Biri 70’lik yatalak Ümmü
Nine, diğeri de hocanın genç ve güzel kızı Ümmü. 70’lik Ümmü Nine namaz
kıldıramayacağına göre hoca olsa olsa kızı Ümmü’yü vekil bırakmak istedi
sonucunu çıkarır.
Hocanın
kızı istemese de “Babanın vasiyeti var” diyerek genç kızı zorla imamlığa
geçirirler.
Günler,
aylar geçer. Nihayet hoca hacdan gelir.
Hal-hatır
ve hoş-beşten sonra hoca ile muhtara sorar:
—Söyle
bakalım, ben gittim gideli imamınız kim oldu? Namazları kim kıldırdı?”
—Hocam,
Buyurduğunuz gibi kızınız Ümmü kıldırdı namazları”.
Böyle
bir cevabı hiç beklemeyen hoca şaşırır ve küplere biner:
—Ne ne
ne? Bir daha söyle bakalım.
—Kızınız
kıldırdı hocam.
—Bre
Gafiller! Ne yaptınız siz? Hiç kadından imam olabilir mi? Kadın nasıl namaz
kıldırabilir?
—Hocam,
kadından imam olmayacağını kızınız mihraba geçtikten sonra anladık anlamaya ama
iş işten geçti. Çünkü kızınız namaz kıldırmaya başlayınca cemaat o kadar arttı
ki bu durum karşısında ben de bir şey diyemedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder