Nasıl Tanıyamazsın?
18 yıl önce lise üçüncü sınıfta
bir saatlik ahlak dersine giren Mehmet adında bir öğretmenimiz vardı. Öğretmenevine
takılırdı hep. Yaz dönemi ara ara biz de takılırdık. Bir saatlik derste o bizde,
biz onda bir iz bırakmasak da hocamızdı. O bizi tanıyamasa da görünce, hocam, lise
üçte ahlak dersimize girmiştiniz. Nasılsınız der, halini hatırını sorardık.
Yine bir gün birkaç arkadaş öğretmenevine buluştuk. Hocamız bizi görünce yanımıza gelip oturdu. Hoşbeş derken
bizi bize bırakmadı. Sigara içeceğiz, öğretmenimiz ne de olsa içemiyoruz. Bu esnada
yanımıza bir sınıf arkadaşımız geldi. Öğle aralarında Fuar kapısının arka tarafına
gelir, gizliden gizliye sigara tüttürürdü. Yani iyi sigara içerdi. Hatta asansörde
bile içmişliği vardır.
Bu arkadaş bir gün sigarayı
attı. Bir daha da ağzına almadı. İçenlere de ne pis kokuyor diye hep rahatsızlığını
söyledi ve herkese Allah kurtarsın dedi.
Aramıza katılan bu arkadaşa,
sigara içmediğini bildiğim halde ha sigaraya kapı aralayabilir miyim diye zarf attım.
Sigara içeceksin, bak hocamız yanımızda. Ayıp olur dedim. Bunu duyan hocamız, hocalığımız
mı kaldı? Bizler emekli olduk. Sizler de öğretmen oldunuz. Yak sigaranı. Getir bir
de bana ver dedi. Arkadaşta sigara ne arasın. İçmem ben dedi. Kimde var, çıkarın
içelim dedi. Çıkarıp birlikte içtik.
Sigaramızı tellendirirken,
hocam bu arkadaşın da ahlak dersine girdiniz. Hatırladın mı dedim. Başka da konu
ne yok, ne yapayım. Çıkaramadım dedi. Bu sefer arkadaşa, bu hocamız lise 3’de dersimize
girdi. Hatırladın mı dedim. Ben de hatırlayamadım dedi. İyi düşün. Hatta ahlak notun
9 idi. Teşekkür alacağım diye bu hocamızdan bir not istemiştin de hocamız not defterini
çıkarıp sözlüne 10 vermişti dedim. Kendisini hatırlamadıysan bari istediğin notu
hatırla dedim. Yine hatırlayamadım dedi. Orta yerde garip bir durum vardı doğrusu.
Öğretmenin öğrencisini hatırlayamaması normaldi ama öğrencinin öğretmenini çıkaramaması
ilginçti. Sorduğuma da pişman oldum. Ne edersiniz ki çenemi tutamıyorum. Zira sevmem
sessizliği. Ortaya bir konu bulmalıydım.
Bu duruma hocamız üzüldü
tabi. Bunun üzerine bir anısını anlattı:
Bir gün Cihanbeyli’ye gittim.
Namaz kılmaz için öğle namazına camiye gittim. Baktım imam benim öğrencim. Kalkıp
müezzinliği yaptım. Namazdan sonra herkes çıktı. Ben bekledim. İmam yanıma
geldi. Bekledim ki hocam hoş geldin desin. Ne dese beğenirsiniz? “Beyefendi!
Sesinizden sizi tanıyacak gibiyim dedi. Öğrencimin beni tanıyamamasına çok
şaşırdım. Hemen “Ulan manyak”, ben senin hocanım dedim” dedi.
Bu anekdota hep birlikte
güldük. Az daha durup hocamızdan müsaade alıp çıktık ama hocasını tanıyamayan bir
zamanların Yemen tiryakisi arkadaşımız peşimi bırakmadı: Alacağın olsun, beni bir
de manyak yaptırdın dedi.
ramazan hocam teşekkürler beni güldürdün.
YanıtlaSilEyvallah. Gülelim. Zira bugünlerde çok ihtiyacımız var.
YanıtlaSil