14 Ocak 2023 Cumartesi

Hakim ve Muhakkik

Hakim, yargıç demektir. Mevzuatın kendisine verdiği yetki çerçevesinde sanık ve zanlıyı yargılayan, bu yargılamayı da millet adına yapan kimsedir. Suçluyu cezalandırır, masumu berat ettirir. Yani adalet dağıtır. Taraf değildir. Kimseden emir ve talimat almaz, ihsası reyde bulunmaz. Yargılamada somut delilleri esas alır. Duygusal davranmaz, yanlı olmaz. Şuna bir haddini bildireyim demez. Bu şekilde verdiği karardan dolayı da kestiği parmak acımaz. Zira adalet mülkün temelidir. Hakim gerçeğin peşindedir. Verdiği karar maşeri vicdanda makes bulmuşsa, verdiği karar doğrudur. Hakimler hukuk fakültesi mezunu olur. 

Muhakkik ise gerçeği araştıran; soruşturan, soruşturmacı ve soruşturucu demektir. Bu görev için il veya bakanlıklarda görev yapan müfettişler görevlendirilir, bazen devlette görev yapan yöneticilere de bu görev verilebilir.

Hakimin yargılaması sonucu tüm süreç bittikten sonra kişilere mahkumiyet, berat veya takipsizlik verilirken muhakkikin inceleme ve soruşturması sonucunda da iddia edilenler sübut bulmuşsa soruşturulan kişiye idari, adli ve mali yönden cezalar teklif edilir. Bunların dışında bir suç tespit edilmişse yargılanması için adli yönden de teklif yapılır. Muhakkikin teklifini cezanın durumuna göre disiplin amiri, il disiplin kurulu veya bakanlıklar onar ya da reddeder.

Burada hakim ile muhakkiki ele almamın sebebi, muhakkikin görevi de bir nevi hakimlik görevi gibidir. Nasıl ki hakimin birinci önceliği adaleti gözetmek ise muhakkikin görevi de budur. Kimseden emir ve talimat almaz. Yönlendirmelerden etkilenmez. Soyut ve sübjektif delillere yer vermez. Somut delillerle sonuca gitmeye çalışır ve kanaatini belirtir. Yani şunun kellesini alayım, şuna haddini bildireyim demez. Şunun istediği olsun, bunun gönlünü alayım demez. İdeolojik ve kişisel davranmaz. Çünkü görevi de tıpkı hakim gibi adaleti tesis etmek ve adaletten ayrılmamaktır. Suçlu ise isnatları sübut bulmuş, gereği der. Değilse bir ceza teklifi yapmaz. 

İster hakim ister muhakkik somut delillerle hareket etmediği takdirde taraflar bir üst mahkemeye ya da mercie müracaat ederek hakkını arar. Yanlış hesap ve karar bir şekilde düzeltilerek adalet ve hak yerini bulur.

Burada hakim ve muhakkikler taraflı davranıyor, birilerini koruyup kollarken diğer tarafı mağdur ediyor iddiasında bulunacak değilim. Zira böyle bir isnadı kendilerine yakıştıramam. Bu açıdan kahir ekseriyetini tenzih ederim. Emir ve talimat alanlar var mıdır? İnsanın olduğu yerde her şey olabileceği gibi bu görevi yapanlar içinde de yaptığı kutsal göreve halel getirecek kimseler de pekala çıkabilir.

Kararın doğru olup olmadığı taraflar arasında tartışılır elbet. Kimi hak yerini buldu der kimi de haksızlık yapıldı der. Bunlardan ziyade bu görevi ifa eden hakim veya muhakkik, bir dosya hakkında karar verdikten sonra içi huzurla doluyorsa, yatağına yattığında rahat bir şekilde uyuyabiliyorsa, görevini hakkıyla yerine getirmiş demektir. Kendinde bir durgunluk, içinde bir rahatsızlık hissi duyuyorsa, acaba şöyle mi karar verseydim ikilemi yaşıyorsa ve rahat uyuyamıyorsa, bilin ki görevini doğru yapmamış demektir. Çünkü adalet ince bir çizgidir. Adalet dağıtanlar da sağa sola sapmadan bu ince çizgi üzerinden yürümek zorundadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder