15 Ocak 2023 Pazar

Bardak Satmak

Bir okul müdürü içeri girmeden önce her sabah içtima alanında sıraya girmiş öğrencilere, elinde mikrofon konuşma yapar. Okul müdürü bıkıp usanmadan yaptığı konuşmalar bildik uyarı ve hatırlatmalar. Öğrenciler de bildik konuşma olunca, öyle zannediyorum, dinler gibi yapıyorlardır. Bir öğrenci, yanındaki arkadaşına, "Bu ne satıyor?" şeklinde öylesine bir soru sorar. Arkadaşı da "Bardak satıyor" cevabını yapıştırır.

İki öğrenci arasında geçen bu anekdot, öğrenciler arasında yayılır. Ardından öğretmenler de duyar. Bir zaman sonra müdür de haberdar olur. Müdür her mikrofonu eline aldığında "bardak satacak" demek suretiyle öğrenci ve öğretmenler arasında gülüşmelere sebep olur. Müdürün bu anekdottan haberi olmasına rağmen öğrenci deyimiyle müdür yine bardak satmaya devam etmiş. Çünkü yararlı veya yararsız eline mikrofonu alıp konuşma yapmayı pek severmiş, bunu da görev telakki etmiş. Öyle zannediyorum, mikrofon aracılığıyla okula yakın evlere de müdürün konuşması gidiyordur. Mahalle de ne diyeceğini ezberlemiştir.

*

80'li yıllar siyah beyaz ve tek kanallı yıllardı. Herkesin evinde televizyon yoktu. Bir film seyretmek için evinde televizyonu olmayanlar komşularına giderek filmlere birlikte bakarlardı. Televizyonu olmayan bir aile olarak biz de nazımızın geçtiği akrabaların evine uzun kış günlerinde misafir olurduk. Haberler dikkatimizi çekmezdi. Aynı şekilde bir ara haberlerden önce sonrasında da haberlerden sonra Adile Naşit'in sunduğu "Uykudan Önce" programları da ilgimizi çekmezdi. Nasıl çeksin ve niçin uyuyalım? Çünkü biz buraya film izlemeye gelmiştik.

Uykudan Önce programı ilgi alanımıza girmese de elimiz mahkumdu izlemeye. Çünkü tek kanallı bir dünya vardı. Bu program bitince oh be dünya varmış der, başlayacak filme biraz daha yaklaştık diye sevinirdik. 

Adile Naşit’in ki bir programdı. O da oradan ekmek yiyordu. Mecburen programını yapacaktı. Benim ilgimi çekmeyen bu program belli yaş grubundaki çocuklar tarafından öyle zannediyorum, ilgiyle izlenmiştir.

Eskiye oranla okullarda her sabah her törende konuşma yapmayı en azından çoğu müdür terk etti. Hatta çoğu okullar tören dışında çocukları her sabah sıraya bile almaz oldu. Yani bir mesafe kat edildi. Kısaca çoğu müdür bardak satmayı bıraktı.

Nedense, nerede eline bir mikrofon alıp uzun uzadıya konuşan görsem, “Uykudan Önce” programı ve öğrenci deyimiyle “bardak satan müdür” gözümün önüne geliyor.

Konuşmalara karşı mıyım? Değilim elbet. Yerinde, zamanında, kıvamında, yerli yerinde, insanları bilgilendiren, yeni şeyler söyleyen konuşmalara kim, ne diyebilir? Ama her Allah’ın günü bildik konuşmalar, inanın bezdiriyor. Olur olmaz yapılan bu tür konuşmalar kişilerin ağırlığını da düşürür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder