—Baba, hayat tecrübenden faydalanmak
istiyorum.
—Tecrübe bir. Benim yaptıklarımı
yapmayacaksın.
—Ne demek bu şimdi? Halbuki beğendiğim
yönlerin var. Onları örnek almak isterim.
—Ne beni ne başkasını örnek al. Kendin ol
evlat. Nevi şahsına münhasır ol. Ama?
—Ama derken?
—Böyle diyorum da hiç tavsiye etmem kendin
olmanı. Zira hayatını zindan etmiş olursun.
—Niye ki?
—Boş ver niyesini.
—Tamam, söyle o zaman.
—Kulağını aç, beni iyi dinle.
Her zaman her daim nabza göre şerbet
ver.
Bir taraf tutman gerekirse güçlünün
yanında ol.
Her yerde görüşünü söyleme. Daha doğrusu
fazla konuşma. Çoğunlukla dinleyici ol.
Bulunduğun ortamlarda renk verme.
Konuşulanları dinle sadece. Konuşulanlar içine sinmese de hep noter gibi
ol.
Olaylara, kişilere, görüşlere vs.
eleştirel yaklaşma. Doğrucu Davut olmaya kalkma.
Sosyal medyayı kullanma. Kullanacaksan da
orada yazı çizi işlerine girişme. Zira mimlenirsin. Bol bol resim, araba, dost
ziyareti paylaş dur. Yani etliye sütlüye karışma.
Görüşlerini söylememekten dolayı patlama
noktasına gelmişsen, kapıyı ve pencereyi kapat. Kapalı kapılar ardında içini
boşalt. Duvarlar dinlesin seni. Unutma ki böyle zamanlarda en iyi dostun
duvarlardır. Zira sırrını paylaşmazlar.
Herkesle iyi ve seviyeli ilişkiler kur ama
yüzüne gülen herkesi dost sanma. Zor günlerinde yanında olanlar
dostundur.
Sırlarını herkesle paylaşma. Senden
başkasına, başkasından sana laf getirip götürene güvenme.
Eksikliklerini sana söylemeyen ya da
söyleyemenlerden uzak dur.
Bu dediklerimi yap. Bu dünyada hiç başın
ağrımaz. Gül gibi geçinip gidersin.
*26. 11. 2022 günü Barbaros Ulu adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder