20 Temmuz 2021 Salı

Kesmece Bu!

Markette bu kocaman bir karpuza ilişti gözüm. Tın tın sesi duyuncaya kadar vurdum kendisine. Sonunda bir tın sesi duydum gibi. Güç-bela tartıya getirdim. Kg olarak bir 14 gördüm. Sonrasına bakmadım. Poşet bile dayamadı kendisini. Elime alıp kaldırmak, arabaya kadar taşımak ve sonrasında kırmadan koymak bir mesele. Bereket eve gelince oğlana taşıttım. Dikkat et, kırarsan ben de seni kırarım, dedim. Baktı ki pabuç pahalı. Kırmadan mutfağa götürdü oğlan.

Şimdi ailecek düşünüyoruz:

Karpuzu niçin bu kadar büyük almışım?

Daha küçüğü yok muydu? 

Bu karpuz, lavabonun önüne konup nasıl yıkanacak?

Hangi bıçak bu karpuzu kesebilir?

Kestik diyelim, geri kalanı dolaba nasıl koyacağız?

Ev halkı bunları düşünedursun. Beni düşündüren de bunca meşakkatin ardından ya bu karpuz, içini yemişse... İşte bu beni bitirir: Verdiğim paraya mı acıyayım, güç bela taşıdığıma mı?

İçi geçmiş karpuzun yüreğimi serpen sevindirici yanı, bereketli olmasıdır. Önüme konar konar kalkar. Bu karpuz bitinceye kadar yeni karpuza ihtiyaç duyulmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder