Kısıtlılığın olduğu LGS’de
sınavdan çıkıp aracımla evime doğru giderken gençten iki gece bekçisi durdurdu.
Bir tanesi, “Beyefendi! Kısıtlılık var.
Niçin dışarıdasın?” dedi. Sınavdan geliyorum” dedim ve görev kağıdımı göstermek
için elimi cebime doğru götürürken “Öğretmen misiniz?” dedi. Evet dedim. “Tamam
o zaman. Kağıt göstermenize gerek yok. Buyurun hocam” dedi. Kolaylıklar
dileyerek yoluma devam ettim.
YKS’nin birinci etabı
olan TYT sınavının bittiği cumartesi akşamı yürüyüşümü serinde yapayım diye evden
çıktım. Tam yürüyüş parkuruna yaklaşırken maskeyi evde unuttuğumu hatırladım.
Yanımda eşim olduğu için maske için eve geri dönmedim. Eşimi yürüyüş parkurunda
bırakarak tenha cadde ve sokaklarda, insanlar ve kalabalıklardan uzak bir
şekilde yürümeye başladım. Önüme yine iki gece bekçisi çıktı. Selam verdiler. “Masken
yok muydu?” dediler. Durumumu anlattım kendilerine. “Bir daha unutmayalım,
olmaz mı? İyi akşamlar” dediler. Onlar yoluna, ben yoluma devam ettim.
Polisi görmeye alışkın
olduğumuz yerlerde bir zamanlar kaldırılan, şimdilerde yeniden yaygınlaşmaya
başlayan gece bekçileriyle bundan sonra daha fazla karşılaşacağız anlaşılan.
Özellikle polisin olmadığı mahalle aralarında gece bekçilerini görmek meskûn
mahallere bir güven ortamı sağlayacağını düşünüyorum.
Biri gündüz diğeri
akşam olmak üzere iki defa muhatap olduğum gece bekçilerine içim ısındı.
Davranış ve nezaketlerini takdir ettim. Halden anlayan bir iş anlayışına sahip
olduklarını, salt ceza yazmaktan ziyade rehberlik görevini de yapmaya
çalıştıklarını müşahede ettim ve kendilerini daha bir insancıl gördüm.
Küçüklüğümde gördüğüm yaşlı, kilolu ve göbekli, suçluyu yakalamaktan aciz, asık
suratlı, korku veren, bol düdük öttüren bekçiler gitmiş; daha genç, kilo ve
göbek sorunu olmayan, yüzlerinde güler yüz eksik olmayan cevval gece bekçileri
gelmiş. Yeni nesil bekçilerin bulunduğu muhitte bir suça karışsam, bekçi
geliyor diye kaçmaya kalksam, beni çok geçmeden yakalayacak bir enerjiye
sahipler. Hasılı suça karışma zamanını kaçırmışım. Bu işi önceleri
yapmalıymışım.
Gece bekçileriyle
ilgili bazıları “Madem ihtiyaç vardı. Dün niye kaldırdılar, bugün niye tekrar gece
bekçisi ihdas ediyorlar” şeklinde bir eleştiri getiriyor olsalar da bu duruma,
demek ki yanlışta ısrar edilmemiş, bu yanlıştan dönülmüş demek lazım şu
aşamada. Bekçiler ne kadar maaş alıyorlar, özlük hakları nelerdir? Bu durumu
detaylı bir şekilde bilmemekle beraber çok da merak etmiyorum. Çünkü maaş
konusunda kimin ne aldığına bakmam. Kendi durumumu değerlendirirken de
kendimden düşük gelire sahip olanlara bakarak kendimi tatmin ediyorum. Yine
maaşları konusunda sosyal medyada bazıları “Bunlar lise mezunu. Daha şimdiden
şu kadar maaş alıyorlar. Halbuki 25 yıllık bir meslek erbabı bunlar kadar
almıyor” dese de üstlendikleri görev ve bulundukları yerlere verdikleri huzur
ve güven, ayrıca polisin olmadığı yerlerde polisin eksikliğini kapatmaları
yönüyle ne mezuniyetlerini ne de aldıkları maaşı hesaba katarım. Görevlerini
layıkıyla yaptıkları müddetçe kendilerine takdir edilen maaş ve özlük hakları
kendilerine helali hoş olsun.
Küçüklüğümde gördüğüm
kilolu ve yaşlı gece bekçilerini gözümün önüne tekrar getiriyorum. Onları
kilolu yapan durumun, gündüz istirahata çekilip gece mesai yapmaları
dolayısıyla olduğunu düşünüyorum. Buna bir de hareketsizlik ekleyince haliyle
bu kişiler kilo ve göbek sorunuyla muhatap olabiliyorlar. Bu yeni nesil gece
bekçileri de meslekte kıdemleştikçe bir gün mutlaka yaşlanacaklar. Zira bundan kaçış yok. Kilo ve göbek sorunuyla
karşılaşmamaları için onlara düşen, daima dinamik olmalarıdır. Gördüğüm
kadarıyla beni yakaladıklarına göre görevli oldukları mahallerde bir baştan
öbür başa sürekli yürüyorlar. Bu yürüyüş onlarda oluşabilecek kilo sorununun
önüne geçer. Buna bir de spor eklerlerse
vücutları sağlıklı olduğu gibi şimdi gördüğüm gibi dinç olarak kalmaya devam
ederler. Bu görüntüleri suçlulara da gözdağı vermiş olur.
İçimin ısındığı,
kanımın kaynadığı, halktan biri olarak gördüğüm bu yeni yüz gece bekçileri, hem
vücut hem halka davranış hem de sarf ettikleri efor yönünden bugün nasıl
iseler, aynı pozitifliği mesleklerinde ilerledikçe de devam ettirmeleri en
büyük temennimdir. Çünkü bizde mesleğin gediklisi olunca eski ideal, efor ve
davranışımızın yerinde yeller eser. Umarım bozulmazlar.
*29/06/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*29/06/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder