Ana içeriğe atla

Taraklara Elveda!


Kaş dışında saçımda, bıyığımda ve sakalımda bir tane saç, kıl, tel ve tüy bulun
da göreyim. Bulana benden bir çay. Bulamazsınız. Kendi mahsulüm. El emeği, göz nuru ne de olsa.

Ben öyle bildiğiniz berberlerden değilim. Saç, kıl, tel ve namına ne varsa hepsini çeker alırım. Bu konuda değme berberler elime su dökemez.

İsteyene bu şekil tıraş yaparım. Çayın dışında berber parası da almam. Bizde saç kesimi tek çeşit. Öyle nasıl olsun tıraşınız sorusu sorulmaz. 

Bu tıraşla,
1.Kafanız küçülür.
2.Saçınız kolay kolay büyümez.
3.Sık sık berber ihtiyacınız olmaz.
4.Ayda bir, bir berbere para ödeme durumunda kalmazsınız.
5.Yıkandıktan sonra saçımı kurutmam lazım derdiniz olmaz. Saç kurutma makinesi kullanmak durumunda kalmazsınız. Yıkan-çık modeli bunun adı. Saçınız ıslak çıkmayınca kolay kolay hastalanmayacaksınız, soğuk algınlığı hali yaşamayacak, en azından sinüzit olmayacaksınız. 
6.Hem elektrikten hem berberden tasarruf ederek aile bütçesine katkıda bulunacak. Berberde sıra beklemek durumunda kalmayacak ve vaktinizi daha önemli işlerinizde değerlendireceksiniz. 
7.Tarak taşıma, benim tarağım nerede, saçımı taramam lazım derdiniz olmayacak. Aynanın karşısına geçip saatlerce oyalanmayacaksınız. Yataktan kalktığınız gibi gözünüz kapalı dışarıya çıkabilirsiniz.
8.Saçınız daha bir gür çıkar.
9.Tıraşımız tamamen hijyen bir ortamda yapılmaktadır.

Acemisin. Acemi berbere benziyorsunuz diyebilirsiniz. Bu düşünceye sahip kişiye kızmam. Zira gözünde problem var, görme özürlü, önce bir göz doktoruna görünsün derim. Halebi orada ise arşın burada. Şekil A, B, C, D'de görülüyor.

Kendi kendime kimseden yardım almadan yaptığım ikinci tıraşım. Yani acemiliği kendi üzerimde atlattım. 

Bu yaştan sonra berber salonu açma düşüncem yok. Berberlerin ekmeğini elinden almak istemem. Onlar ekmeklerini yemeye devam etsinler. Ama bu değerin yok olup gitmesine de gönlüm razı olmaz. Bu yüzden berberler konfederasyonu başkanlığını düşünebilirim. Çok özel ve hatırından çıkamayacağım dostlarımın tıraşını berberler odasında muhabbet arasında tıraş edebilirim.

Başkan olduktan sonra odama bağlı berberler -ki bana bağlı olmayan berber dükkanı açamaz- tek çeşit tıraş yani benim tıraşım gibi yapacak. Kafada saç namına bir şey kalmayacak. Bu modelin adı ne derseniz? Modelle işimiz olmaz ama siz buna başkanın tıraşı diyebilirsiniz. Mevcutlar ve yeni salon açacak berberlere salon açabilmeleri için koyacağım değişmez tek şart budur. Bilmem anlatabildim mi? Anlaşıldı ise tekrar anlatayım diyeceğim ama zaman kaybı. En iyisi saçınız üzerinde göstereyim bunu.

Yorumlar

  1. Bazen bende saçlarımı sizin gibi sıfır yapmak istiyorum. Bayan olarak bunu yapmak zor ama insan istiyor işte:)

    YanıtlaSil
  2. Erkeklerin bu şekil tıraşı bile genele garip geliyor. Kadınlar işi bu konuda daha zor olur. İlk soracakları rahatsızlığınız mı var şeklinde olur. Saçın gür gelmesi, başın bir nebze de rahatlaması yönüyle saçların iyice kesilmesi iyi olsa da erkeklere kısa, kadınlara uzun saç daha uygun olur kanaatindeyim. Şayet yapılacaksa da devamlı şapkalı gezmek durumunda kalabilirsiniz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam eder

Kırgınlık ve dargınlık

Türkçemiz zengin dillerdendir. Bakmayın siz iki-üç yüz kelimeyle konuştuğumuza. Okuyup kelime hazinemizi geliştirmediğimizden işin kolayına kaçıyoruz. Tembelliğimizin cezasını güzel Türkçemiz çekiyor vesselam. İnce ve derin kelimelerimizin sayısı hiç az değildir. Kırgınlık ve dargınlık bunlardan biridir. Aralarında nüanslar vardır. Arasındaki farkı görmek için sözlüğe bakma ihtiyacı da hissetmeyiz. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanırız. Siyak ve sibaktan anlarız neyi kastettiğini. Kırgın, "Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan" demektir. Dargın ise, "Darılmış olan, küskün" demektir. Gördüğümüz gibi iki kelime farklı anlamlara gelmektedir. Kırgınlıkta dargınlığın aksine küsme yoktur, incinme vardır. İnsan kime kırgın olur? Sevdiğine. Kırgın gibi olduğuna, geri durduğuna, mesafeli olduğuna bakmayın siz. Gözü her yerde o dostunu arar. Başına bir şey geldi mi hemen imdadına koşar. Çünkü bunlar ölümüne dosttur. Dargınlıkta ise küslük vardır. Herhangi bir yerde