Yaşadığımız olağanüstü
duruma karşı devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla teyakkuzda. Hepsi üzerine düşen
sorumluluğu yerine getirme telâşında. Hazırlıklar yapılıyor. Hepsinde çalışma
tam gaz devam ediyor. MEB de eğitim ve öğretim aksamasın diye EBA vasıtasıyla
uzaktan öğretim hazırlığını yapmış ve yaptığı planlamayı kamuoyuyla paylaşmış.
Hangi dersin kaçta başlayacağı, öğrencinin ne zaman teneffüs(etkinlik kuşağı)
yapacağı dahi planlanmış. Dersi saatinde izleyemeyen öğrenciler için tekrar
saatleri bile planlanmış.
Gördüğüm kadarıyla
niyet güzel, inşallah akıbet de hayır olur. Ama…Bu işin bir de aması var. Mademki
ama, fakat, lakin, amma velakin, ancak gibi bağlaçları kullanıyoruz. Ben de bu
planlamanın eksik ve aksayan yönlerine -biraz da mizah katarak- işaret etmeye
çalışacağım. Niyetim pişmiş aşa su katmak değil.
Hazırlanan ders
programında;
1.
Hafta sonu okullarda “Destekleme ve
Yetiştirme Kursları” adı altında açılan kurs programlarına yer verilmemiş. Ne
fark eder demeyin, bizde takviye olmazsa olmazdır. Aynı dersi bir hafta içi
dinleyeceğiz, bir de hafta sonu.
2.
Hangi dersin ne zaman yayımlanacağı
açıklanmış ama hangi saatte hangi konunun işleneceğine yer verilmemiş. Öğrenci
açınca görür demeyin. Öğretmenlerimiz bize “İşlenecek konuya öğrenci hazırlanıp
gelecek, derste öğretmeni dinleyecek, sonra dinlediği dersi tekrar edecek”
demiyor mu? Burada derse hazırlık yok.
3.
İşlenecek derslere yarım saatlik bir
zaman verilmiş, yarım saat de “Etkinlik kuşağı” adı verilen teneffüs planlanmış.
Mademki bir konu 30 dakikalık bir zaman diliminde verilebiliyorsa yüz yüze
eğitimde halen dersler niçin 40 dakika olarak işleniyor? Okullarda da derslerin
30 dakika işlenmesi öğrenciyi rahatlatacağı gibi özellikle ikili öğretim yapan
okullar, zaman çizelgesini hazırlamakta zorlanmayacaklar. Öğrenciler sabahın
köründe okula gitmek zorunda kalmayacakları gibi akşamın karanlığında da
evlerinin yolunu tutmayacaklar. Her ders arası yarım saatlik teneffüsü gören
öğrenci, yüzlerce kişinin arasında WC, lavabo ve kantin ihtiyacımı 10 dakikada
gideriyorken evde bir başına iken bu kadar teneffüs fazla değil mi, demeyecek
mi?
4.
Dersin başlama ve teneffüs saatinin sona
erdiğini öğrenciye kim duyuracak? Zira okullar zilsiz olmaz. Öğrenci derse
girmek için ya zil sesi duyacak ya dersin başladığı anons edilecek. Ardından
nöbetçi öğretmen öğrencileri sınıfına koymaya çalışacak. Bütün bu işleri kim
yapacak? Anne-babası yapabilir diyebilirsiniz. Evde çocuğuna “Haydi çocuğum,
zil çaldı, ders başladı” diyen bir anne veya baba, yaptığı nöbet görevinden
dolayı ek ders ücreti talep etmeyecek mi? MEB, haftada üç saat olan bu ücreti
verebilecek mi? Haydi diyelim ki MEB, bu ücrete tamam dedi. Ebeveyn bu ücrete
razı olacak mı? Anne ve babalar, çocuğunun güvenli bir ortamda eğitim ve
öğretim görmesi için okulların sorumlu olduğu “İş Güvenliği Yasası”na tabi
olacaklar mı? Bu yasayla ilgili yerine getirmeleri gereken sorumluluklarını
yerine getirecekler mi? Mesela lavabonun olduğu yere sarı renkli “Kaygan zemin”
yazısı asacaklar mı?
5.
Çocuk dersi dinlemek için ekranın
karşısına geçtiği zaman okul formasını giyecek mi yoksa serbest bir kıyafetle
mi dersi dinleyecek? Eğer öğrenci serbest kıyafetle dersi dinleyebilecekse bu
eğitim ve öğretim eksik kalmaz mı? Biliyorsunuz, forma okullarımız için
vazgeçilmez bir eğitim ve öğretim materyalidir, olmazsa olmazımızdır. Çocuğu
okul formasını giymeden dersin başına oturduğu zaman ailesi, “Çocuğum nerede
senin forman” diyecek mi? Çocuk formayı giymediği zaman ailenin çocuğuna karşı
bir yaptırımı olacak mı?
6.
Çocuğu, saati geldiği halde dersin
başına oturmuyorsa veya oturduğu halde dersi dinlemeyip başka işle uğraşıyorsa
veli bu durumda ne yapacak? Ailenin yanında bunu yapan okulda arkadaşlarının
arasında neler yapar… Dikkat, şiddet yasak sayın velim!
7.
Kesin olmamakla beraber EBA’dan işlenen
bu derslerden sınavlarda soru sorulmayacağı söylenmektedir. Eğer işlenen bir
konudan sınavlarda soru çıkmayacaksa bu dersin bir anlamı var mı? Çünkü bir
konu sınavda çıkmıyorsa bizim için o konunun bir anlamı yoktur.
8.
EBA’dan konuyu anlatan öğretmenle ilgili
veliler, “Bu öğretmen iyi anlatamıyor, değiştirilsin, çocuklarımıza yazık
oluyor” deyip Milli Eğitime veya CİMER’e şikayet edebilecekler mi? Şayet
şikayet söz konusu olmazsa veli görevini tam yapmamış olur. Milli Eğitim’de
görev yapan denetmenler şikayet söz konusu olmayınca bu durumda ne yapacaklar?
9.
Veli, çocuğunun durumunu öğrenmek için
ders öğretmeni ile görüşebilecek mi? Veli, ekrandaki öğretmenle görüşemeyeceğine
göre bu durumda kimin kapısını çalacak?
10.
Tüm
öğrenciler aynı anda planlanan dersleri dinlemek için EBA’yı açtıklarında EBA’nın
alt yapısı bunu kaldırabilecek mi? Haydi kaldırdı diyelim. GSM operatörlerinin
verdiği sınırlı İnternet tüm dersleri dinlemek için yeterli olacak mı? Kaç
öğrencinin evinde sınırsız İnternet var? Gördüğüm kadarıyla cep telefonu olduğu
halde kontörü olmadığı için öğretmenlerinin telefonlarıyla ailesini arayan
öğrenci sayısı az değil.
11.
EBA’dan anlatılan dersi ekrandan biri
anlatacak, öğrenci de dinleyecek. Böyle bir ders öğretmen merkezli bir öğretim
olmayacak mı? Nerede kaldı öğrenci merkezli eğitim…
Gördüğünüz gibi uzaktan eğitimle ilgili kafamda bin bir türlü soru belirdi. Soruları daha da uzatabiliriz.
Bu kadarla yetiniyorum. Bu eğitimin nasıl olacağını, aksayan yönlerin neler olacağını 23 Martta başlayacak olan uzaktan eğitimi görünce hep beraber görmüş olacağız.
*Meraklısı için şunu da ilave edeyim. MEB EBA’dan yayımlayacağı bu derse “Uzaktan Eğitim” dedi. Ben de aynı şekilde aldım. Şimdi bu yazıyı okuyunca bazıları eğitim ayrı, öğretim ayrı. Uzaktan eğitim olmaz, diyecek. Hakkı var. Biz eğitim ve öğretimi birlikte kullandığımız gibi çoğu zaman birbirinin yerine de kullanırız. Ama şimdi bunun sırası değil.
**21/03/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Gördüğünüz gibi uzaktan eğitimle ilgili kafamda bin bir türlü soru belirdi. Soruları daha da uzatabiliriz.
Bu kadarla yetiniyorum. Bu eğitimin nasıl olacağını, aksayan yönlerin neler olacağını 23 Martta başlayacak olan uzaktan eğitimi görünce hep beraber görmüş olacağız.
*Meraklısı için şunu da ilave edeyim. MEB EBA’dan yayımlayacağı bu derse “Uzaktan Eğitim” dedi. Ben de aynı şekilde aldım. Şimdi bu yazıyı okuyunca bazıları eğitim ayrı, öğretim ayrı. Uzaktan eğitim olmaz, diyecek. Hakkı var. Biz eğitim ve öğretimi birlikte kullandığımız gibi çoğu zaman birbirinin yerine de kullanırız. Ama şimdi bunun sırası değil.
**21/03/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder