Siz de benim gibi cahilseniz o zaman
LGBT’nin ne anlama geldiğini bilmiyorsunuzdur. Ben de ne olduğunu öğrenmek için
öğrenmenin yaşı yok sözünün arkasına sığınarak dönüp dönüp sözlüğe baktım.
LGBT; Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transgender kelimelerinin baş harflerinden
oluşmuş bir kısaltma. Korkarım siz de benim gibi bize yabancı bu kelimelerin ne
anlama geldiğini bilmiyorsunuzdur. Dedim ya cahil cahili buldu. Birbirimizi
ağırlayalım. Lezbiyen, kadın kadına cinsellik; gay, eşcinseller için kullanılan
bu isim genellikle erkek eşcinselleri belirtmek üzere kullanılan terim;
biseksüel, çift cinsiyetli; transgender, travesti yani biyolojik kimliğini
kabullenmeyip karşı cinsten olma gibi hissetme durumu.
Anlayacağınız bizim geçmişte
Lutilik, homoseksüellik, eşcinsellik adını verdiğimiz ilişki biçimine
şimdilerde daha kısaca LGBT deniyor.
Sayıları dünya nüfusunun yüzde beşi
olabileceği yorumları yapılan bu LGBT’liler zaman zaman değişik saiklerle
adlarını duyurmaya çalışsalar da 30 Haziran’da İstanbul’da “Onur Yürüyüşü”
yapmaya yeltenince Türkiye’de epey bir gündem oluşturdu. Bazı belediyeler bu
yürüyüşe destek açıklaması yaparken halkın büyük bir çoğunluğu bunlara tepki
gösterdi. Sosyal medyada izlediğim kadarıyla çoğu kimse, Lut Peygamberin
kavminin homoseksüellik gibi sapık ilişki dolayısıyla helak olduğunu,
üzerlerine taşlar yağdığını ve helak olduklarını, bu tür ilişkinin dinen haram
olduğunu yazıp çiziyor. Yazılıp çizilenler doğru. Fakat bu dilden anlar mı
LGBT’liler? Sanmam. İzlediğim LGBT’liler verdikleri görüntülerle ne Allah’tan
korkuyor ne de kuldan utanıyorlar. Hani eskiden Allah’tan korkmuyorsun, bari
kuldan utan” denirdi. Bu kişilerin belleklerinde -yaptıklarına bakarak- ne
Allah var ne de kul. Bu durumda eşcinselliğin yasak olduğunu söylememiz bir
fayda sağlamaz diye düşünüyorum. Bunlara şiddet uygulamak da çözüm değil.
Baksanıza “Onur yürüyüşü” yapıyorlar. Neyin onuru ise?
Onca derdimizin arasında, anlaşılan
bundan sonra bu LGBT’liler şu ya da bu şekilde kendilerinden söz ettirecekler.
Bildiğim
kadarıyla Lut peygamberin kavmi herkesin gözü önünde, kimseden çekinmeden
eşcinselliği alenen yapmaya başladıklarından dolayı helak oldu. Kimse
karışamadı, kimse bir şey diyemedi. Bir şey diyen ise “Keşke bu işi az ötede
yapsalar” diyebildi sadece. LGBT, verdikleri bu görüntüyle sanırım Lut
peygamberin kavmindeki sapık ilişkiyi aratmayacağa benziyor.
Bazıları
LGBT’lilere destek vermek suretiyle bunun bir özgürlük ve hak olduğunu, bu
hakkın onlara verilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bence yanlış yoldalar. Bu tür
bir ilişki biçimi fıtrata aykırıdır. Din, ahlak ve örfümüzde de yeri yoktur. Adnan
Demircan hocanın bu konuyla ilgili bir yazısına burada yer vermek istiyorum:
“Bir psikolog arkadaşım anlatmıştı. Bana
kimliğinden farklı cinsel eğilimleri olan bazı hastalar geliyor, sohbet ediyoruz.
Onlara durumlarının yaratılışlarının gereği olduğunu, bu kimliklerini
göstermelerini söyleyenler var. Bunu savunan birisine sordum:
-Birisinde hırsızlık
yapma eğilimi varsa bu durum hırsızlığı meşrulaştırır mı?
-Hayır!
-Peki, ne yapması
gerekir?
-Bu duygusuyla mücadele
etmesi gerekir.
-Diyelim ki güzel bir
hanım gördüğümde dayanamıyorum. Bu duygum eşimi aldatmamı meşrulaştırır mı?
Hepimizin sıkıntıları var ve bunlarla mücadele etmemiz gerekir.
Din diliyle söylersek,
herkesin imtihanı farklı... Allah imtihanı başarıyla bitirenlerden eylesin.”
Yaptıklarına bakarak bunlara ne
yapılacağını, nasıl davranılacağını kestirmek zor olsa gerek. Bunların dilini
anlayabilene aşk olsun.
Anlamaya çalışıyorum. Bir yere koyamıyorum. Bu durumda bizim yapmamız gereken,
bu kişilerin isimlerinin tespiti yapılarak psikologla görüşmelerini sağlamak.
Mutlaka bunların dilinden anlayacak birileri çıkar. Tedavileri mümkünse
tedavilerini yaptırmak gerekiyor. Seslerini duyurmak amacıyla bunların yapacağı
protesto ve yürüyüşlerini görmezden gelmek, basında hiçbir şekilde
fotoğraflarına ve yazılarına yer vermemek en doğru yol gibi geliyor bana. Çünkü
bu tür yürüyüşlere haber niyetiyle yer vermek bile bu yaptığımız, onların
yapacaklarını alenileştirir. Zaten amaçları seslerini duyurmak. Buna alet
olmamak gerekir. Mevcut
LGBT’lilerin ıslah edileceğine ihtimal vermiyorum. En azından anne ve babaları
bu konuda bilgilendirmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü anne ve babalar,
çocuklarında bu şekil aynı cinse meyil sezdikleri zaman bunu gizleme yoluna
gidiyorlar. Aileler bu durumu gizlemek yerine küçük yaşta çocuklarını tedavi
ettirme yoluna giderlerse LGBT’lilerin sayısında bir azalma olacağını
düşünüyorum. Allah bizi beter felaketlerden korusun.
***04/07/2019 günü Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
***04/07/2019 günü Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Küçük yaşta din eğitimi veya maneviyat verilmeyince bu duruma gelinebiliyor. Oysa Allah korkusu ve kuldan utanma duygusu öğretilerek büyüselerdi durum çok daha farklı olabilirdi. Zararın neresinden dönülürse kardır deyip öncelikle devletin gerekli tedbirleri alması gerekir. Allah sonumuzu hayırlı kılsın inşallah.
YanıtlaSilAmin inşallah. Küçükten eğitimle birlikte aileler çocuklarının bu meylini tespit edince doktora müracaat edip tedavi yoluna gitmeliler
YanıtlaSil