24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra
partilerimiz, 2019 Martındaki mahalli seçimlere yoğunlaşmış; hummalı bir
çalışma içerisine girmişlerdi. İttifaklarla girilen bu seçimde siyasilerimiz
son sözü söyledi. Şimdi sıra seçmende. Pazar günü seçmen son sözünü söyleyecek.
Pazar akşamından itibaren kimi üzülecek, kimi de sevinecek.
Yetkili, yetkisiz herkes seçim sonuçları üzerinden analizler yapacak. Niçin
kaybettiklerini, niye kazanamadıklarını sorgulayacaklar. Nasıl kazandıklarının
sevincini yaşayacaklar. Akşamından itibaren yorumcular "Seçmen bu
sonuçlarla ne demek istedi, bize ne mesajı verdi" sorusunu sorarak
seçmenin verdiği oyu okumaya çalışacaklar.
Sonra? Seçim sonuçlarını analiz etmeye bir müddet daha
devam ederiz.
Ya sonra? Sonra ne yapacağız? Daha doğrusu ne konuşacağız?
Ufukta yeni bir seçim yok ki o seçim hakkında konuşmaya başlasak... Herhangi
bir gelişme olmazsa önümüze 4,5 yıl boyunca bir daha sandık konmayacak. 4,5 yıl
deyip de geçmeyin. 1642 gün demektir bu.
Kaç yıldır ortalama yılda bir, bir seçim yaparak hep
siyaset konuşuyorduk. Bakmayın siz yine mi seçime gidiyoruz dediğimize. Bizim
millet seçimsiz yapamaz. Seçim ve siyaset konuşmadan edemez. Bizim içimiz
dışımız siyasettir. Muhabbetini, analizlerini pek severiz. Ufukta bir sandık
görünmüyorsa hiç heyecanımız kalmaz.
Sizi bilmem ama ben daha şimdiden kara kara düşünmeye
başladım. Sahi biz 1642 gün boyunca ne yapacağız? Gel de çık bu işin
içerisinden. Şu fıkrada geçen köylüleri şimdi daha iyi anlıyorum: Çin’de iki
şehrin arasına tren hattı döşemek için mühendisler fizibilite çalışması
yaparken kalabalığı gören köylüler, merak edip mühendislerin yanına gelirler ve
aralarında şu diyalog geçer:
— Ne
yapıyorsunuz burada?
—Tren
yolu yapılacak. Onun çalışmasını yapıyoruz.
—Ne
işe yarayacak bu tren yolu?
—Hayatınız
kolaylaşacak, falan şehre gidip gelmek için artık ulaşım sorununuz kalmayacak.
Size talih kuşu kondu.
—Nasıl?
—Efendim
siz o şehre 40 günde gidip gelmiyor muydunuz?
—Evet.
—Bundan
sonra bu tren sayesinde o şehre 4 günde gidip geleceksiniz.
Mühendisin
bu açıklamasından sonra kendi aralarında bir müddet konuşan köylüler mühendise:
—İyi
de geriye kalan 36 günde biz ne iş yapacağız o zaman, derler.
Sahi
seçim bitti. Ufuktan başka seçim görünmüyor. Biz 4,5 yıl boyunca ne yapacağız?
Haydi bizi geçelim. Seçim olmayınca biz bağrımıza taş bastırıp sabrederiz. Bir
seçimi bitirip tekrar araziye çıkan siyasi parti liderlerimiz ne yapacak?
Meydanlara çıkmayınca birikmiş veya ötelenmiş ev ödevleri var hepsinin. Kimi
ülke yönetecek, kimi de parti içi muhalefetle uğraşacak. Hepsinin durumu, uzun
tatil yapan ve tatil boyunca okul ödevini yapmayan öğrencilerin durumuna
benziyor.
Gördüğünüz
gibi her birimizin işi zor…
Seçimlerin
hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
*** 30/03/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder