Cumartesi günü MEB tarafından yapılan Açık Lise
sınavlarında gözetmen olarak görevlendirildim. Sınav yerim Konya Mesleki ve
Teknik Lisesi idi. Görev yerime sınavın başlamasından bir saat önce
vardım, imzamı attım, sınavla ilgili yapılacak olan toplantıyı beklemeye
koyuldum.
Bildik-gerekli açıklamaların yapıldığı toplantının ardından
görevlendirildiğim salona çıktım. Sınava girecek adayı beklerken (aday diyorum.
Çünkü sınava girecek öğrenci engelli olduğu için bu tür engellilerin sınavı bir
salon başkanı, bir de gözetmen olmak üzere iki kişi nezaretinde yapılıyor.)
pencereden dışarıyı seyre koyuldum. Ne güzel bir manzara vardı karşımda. Çünkü
okulun önü açılıvermişti. Daha önce sadece eski stadın arka beton duvarını ve
caddede geçen araçları görebiliyorduk. Şimdi ise Anıt'tan, Gar'a doğru giden
cadde yani eski stadın ön yüzü gözümün önündeydi. Ne de büyük bir alanmış eski
stadın kapladığı alan dedim. Dile kolay 100 bin m²'lik bir alan yıkılan yer.
Şehrin merkezinde kalan ve geçmişte büyük bir işlevi yerine
getiren bu stadın az önce önünde inmiştim. Ne zamandır geçmediğim bu yerde
inince bir an için yanlış yerde mi indim diye düşündüm. Dikkatlice bakınca yıkılacak
diye belirtilen stadın yıkıldığını anladım. Hem önünden hem de arkasından
temaşa ettiğim eski stat yıkılınca yüksek katlı beton evlerden iyice bunalan
şehrin büyük bir nefes aldığını gördüm. Hah şöyle, dünya varmış dedim okulun
son katından bakarken. Bu kadar büyük bir alan, yeşil alan yapıldığı zaman
insan seyretmeye doyamaz dedim içimden.
Ben sınava gelecek öğrenciyi beklerken okulun arka
tarafındaki salonda görevli bir öğretmen yanıma geldi. Benim baktığım gibi
pencereden yıkılan stada baktı. Çekip giderken yüzüme baktı: "Sakarya'yı
alan stadı ne hale getirdiler" dedi. Benimle konuşan, tanımadığım bu
meslektaşımın bir yüzüne baktım, bir de dediğine kulak verdim. Gayri ihtiyari
"öyle" dedim.
Az sonra salon başkanı, ardından sınav olacak öğrenci
geldi. İki saatten fazla sınav devam etti. Sınav boyunca meslektaşımın dediğini
düşündüm. Acaba Konya'nın bu eski stadının Sakarya ile ilgisi neydi? Acaba
Sakarya Meydan Savaşı kararı bu statta mı alındı ya da savaşı yapacak düzenli
ordu burada toplandıktan sonra mı yola çıktı?
Okulda iken tarihim iyiydi. Okul bittikten sonra da tarihe
merakım hep devam etti. Bir tarihçi kadar ayrıntıları bilmesem de yakın ve uzak
tarihimiz hakkında yüzeysel de olsa bilgi kırıntılarım var. Ama nedense
belleğimde Konya Stadı ile Sakarya arasında bağ kuracak hiçbir bilgi kırıntısı
yoktu.
Ne bekliyorum? Hemen telefona bakmak için elimi cebime
attım. Hay Allah! Telefon ne arardı? Sınav esnasında telefonu bırak sınav
salonuna, binaya girdirmek bile yasaktı. İyi de ben kimden öğrenecektim cahili
olduğum stadımız hakkındaki bilgiyi? Salonlarda görevli tanıdığım bir
meslektaşıma sorayım dedim. Salonu terk etmek de yasaktı. Çaresiz sınav
saatinin bitmesini ya da tek kişiden oluşan öğrencinin çıkıp gitmesini bekleyecektim.
Kızımız da çıkmadı bir türlü. Üç sınavlık bir dersi çözmek için çözdüğünü
tekrar tekrar çözdü. Garantici birisiydi anlaşılan. Okumakta ve görmekte
zorlanan biriydi aynı zamanda. Kafasını kitapçığa iyice yaklaştırıyordu. Çünkü
gözünün biri 10, diğeri 11 numaraymış. Ara ara "Gözüm yoruldu, ben biraz
dinleneyim" dedi durdu. O dinlenirken biz kodlamayı yapıverdik. Zira zor
da olsa okuyor ama kodlayamıyordu. Zaten bizim görevimiz de onun kodlamasına
yardımcı olmaktı. Bize büyük görünen yuvarlak kutucuklar kızımıza nokta gibi
görünüyordu belki de. Allah yardımcısı olsun!
Nihayet sınav bitti, salondan çıkar çıkmaz ilk işim
telefonumu alıp eski Konya Stadının tarihçesine baktım. Hem de kaç kaynağa
birden. Hayret! hiçbirinde stadın Sakarya Savaşı ile bir bağını bulamadım.
Anlaşılan baktığım siteler de bu konuda benim gibi cahil. Ne de umutlanmıştım
bilmediğim bir konuda bilgilenecektim. Yeni bir bilgiye ulaşamadım maalesef!
Eski stadımız 1950 yılında hizmete girmiş. Bu durumda
stadın Sakarya Meydan Savaşı ile yakından uzağa bir alakası yok. Olsa olsa
futbol maçlarına ev sahipliği yapan bu statta Konyaspor ile Sakaryaspor
arasında maçlar yapılmıştır. Bir centilmenlik ve seyir zevki olan futbol veya
spor bir rekabet mücadelesi olsa da zaman zaman bu centilmenlik oyununu savaş
gibi gören fanatikler de yok değil. Belki "Sakarya'yı alan stat ne hale
getirildi" diyen meslektaşımız da sporu savaş olarak görenlerden. Şu an
yanımda yok, hangi okulda görev yapıyor bilmiyorum. Nerede çalıştığını bilsem
onu okulunda ziyaret etmek ve Konya eski stadının Sakarya Savaşı ile ilgisini
öğrenmek isterdim. Görüyorsunuz bilgiye ulaşmanın iyice kolaylaştığı günümüzde
bazı bilgilere ulaşmak hala zor!
Kısa bir araştırmamdan eski stadımızın Sakarya ile bir
ilgisi yok. Pekiyi bu arkadaş aslı astarı olmayan bu bilgiyi işkembeyi kübradan
niçin attı? Bu soru da çözüm bekleyen bir soru. Aklıma tek şey geliyor: Bu
arkadaş ön yargılı biri. Ön yargılı olduğu kadar muhalif biri anlaşılan.
Yapılan bir şey iyi de olsa, kötü de olsa görevi karşı çıkmak ve niçin karşı
çıktığına gerekçe uydurmak.
Merak ettiğim Konya statsız kalmamış, yerine daha modern ve
daha büyük bir stat yapılmış. Üstelik birçok milli ve önemli maçlara ev
sahipliği yapıyor. Şehrin merkezinde kalan, maçlar olduğu zaman trafiği
kilitleyen bu stadın yıkılmasından doğal ne olabilir. Üstelik yıkılmış haliyle
şimdiden şehir merkezini rahatlatan bu görüntünün yerine, bahçe yapıldığı zaman
ne güzel olacak burası! Oksijen soluyacağız. Kötü mü? Seyir zevki verecek tıpkı
futbol seyreder gibi!
*** 18/12/2018 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
*** 18/12/2018 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder