“Bir okurum sormuş: "Namaz kılmak İslam'ın birinci
şartı. Fakat içimde namaz sevgisi yok. Namaz kılmak neden bu kadar zor
geliyor?"
İnsanları
yönlendiren, zevkleri ve menfaatleridir. Evvela Müslüman kendisini gayrimeşru
zevklerinden ve menfaatlerinden geri çekecek, ondan sonra helal daireye girecek
ve diyecek ki: "Şimdiye kadar canımın istediğini yaptım, bundan sonra
Allah'ın isteğine tâbi olacağım." Bu karar, insanın dünyasını ve ahiretini
cennet etmeye yeter. Allah'ın isteğine tabi olmak güçlü bir iman ister. Bu iman
da ancak tahkiki iman dersleri ve sohbetleriyle olabilir. Bana göre namaz
kılabilmek için insanın evvela çevresini değiştirmesi lazım. Arkadaşların,
dostların, vakit geçirilen muhitin insan üzerinde müspet veya menfi tesiri
vardır. Bu o kadar da kolay değildir amma cennet ucuz değil. Mesela Erzincan'a
gittiğimde akrabalarımdan evvel Rafet Kavukçu ağabeye gitmek istedim. Yeğenim
dedi ki: "Randevu alalım da öyle gidelim." "Hayır" dedim,
"gideyim, kapısını görüp döneyim. Bu bile bana yeter."
80
yaşındayım. Hâlâ manevi hayatıma faydalı olacak insanların yanına gidiyorum.
Çünkü haramlar sel gibi akıyor. Haramları süslediler, haramları reklam
ediyorlar. Bu müthiş zamanda mecburen iyilerin, âlimlerin yanına gitmek
gerekiyor. Her zaman tefsir okuyamayabiliriz. Amma öyle insanlar var ki
yaşayışıyla, hal ve hareketleriyle bize ilmihali anlatır. Onlardan faydalanmak
aklın gereğidir.
Dikkat
edilirse, namaz kılmayan, camiye gitmeyen kişi, evvela dünyada azap çeker.
Camiler Nuh'un (as) gemisidir. Bilindiği gibi Nuh (as) gemisine hayvanları aldı
amma oğlu o gemiye binmedi. Çeşitli sebeplerle namaz kılmayanlar da Nuh (as)
gemisine binmemiş sayılır. Düşünmek lazım: O gemiye alınmayanlar kimlerdi? Bunu
araştırmak, okumak lazım...
Namaz
kılan kişi fiziken ilan eder ki: "Benim bir önemim yok. Benim önemim,
Allah'ın emirlerine tâbi olduğum kadardır."
İmza
günlerinde veya konferanslarımda soruyorlar: "Çocuklarımıza namaz
sevgisini nasıl aşılarız? Onları namaza nasıl alıştırabiliriz?" Ben de
diyorum ki, İslamiyet'i evvela kendimiz yaşayacağız. En iyi tebliğ, hal ile
yapılan tebliğdir. Ben çocuklarıma ve torunlarıma namaz kılın demedim. Amma
namazı, her türlü işimin önünde tuttum. Seyahatlere çıkacağım zaman hanım ve
çocuklar hep beraber otururken hesaplardım, hangi arabaya bineyim, nerede ve
saat kaçta mola verir ki namazı kaçırmayayım? Çocuklarım namaz konusundaki
hassasiyetimi görerek büyüdüler. Belki namaz kılın desem, enaniyetlerine
dokunurdu, darılırlardı.
Benim
de canım bazen namaz kılmak istemeyebiliyor. Hastayım, yaşlıyım.
Zorlanabiliyorum. Amma canım istemediği halde namaz kılıyorsam, bu Allah'ın bir
lütfüdür. Çünkü canı istemediği halde namaz kılan kişi, Allah istediği için
namaz kılmış olur ve daha ihlâslıdır. İhlâs, bir işi yalnız ve yalnız Allah
rızası için yapmaktır. Bir arkadaş sordu: "İsteksiz namaz kılmak, namazın
sıhhatine mani midir?" "İsteksiz namaz kılmak, sevabı artırır."
dedim, arkadaş şaşırdı. "Olur mu öyle şey!" dedi. "Eğer şevkle,
manevi lezzet için namaz kılsan, o şevk ve zevk için kılmış olursun. Amma canın
istemediği halde kılsan, Allah için kılmış olursun." dedim.
Bazı
geceler uyanıyorum. Saate bakıyorum, imsak girmiş. Hanımdan abdest almak için
yardım istiyorum. "Hanım, yakında öleceğiz!" diyorum "İyisi mi
ibadet edelim."
"Nereden
biliyorsun yakında öleceğini?" diyor. "Biyolojik olarak ömrü
bitirdim, takvimler bunu gösteriyor." dedim.
Her
namazımızı son namazımızmış gibi kılsak, namaz bize usanç vermez. Öğleni
kıldım, ikindiyi düşünmem. Çünkü ikindiye çıkıp çıkmayacağımı bilmiyorum.
Hem
düşünmek lazım! Yaptığımız işler namazdan daha mı kıymetli? Namazdan daha
kıymetli bir iş olamaz. Mezarlıklar diyor ki "Dünyada ebediyen
kalmayacaksın..." Burada ne ibadet ettiysek ahirette onu bulacağız...” (Hekimoğlu
İsmail)
Not:Namazla ilgili Hekimoğlu İsmail’e (Allah rahmet eylesin) ait bu enfes yazıyı 11/12/2011 tarihinde sosyal medyada paylaşmışım. Noktasına, virgülüne dokunmadan tozlu raflardan çıkarıp yazı konusu edinmek istedim. Faydalananlardan olmamız dileklerimle!
*01/03/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder