02 Temmuz 2018 günü
çıkan yazımda “Hutbeler Eskiye Döndü”
başlığıyla Diyanetin hutbelerini eleştirmiştim. 06 Temmuz 2018 Cuma günü
minberlerimizde irat edilen hutbe, tam kitabın ortasındandı. Çok hoş ve enfes
bir hutbe idi. Bize kurtuluş reçetesini sunan, nasıl olmamız gerektiğini
hatırlatan, hayatın kısa bir özetiydi.
Cumaya gidenler
dinlemiştir bize sorumluluğumuzu hatırlatan hutbeyi. Cumayı kaçıranlar veya
cumaya geldiği halde tam dinleyememiş olanlar, Diyanet veya müftülüklerin sitelerine
girerek “Allah’ın Rızasına Ulaştıran
Salih Ameller” başlıklı hutbeyi bulup okuyabilirler. İzninizle bu hutbenin
bir kısmını buraya iktibas etmek istiyorum:
“…Bizi cennete
götürecek hidayet yolunun ilk adımında iman
vardır…”
“Kardeşlerim! Cennete
giden yolun ikinci adımı ise salih amellerdir. Bize Rabbimizin rızasını
kazandırmasını ümit ettiğimiz salih amellerin, yani iyi ve güzel davranışların,
doğru ve anlamlı adımların sınırı yoktur. Kul
olma bilinciyle söylenen her hayırlı söz, insan olma şerefine layık her güzel
eylem, Allah’ın hoşnutluğunu amaçlayan her iyi niyet birer salih ameldir.
Yeter ki samimiyet elden bırakılmasın. Yeter ki Allah rızası başka bir gayeye,
beklentiye kurban edilmesin.
Kıymetli Kardeşlerim!
İbadetlerimizin her biri birer salih ameldir. Ancak cennete götürecek olan
ibadet aynı zamanda bize güzel vasıflar kazandıran ibadettir. Namazımız bizi günah ve çirkin işlerden
alıkoymalıdır. Orucumuz dilimizi kem sözlerden, elimizi, zihnimizi ve gönlümüzü
kötülüklerden korumalıdır. Haccımız, teslimiyetimizi ve ümmet bilincimizi
pekiştirmelidir. Zekâtımız, infakımız, kurbanımız dünya nimetlerinin esiri
olmamak gerektiğini bize hatırlatmalıdır.
Aziz Müminler! İmanı
kemale eriştiren ve mümini cennete ulaştıran en etkili yol ise güzel ahlaktır. Mümin, anne-babasına, eşine,
evladına, komşu ve akrabalarına, can taşıyan her bir varlığa şefkat ve merhamet
gösterir. Eliyle, diliyle hiç kimseye
zarar vermez. Çevresine güven telkin eder. Rabbimizin emrettiği şekilde
dosdoğru olur; istikametten asla ayrılmaz. Zarar
göreceğini bilse dahi yalan söylemez. Ahde
vefa gösterir. Boş ve faydasız işlerle ömrünü israf etmez. Cennet yolunun
yolcusu, hayatının her anında, her işinde sadece Allah’ın rızasını gözetir.
Kardeşlerim! Bu Cuma
vakti, kurtuluşa ermeyi, cennet ehli olmayı niyaz ederken her birimiz kendimizi
hesaba çekelim. Şu soruları samimiyetle kendimize soralım: Rabbimizin emaneti olan ömrümüzü hangi yolda tüketiyoruz? Acaba
yürüdüğümüz yol bizi cennete mi götürecektir? Yoksa cennetten mi
uzaklaştıracaktır? Yaşantımızla bizi cennete götürecek bir köprü mü kuruyoruz?
Yoksa cennetle aramıza duvarlar mı örüyoruz? Söz ve davranışlarımız, birer
samimiyet eseri mi? Yoksa yapıp ettiklerimizi riya ve gösterişle heba mı
ediyoruz?
Değerli Müminler!
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: “Siz bana altı şey hususunda garanti verin,
ben de size cennetin garantisini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin. Söz
verdiğinizde sözünüzü tutun. Size bir şey emanet edildiğinde ona riayet edin.
İffet ve haysiyetinizi koruyun. Gözlerinizi haramdan sakının. Elinizi
kötülüklere uzatmayın.” Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü)
Gördüğünüz gibi hutbe,
neyin olması gerektiğini bildiğimiz bir hutbeydi. Allah, bu bildiklerimizi
pratiğe dökmeyi nasip etsin hepimize! Bu hutbeyi hazırlayanlara şükranlarımı
sunar ve bize sorumluluğumuzu hatırlatan bu şekil hutbelerin devamını diliyorum.
* 09/07/2018 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 09/07/2018 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder