6 Temmuz 2018 Cuma

Keşke Hayatımızın Hiçbir Safhasında "Keşke"lere Yer Olmasaydı!


Yaptığımız veya yapmadığımız bazı şeyler için “keşke”ye yer yoktur. Çünkü pişmanlığı ifade eder. Veya “olsaydı, olmasaydı” gibi sözler olmamış bir temenniden ibarettir. Tam karşılamasa da bunda da bir pişmanlık vardır. Hayatımızda keşkeye, olsaydı, olmasaydıya pek yer olmasa da gündelik hayatta bizden ayrılmaz bir parça gibidir bu ifadeler. Çünkü çoğu zaman yaptığımız veya yapamadığımız tercihlerden dolayı bu kelimeler imdadımıza yetişir. Keşke çözüm olur mu? Maalesef çözümü yok. Çünkü geçmiştir. Geriye dönüşü yok ve son pişmanlık da fayda vermez.

Pişmanlık ifade eden bu tabirler bizi geriye göndermese de en azından bundan sonra aynı hataları yapmamak üzere bir özeleştiri olarak görürüm. Çoğu insan yapmaz. Hatta öyle insanlar vardır ki "Ben hiç hata yapmadım, bugün olsa yine aynısını yapardım" diyerek boyundan büyük laf eder ve kendisiyle yüzleşmez. İzin verirseniz yazımın bundan sonraki kısımlarını "keşke, olsaydı/olmasaydı" gibi pişmanlık veya temennilere ayırmak istiyorum:

Keşke;
-namaz, oruç gibi ibadetlere verdiğimiz önemin birazını da ahlak ve etik değerlere verebilseydik... Dost-düşman, herkes bizi güvenilir bir kimse olarak görseydi... Müslüman mı? Onun elinden ve dilinden kimseye zarar gelmez. Ben her şeyimi ona emanet ederim, deseydi...
-Kur'an ve namaz sürelerini öğrenmeye verdiğimiz önemin birazını da sosyal konularda insan kazanmaya verseydik... İlmihal bilgisine verdiğimiz önemin birazını da pratiğine verebilseydik... Öğrendiğimiz dini bilgilerin birazını da pratiğe dökebilseydik...
-abdestsiz Kur'an-ı Kerim'e dokunulmaza verdiğimiz önemin birazını da Kitabın içeriğine gösterebilseydik... Giyim-kuşam, kılık-kıyafet yani kaportaya verdiğimiz önemin birazını da güzel huya verebilseydik...
-Müslüman’ın olduğu yerde taciz, istismar, ensest ilişki, şiddet, darp, çocuk kaçırma vb olmasaydı…
-okullarda öğretime verdiğimiz önemin birazını da eğitime verebilseydik... Bilgiyi ölçtüğümüz gibi davranışı da ölçen bir başarı kriteri geliştirebilseydik…
-Akademik başarı adına oyun çağındaki çocuklarımıza kapasitelerinin üzerinde yük yüklemeyip çocukluklarını adam gibi yaşayabilselerdi… Akademik başarı için teste verdiğimiz önemin birazını da analitik düşünmeye verebilseydik…
-eğitim ve öğretimde “Önce ahlaklı ol, sonra bilgili” prensibini oturtabilseydik…
-rahatımıza düşkünlüğe verdiğimiz önemin birazını da çalışmaya verebilseydik…
-tüketime verdiğimiz önemin birazını da üretmeye verebilseydik…
-hiçbir sorumluluk vermeden, el bebek, gül bebek yetiştirdiğimiz çocuklarımıza yaşlarına uygun bir sorumluluk verebilseydik…
-toplumda fakir ve zengin arasında bir denge olsaydı…sosyal adalet dengesini sağlayabilseydik…insanımızın insanca yaşayabileceği, alın terinin karşılığını tamı tamına alabileceği bir ücret politikamız olsaydı…
-birbirimizi dinlemeyi, birbirimize değer vermeyi, aramızdaki sorunları diyalogla çözmeyi becerebilseydik…
-ya olduğumuz gibi ya da göründüğümüz gibi olsaydık…hayatın hiçbir alanında kendimizi ikna etmek için yemine yer olmasaydı…
Keşke keşke keşke/olsaydı olsaydı olsaydı/olmasaydı olmasaydı olmasaydı…
Keşke hayatımızın hiçbir safhasında keşke, olsaydı, olmasaydı gibi kelimelere hiç yer olmasaydı…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder