Yazar ve çizer kesim çoğu zaman CHP için “Kurultaylar
partisi” der, ben bunu biraz abartı bulurdum. 24 Haziran seçimlerinin ardından
parti daha doğru dürüst seçim değerlendirmesi yapmadan CHP’de olağanüstü
kurultay sesleri yükselmeye başlayınca merak edip CHP’nin kuruluşundan bugüne
kaç kurultay yaptığına bir göz attım: Bugüne kadar 36’ı olağan, 19’u olağanüstü
olmak üzere toplam 55 kurultay toplamış bu parti. Kurultay konusunda
rakiplerine büyük fark atan CHP, bu konudaki şampiyonluğunu başka bir partiye
kaptıracağa benzemiyor. Ancak kendisiyle yarışır.
12 Eylül ihtilaliyle birlikte kapatılan ve 1992 yılında
tekrar açılan partinin kapalı olduğu 12 yılı çıkarırsak 99 yıllık geçmişi olan
bu Parti, 87 yılda ortalama 1,5 yılda bir kurultay yapmış görünüyor. Yapılan
her kurultay genel başkanlık seçimi olmasa da kurultay kurultaydır. Abartıyor
falan değilim. Türkiye 24 Haziran seçimleriyle birlikte 27.dönem milletvekili
seçimini yapmış oldu. Bu, genel seçimlerin iki katının bir fazlasını CHP
kurultay yapmış demektir.
Kurultay dediğimiz bir iki günde yapılıp geçiştirilen bir
süreç değildir. Her seçimden sonra “kurultay” sesleri ayyuka çıkar. Genel
başkanlarından kurultayı toplaması istenir. Genelde rest çekilir. Ardından imzalar
toplanmaya başlar. Günlerce taraflar ekranlarda kurultay sürecini anlatır
durur, gazeteciler yorumlarıyla CHP kurultaylarını değerlendirir.
Günler ve aylar öncesinde başlayan bu kongre heyecanında
belirlenen gün gelir. Kongrenin yapılacağı salon panayır yeri gibi süslenir.
Parti genel başkanlığına adaylığını açıklayanlar birbiri ardına konuşmalarını
yapar, delegenin gözüne girmeye çalışır. İki gün boyunca televizyonların çoğu
kongre sürecini canlı olarak verir. İlk gün genel başkan, ikinci gün parti meclisi
listeleri delegenin önüne konur ve sandığa gidilir. Gecenin ilerleyen
saatlerinde genel başkanlığı kazanan ve parti meclisine girenler, en çok oyu
alanlar, üzeri delege tarafından çizilenler belli olur.
Kurultay yapılır, sorun yine çözülmez. Çünkü kurultayda
kaybeden diğer kurultay hazırlıklarına başlar kurultayın bitiminde. Tabirimi
hoş görürseniz bizde “Şeytan taşlamaktan Kabe’yi tavaf yapamadım” denir. Bu
sözü CHP’ye uyarlarsak “CHP, kendi içinde şeytan taşlamaktan Kabe’yi tavaf
yapmaya zaman bulamıyor.” diyebiliriz. Parti içi sorunlarını çözemeyen bir
partinin bu ülkeyi yönetmede gözü yok demektir. Kurultaylarla verdikleri
görüntü “Biz ülkeyi değil, partiyi yönetmeye talibiz” şeklindedir.
55 kurultayla CHP, kendisiyle yarışıyor. Kurultaylar genellikle
“Seçimde başarılı olunamadı, genel başkan ve ekibi gitmeli, başaracak olan ekip
gelmelidir” üzerine yapılır. Yıllardır başarıya susamış CHP’liler şunu bilmeli
ki sorun genel başkan ve ekibinin değişmesinde değildir. Bence niçin iktidar
olamadıklarına kafa yormalıdırlar. Sorunu kendileri bulmalıdır. Oldu olacak bir
kurultay da “Niçin başarılı olamıyoruz” üzerine yapsalar çok iyi olur. Yine
CHP’liler için şunu söylemek isterim: Kurultay toplamaya verdikleri önemi ve
sarf ettikleri eforu, bu ülkede seçim kazanmak için yapsalar sanırım başarılı
olurlardı…
*** 19/07/2018 günü Yeni Haber gazetesinde Barbaros Ulu adıyla yayımlanmıştır.
*** 19/07/2018 günü Yeni Haber gazetesinde Barbaros Ulu adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder