Ülke bir seçime daha gidiyor. Demokrasinin olmazsa olmazı
olan seçimlerin görüntüsüne bakılırsa yine gerilimli bir seçim bizi bekliyor.
Bizde her seçim bu şekilde mi olmalı? Biz hiç normalleşemeyecek miyiz? Hiç
şenlik havası içerisinde centilmenliğin ön planda olacağı bir seçim yapamayacak
mıyız? Öyle zannediyorum ortamı germek; halkı, gerilimi yüksek bir seçime
hazırlamak, kutuplaştırmak siyasilerimizin işine geliyor.
Biz ne dersek diyelim siyasilerimiz bildiğini
yapıyor/yapacak. Yine de bir vatandaş olarak siyasilerden seçim öncesi ve
sonrasında beklediklerimi yazmak istiyorum:
1.Siyasetiniz kişiler değil, prensipler üzerine kurulu
olsun. Politikanızı kişileri eleştirme üzerine değil, kendi yapacaklarınızı
anlatma üzerine kurun. Rakiplerinize belden aşağı vurmayın, onların onurlarını
korumayı kendi onurunuz bilin. Yalan-dolan, iftira ve algı siyaseti yapmayın.
2.Seçim çalışması için araziye çıkmadan önce rakiplerinize
başarılar dileyerek işe başlayın.
3.Vekil adaylarınızı tespit ederken parası ve arkası olanı
değil, partinize bir değer üretecek kişileri seçin.
4.Mümkün olduğunca az miting yapın, hiç yapmazsanız daha
iyi olur. Propagandanızı TV kanalı kiralamak suretiyle yapın. Mitingiz olmaz
derseniz gürültü ve çevre kirliliğine özen gösterin. Trafiğin felç olmasına
imkan vermeyin. Salon toplantılarına önem verin.
5.Parti disiplininiz olsun. Ama bu disiplin her dediğinizin
onaylanacağı şeklinde kullanılmasın. Partinizde ortak akla, istişareye önem
verin. Partinizin değer ve ilkeleriyle uyuşmayan hal ve tavırları olan,
partinizi zora sokan, kirli işlere girişmiş üyelerinizle yollarınızı ayırın.
Suç işlemişse savcılığa suç duyurusunu ilk önce siz yapın.
6.Seçimde sizi destekleyen ve sizi ölümüne savunan kişilere
teşekkür edin ve ardından ikbal peşinde olmadığı ve herhangi bir makam ve
mevkide görev istemeyeceğine dair noter tasdikli yazı alın.
7.Seçimde istediğiniz başarıyı yakalayamadığınız takdirde
liderliği bırakacağınızı taahhüt edin ve seçim sonrası hiçbir mazeretin
arkasına sığınmadan ayrılmayı bilin.
8.Seçim sonucunda başarılı olursanız rakiplerinizi
küçümsemeyin, şımarmayın. Vatandaş bize yetki verdi, biz istediğimizi yaparız
güç gösterisinde bulunmayın. Kanun çıkarılacaksa anayasa değişikliği
yapılacaksa rakiplerinizin görüşüne başvurun. Benim dediğim olacak hastalığına
girmeyin. Onlarla asgari müşterekte buluşmayı deneyin. Başarısız olmuş iseniz
mazeret ve gerekçe bulmayın. Eğer istifa etmeyecekseniz niçin başarısız olduk
öz eleştirisi yapın. Kazanan rakibinizi tebrik edin. Yapılan iyi icraatları
destekleyeceğinizi, eksik ve yanlış olanları eleştireceğinizi, zaman zaman önerilerde
bulunacağınızı ifade edin. Vatandaş bize muhalefet görevi verdi, her şeyi
eleştireceğiz hastalığından uzak durun.
9.Seçimden sonra beş yıl boyunca iktidar ve muhalefeti iş
üzerinde görmek istiyoruz. Beş yıl boyunca erken ve baskın seçimin adı bile
geçmesin. Kimse laf ebeliği, demagoji yapmasın.
10.Beşikten mezara siyaset yapmayın, siyaseti zirvedeyken
bırakın, salınız Meclis önünden kalkmasın. İşi tadında bırakın. Oturduğunuz
koltuğun babanızın mülkü değil, emanet olduğunu bilin.
11.Yanınızda sizin tedrisinizden geçecek ve boynuzun kulağı
geçeceği kaliteli insanlara yer verin. Onu, usta-çırak ilişkisi içerisinde
yetiştirin. Bayrağı, bir gün ona bırakın.
12.İster iktidar, ister muhalefet olun; ilkeler üzerine
siyaset yapın. Temel felsefeniz “Ben kaybedeyim ama ülkem ve ülkem insanı
kazansın” olsun…
Ülkeye hizmeti kendi âli menfaatlerinin önünde tutarak
siyaset yapan siyasilerimize çalışmalarında başarılar dilerim. Seçimlerin
birlik ve beraberlik ortamına zarar vermeden, toplumsal barışa katkı yapmasını
arzu ediyorum.
* 25/04/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder