Kazara telefon numaranı vermişsen yandın demektir. Hoş telefonunu
vermesen de bir tanıdığından telefonunu bulur. Kendisini dünyanın merkezine
koyar, öbür ucuna da seni. Arar durur artık. Ya sana bitmeyen derdini
anlatacaktır, ya da seninle bir bitecek bir işi. Daha doğrusu senin bitireceğin
bir iş.
Vakitli-vakitsiz
arar durur. Cevap veremeyebilirsin. Önemli değil. Olur ya tuvalettesindir
veya yemek yiyorsundur. İhtiyacını gidermeni bekler, Her 10 ve 15 dakikada bir
seni arar. Hiç aklına gelmez bu adam tatil, bugün biraz geç kalkacak olabilir,
bu adamın toplantısı vardır, telefona cevap veremeyecek durumdadır.
"Müsait olunca seni arayacağım" şeklinde gönderdiğin mesaj da işe
yaramaz. Tek parolası var, kendisine cevap vermen. Yoksa halin kül. Baktın
kendisine cevap vermedin mi hemen atlar bir otobüse. Seni tanıyan birinin
yanına gider, bana cevap vermedi, bir de sen ara diye.
Vaktin
müsait olunca ararsın. Kardeş, aramışsın, uyuyordum, ya da dersteydim, buyur
diye. "Fark ettim bu yüzden fazla aramadım," der. İyi ki fazla
aramamış, bir de fazla arasaymış, telefonum durmadan çalacakmış demek ki. Bir
gün bir dostum ona bir rektörün numarasını vermiş. Nice sonra beni aradı,
"Rektör aradım aradım cevap vermedi" dedi. Adam müsait olunca döner
sana dedim. Toplantısı vardır, misafir ağırlıyordur, fazla aramayaydın
dedim. "Zaten fazla aramadım" dedi. Eğer beni aradığı gibi aradıysa
yandı o rektör demektir.
Elinde bir oyuncak, aklına geldi mi arıyor da arıyor. Adam
boş olunca anlayışı da yok oluyor sanırım. Herkes boştur diye düşünüyor. Nedense
işi vardır, müsait olunca arar diye düşünemiyor. Allah kimseyi boş bırakmasın! Böylesinden kurtulmanın tek yolu bu tipler aradı mı, işi-gücü bırakıp telefonuna cevap vermektir. Böyle yaptın mı o günkü tehlikeyi savuşturdun demektir, diğer arayıncaya kadar rahat edersin. 17/08/2017
Yorumlar
Yorum Gönder