17 Ağustos 2017 Perşembe

Yeter ki seninle görüşmek istesin!

Kazara telefon numaranı vermişsen yandın demektir. Hoş telefonunu vermesen de bir tanıdığından telefonunu bulur. Kendisini dünyanın merkezine koyar, öbür ucuna da seni. Arar durur artık. Ya sana bitmeyen derdini anlatacaktır, ya da seninle bir bitecek bir işi. Daha doğrusu senin bitireceğin bir iş.

Vakitli-vakitsiz arar durur. Cevap veremeyebilirsin. Önemli değil.  Olur ya tuvalettesindir veya yemek yiyorsundur. İhtiyacını gidermeni bekler, Her 10 ve 15 dakikada bir seni arar. Hiç aklına gelmez bu adam tatil, bugün biraz geç kalkacak olabilir, bu adamın toplantısı vardır, telefona cevap veremeyecek durumdadır. "Müsait olunca seni arayacağım" şeklinde gönderdiğin mesaj da işe yaramaz. Tek parolası var, kendisine cevap vermen. Yoksa halin kül. Baktın kendisine cevap vermedin mi hemen atlar bir otobüse. Seni tanıyan birinin yanına gider, bana cevap vermedi, bir de sen ara diye.

Vaktin müsait olunca ararsın. Kardeş, aramışsın, uyuyordum, ya da dersteydim, buyur diye. "Fark ettim bu yüzden fazla aramadım," der. İyi ki fazla aramamış, bir de fazla arasaymış, telefonum durmadan çalacakmış demek ki. Bir gün bir dostum ona bir rektörün numarasını vermiş. Nice sonra beni aradı, "Rektör aradım aradım cevap vermedi" dedi. Adam müsait olunca döner sana dedim. Toplantısı  vardır, misafir ağırlıyordur, fazla aramayaydın dedim. "Zaten fazla aramadım" dedi. Eğer beni aradığı gibi aradıysa yandı o rektör demektir.


Elinde bir oyuncak, aklına geldi mi arıyor da arıyor. Adam boş olunca anlayışı da yok oluyor sanırım. Herkes boştur diye düşünüyor. Nedense işi vardır, müsait olunca arar diye düşünemiyor. Allah kimseyi boş bırakmasın! Böylesinden kurtulmanın tek yolu bu tipler aradı mı, işi-gücü bırakıp telefonuna cevap vermektir.  Böyle yaptın mı o günkü tehlikeyi savuşturdun demektir, diğer arayıncaya kadar rahat edersin. 17/08/2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder