Facebook'un cılkını çıkardık. Çünkü ayağa düştü. Yaşına başına bakmadan hepimiz yalı kılıç daldık içine. Ne olduğuna bile bakmadan. Kambersiz düğün olmaz diyerek ben de girdim. Bir müddet sonra bağımlılık yaptı. İrademe sekte vurup biraz uzaklaşayım diyerek facebook vasıtasıyla paylaşımlara biraz ara verdim. Çünkü ciddi şeyleri yazıp paylaşanların yanında büyük bir kalabalık gönül eğlendiriyor bu alemde.
Twitter'in daha ciddi olduğunu işittim. Yıllar öncesinde açıp aktif olarak kullanmadığım twitter alemine yöneldim. Fakat bu alemin de facebook aleminden çok farklı olmadığını gördüm. Hatta daha beteri. Üstelik facebook, Twitter'a göre yunmuş yıkanmış.
Twitter'deki paylaşımlar facebooka göre daha hızlı. Aynı anda yüzlerce tweet alabiliyorsun. Fakat eme yarar, sadra şifa olacak paylaşımın sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadar az. Ne kadar çapsız insan varsa bu alemde arzı endam ediyor. Yazılıp paylaşılanlara bakınca bunlar benim ülkemin insanı mı demeden edemiyor insan. İstisnaları var elbet. Üstelik faydalı da. Maalesef gittiğimiz yeri belli ediyoruz. Hiç acemilik çekmeden dalıyoruz hemen. Adres alıp bu aleme girenlerin takip ettikleri ve takip edilenlere bakınca binleri geçen takip olayı var. Fakat çoğu paylaşımlar sinek avlıyor. Tanısın tanımasın herkes birbirini takip eder görünüyor ama herkes kendi paylaşımının derdinde. Çünkü herkes birbirine karşı körler ve sağırlara oynuyor. Beğeni rekorları kıran paylaşımlara bakıyorum, benim için bir anlam ifade etmiyor. Benim paylaşımlarım da başkası için bir mana ifade etmiyor. Yani aynı kazan içine atılmış, fakat kaynamayan kişiler gibiyiz. Düşünce, fikir, mantalite bakımından birbirine uyum sağlamayacak olanlar birbirini takip eder görünüyor güya. Adı-sanı belli olmayan sahte hesapların sayısı da az değil. Kimi hızını alamayıp ilanı aşk yapıyor bu alemde. Çoğu da aşkını arıyor, aradığını bir türlü bulamamış umutsuz vaka. Kimi de gönül eğlendiriyor. Belden aşağı yazışmaların da sayısı epey yekün tutuyor.
Bu da mı yazılır dedirtir cinsten paylaşımların sayısı çok. Kimsenin özeli kalmamış anlaşılan. Anladığım kadarıyla daha ciddidir diye düşündüğüm bu alem de bana yabancı. Hani bir yere gidince tanımadığın insanlar içinde sap gibi kalıyorsun ya. İşte benimki de öyle. Koca bir sanal alemin içinde duyarlılıkları farklı insanların içinde yabancı hissettim kendimi. Kim bilir belki de ben yanlış düşünüyorumdur, gerisinde kalmışımdır bu alemin. Bir ay boyunca o alemde hiç Bir şey görmedin mi derseniz? Gördüm görmeye. Bizim Facebook'ta paylaş dediğimize orada 'retweet' diyorlar. Bunu öğrendim.
Twitter'ı görünce Facebook alemine haksızlık yaptığımı düşündüm. Gerçekten facebook'ta bir seviye varmış. Burayı anlamak için biraz twitter'a takılmanız yeterli olur kanaatindeyim. İşte bu yüzden bir ay boyunca ara verdiğim ilk gözümü açtığım bu aleme tekrar döndüm. Twitter aracılığıyla duygu ve düşüncelerimi yine buradan paylaşmaya devam edeceğim. Zaten bu alemden ayrılmamıştım. Paylaşım yapmasam da çoğu zaman iz bırakmadan göz atıp çıkıyordum birçok Facebook kullanıcısının yaptığı gibi.
Hasılı, benden kurtuluşunuz yok... Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı derler ya. İşte ben de dükkanıma döndüm tekrar. Mütevazı sayfamda sizi rahatsız etmeye devam... İyi ki varsınız. 01/07/2017
Twitter'ı görünce Facebook alemine haksızlık yaptığımı düşündüm. Gerçekten facebook'ta bir seviye varmış. Burayı anlamak için biraz twitter'a takılmanız yeterli olur kanaatindeyim. İşte bu yüzden bir ay boyunca ara verdiğim ilk gözümü açtığım bu aleme tekrar döndüm. Twitter aracılığıyla duygu ve düşüncelerimi yine buradan paylaşmaya devam edeceğim. Zaten bu alemden ayrılmamıştım. Paylaşım yapmasam da çoğu zaman iz bırakmadan göz atıp çıkıyordum birçok Facebook kullanıcısının yaptığı gibi.
Hasılı, benden kurtuluşunuz yok... Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı derler ya. İşte ben de dükkanıma döndüm tekrar. Mütevazı sayfamda sizi rahatsız etmeye devam... İyi ki varsınız. 01/07/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder