21 Haziran 2017 Çarşamba

Konya huzur kenti mi?

Her şehrin kendine has özellikleri vardır diğer şehirlerden ayıran. Etli ekmeği meşhur. Konya dendi mi dindar ve mütedeyyin insanların fazla olduğu bir yer akla gelir. Zaman zaman 'Yaşanabilir kent' ve 'Huzur şehri' diyenler de var. İki Konyalı bir araya geldiği zaman "Konya'mız başka! İyi bir şehirde yaşıyoruz, çok şanslıyız" bile der. Gerçekten Konya huzur şehri mi? İçindeki insanlar huzurlu mu, huzur buluyor mu? Dışarıdan nasıl görünüyor?

Konya'ya dışarıdan bakanlar nasıl görür bilmem. İçinde yaşayan biri olarak gözlemlerimi aktarmak istiyorum. İnsanımızın Konya için huzur şehri veya yaşanılabilir kent dedikleri düne gelinceye kadar belki doğru olabilir. Fakat bugün için aynı düşünceler geçerli olmayabilir. Çünkü Konya'nın dokusu değişmeye başladı. Eskiden herkesin ürkerek ve irkilerek okuduğu gazetelerin üçüncü sayfaları vardı. Bu sayfalarda ne ararsan vardı: taciz, cinayet, hırsızlık...vb.   Konya'mızda da bu tür haberler eksik değil artık. Büyükşehir olmanın bir sonucu mu yoksa dokumuz ve değer yargılarımız mı değişiyor? Çünkü TV kanallarında evladı yaşındaki çocuklara taciz eden, anasını öldüren, babasını hunharca katleden, eşini boğan eksik olmuyor nedense.

Uyuşturucu dersen yaygın, bazı muhitlere polis giremiyor dense yeridir. Doğru mu yanlış mı bilmiyorum. Bir algı da olabilir. Nice zamandır Türkiye'de içkinin en fazla tüketildiği yer olarak adı geçer çoğu zaman.

Trafikte zaten birbirimize saygı yok, aracımızı  trafiği aksatmayacak şekilde uygun bir yere park edemiyoruz. Sinir ve stres eksik değil, kavga etmeye hazır bir halimiz var. Centilmenliğimiz yok.

Semt pazarlarımız evlere şenlik. İstediğimiz sebze ve meyveyi seçemeyiz. Pazarcı poşetin içine ne doldurursa nasibimiz odur. Pazar yerlerini temiz bırakmayız, yasaklanmasına rağmen hala bağırarak alışveriş yaparız. 

Örnekleri çoğaltabiliriz. Niyetim şehrimizi kötülemek değil. Kanaatim doğrudur iddiasında değilim, yanlış da düşünüyor ve görüyor olabilirim. Ama sanki görüntümüz kaba, ham bir softalık gibi geldi bana. Bu konuda kendimi temize çıkarmıyorum. Ben de bu toprağın insanıyım. Bu şehir bozulmuşsa, bozulmaya yüz tutmuşsa içinde yaşayan biri olarak benim de payım vardır diye düşünüyorum. 21/06/2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder