17 Mayıs 2016 Salı

Sanığa, seni yargılayalım mı oylaması

-Bu ülke bir kesime yol geçen hanı olmamalı-

-Neyin oylaması yapılıyor bugün mecliste?
-Dokunulmazların dokunulmazlığına dokunulsun mu dokunulmasın mı oylaması.
-Kim dokunulmaz?
-Vekiller.
-Bu, kendi elinle kendi ipini çek demektir.
-Yani?
-Çok komik bir uygulama.
-Ne demek istiyorsun?
-Suçluya seni yargılayalım mı yoksa yargılamayalım mı sorusunu sormak gibidir.
-Nasıl olmalı sence bu oylama?
-Vekile değil asıla sormalı bu soruyu.
-Bu şekilde olursa ne sakıncası olur?
-Sence normal ise bu uygulama, bundan sonra her suç işleyen zanlıları bir arada toplayalım. İşlediğiniz yanınızda kar mı kalsın, yoksa sizi yargılayalım mı ya da sizi hakim karşısına çıkarmamız konusunda bize izin verir misin diyelim?
-Olur mu öyle şey?
-İşte ben de olmaz diyorum.
-Haydi sadede gel artık.
-Dokunulmazlık kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırılsın. Her türlü sözü kürsüde söylesin. Savunduğu fikrin kanun olarak çıkması için elinden geleni yapsın. Savunduğu yasalaşıncaya kadar mevcut hukuka uysun. Dışarıda asıl vatandaşa suç olan vekile de suç olsun. Vatandaş yargılanıyorsa vekil de suç işlediğinde yargılansın. Burası yol geçen hanı değildir. Bana suç olan ona da suç olmalıdır. Adalet de budur.
-El hak doğrudur.
-Meclis doğru yargılamanın yollarını belirlesin. Yanlı davranmasın. Mahkeme suçluyu beklerken "Şimdi elime geçti" diyerek ağzının  suyu akmasın. Kestiği parmak acımasın. Kararlar maşeri vicdanda makes bulsun.  Karşılarına çıkan zanlılar, hakim ve savcıları İtalyan Hakem Collina veya dışarıda maç yöneten Cüneyt Çakır gibi görsün. 17.05.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder