11 Şubat 2016 Perşembe
Ver elini Alanya
Dedik, çıktık yola. Çıktık çıkmasına da... Konya'nın hemen çıkışında otobüslerden birinin motoru parçalandı. İçerisinde benim de olduğum diğer otobüs de 3 saat yolculuktan sonra hararet yaptı.
Motoru parçalanan araca çözüm yolu buldular. Bir saat gecikmeli de olsa araç değiştirerek yoluna devam etti. Hararet yapan ise önce tamir edilmeye uğraşıldı. Olmayınca araç gönderildi. Soğuk bir havada hacı bekler gibi aracı bekledik. Ama nafile. Sanki kara trendi. Bekle ki gelsin. Kara tren olsa çoktan gelirdi. 10 dakika sonra gelecek denen araç yine gelmedi. Konum bildirilmiş olmasına rağmen bizi almaya gelen takviye araç, bizi almak için bir başka yoldan başka yerde aramaya gitmiş, ipe un serercesine... Sonunda kara göründü.
Ver elini Alanya dediğimiz yolculuk parolası bizi Alanya’ya götürmemek için elinden geleni ardına koymadı. Alanya’da bize bir türlü elini uzatmadı. İstenilmediğimizi anladık ama, “ inadımız inat” dedik, pes etmedik. Bir defa biz, bir yüzümüzü karartmaya razıydık. 2 saat beklemenin ardından aracımız geldi. 09.00’da başladığımız yolculuk 16.00 sularında bitmek suretiyle limanımıza ulaştık bildiğimiz tüm duaların eşliğinde.
Bekleme esnasında içimizdeki bahtsız ve uğursuzu aradık. Sonunda her işimiz de olduğu gibi suçlu bulundu. Uçurumdan aşağı atalım ki otobüs ve geri kalanların üzerindeki kara bulutlar gitsin görüşü de konuşulmadı değil. Otobüsün arıza yapıp gecikmesinin rajonu bana kesildi. Firma ve otobüsün masum olduğu tespiti yapıldı.
İleride yolculuk yapmak için bir firmaya ihtiyaç duyarsanız bir telefon kadar yakınım size. Hazır firmanın temizliği ortaya çıkmışken. Arayın. Hemen firmanın numarasını vereyim size. Benimkisi ücretsiz danışmanlık... Bilesunuz. 11.02.2016
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder