6 Temmuz 2025 Pazar
Bu Valinin Rüyasına Girmeyin
TÜİK, ENAG ve İTO'ya Göre Ülke Enflasyonu
Yan tarafta gördüğünüz enflasyon tablosu sosyal medyada önüme düştü.
Niyetim enflasyon ve hayat pahalılığına dikkat çekmek değil. Bu, ayrı bir mesele.
Tabloda TÜİK, ENAG ve İTO'nun her ay bulduğu enflasyon verileri karşılaştırmalı olarak verilmiş. Görüleceği üzere verilen 12 ayın hiçbirinde bu üç kuruluş birbirine yakın bir oran bulamamış. Adeta aralarında uçurumlar var. TÜİK en düşük oranla birinciliği, 8-10 puan yükseklikle İTO ikinciliği, ilk ikiye büyük fark atarak üçüncülüğü ise ENAG almış. 12 ayın hiçbirinde bu sıralama değişmemiş.
Bildiğim kadarıyla enflasyon oranını tespit bilimsel bir alan. Matematiği ve istatistik biliminin alanına giriyor. Matematik ve istatistik yalan söylemeyeceğine göre bu üç enflasyon verilerini paylaşan kuruluşlardan hangisi ya da hangileri yanlış sonuç çıkarıyor?
Her üç kuruluş da bu ülkenin alışverişini hesapladığına göre bu üç farklı oran nasıl çıkar, inanın anlamış değilim. Gören de her üçü de farklı ülkeleri ele alıyor sanır.
Acaba, enflasyon sepetine giren ürünler farklı da ondan dolayı mı bu fark? Eğer sepet farklı ise oranlara bir şey denmez. Eğer aynı ürünlerden bu kadar farklı oran çıkıyorsa veya çıkarılıyorsa vay halimize. Bu durumda üç kuruluştan ikisi doğru söylemiyor. Bu ikisi hangisi? Bunu da bilmiyoruz.
Halk hangisine inanıyor? Halkın kahir ekseriyeti ENAG'ın bulduğu oranı kabul ediyor. TÜİK'in bulduğu oranı sahici bulmuyor. "Resmi enflasyon şu. Halkı derinden etkileyen, hissedilen piyasa enflasyonu bu" diyor. Hoş, halk sahici bulmasa da TÜİK'in çıkardığı enflasyon oranı dikkate alınıyor. Çünkü sabit gelirlinin zam oranı TÜİK'in çıkardığı enflasyona göre belirleniyor. Daha doğrusu mevcut çıkan TÜİK enflasyon oranından ziyade hedeflenen enflasyon dikkate alınıyor. Bunun sevindirici yanı, sabit gelirlinin hiçbir zaman enflasyona ezdirilmemesi. Bir de sabit gelirliye verilen zam, enflasyonun altında kalırsa aradaki bu fark altı ay sonra ödeniyor.
Gelelim yeniden bu üç kuruluşun çıkardığı farklı enflasyon oranlarına. Şu bir gerçek ki üç ayrı enflasyon sonucu kafa karışıklığına sebebiyet veriyor. Vatandaş hangi sonuca inanacağını şaşırıyor. Devletin bu kafa karşılığını gidermesinde fayda var. Nasıl ki devlet, ne zaman bir dezenformasyon bir bilgi yayılsa, halkı etkileyen bir durum ortaya çıksa, ilgili kurumu aracılığıyla "Yanlıştır, doğrusu budur" şeklinde bir açıklama yaptırıyorsa, çıkan farklı enflasyon oranları hakkında da İletişim Başkanlığı veya Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bu duruma bir el atabilir. Diyebilir ki TÜİK doğru söylüyor, diğerleri ise halkı yanlış bilgilendiriyor. Yine her ay farklı sonuç çıkarırlarsa savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Yanlış sonuç çıkaran TÜİK ise bu konuda gereği için ilgili kurumu bilgilendirebilir. Fakat gördüğüm kadarıyla DMM bu konuda hiç açıklama yapmıyor.
Alfabetik Sıra Operasyonları
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonları önceleri aralardan başlatıldı. Bir o şehir, bir bu şehir yapıldı.
Adana, Adıyaman ve Antalya şehirlerinde de yolsuzluk ve rüşvet operasyonları başlayınca, dedim şimdi yandı tüm belediye başkanları. Çünkü denmiş olmalı ki böyle aradan olmaz. Biz şu işe baştan başlayalım deyip belediyeler alfabetik sıra ile operasyona dahil edildi.
Eğer bu hızla gidilirse öyle görünüyor ki alfabetik sırası gelen belediye başkanı hakkında harekete geçilecek.
Hepsine sıra gelecek olsa da burada en şanslı şehirler alfabenin sonlarında yer alan şehirler. Çünkü operasyona en son dahil olacak şehirler buralar.
Yalova, Yozgat ve Zonguldak belediyeleri sonlarda olmanın avantajını kullanacak. Gel keyfim gel, bize sıra gelinceye kadar diyecekler ve derin bir nefes alacaklar:
Eşleriyle, dostlarıyla ve seçmenleriyle doya doya günler geçirecekler.
Belki de şimdiden ziyaretlere başlayıp veda çayı içecekler.
Helalleşecekler. Doyamadık şu belediye başkanlığına. Varsa hakkınız, helal edin. Bizden yana helal olsun. Belki bugünden sonra görüşemeyebiliriz. Şehrim size emanet diyecekler.
Borçları varsa ödeyecekler.
Her zamankinden daha nazik ve kibar olacaklar.
Vatandaşın işini jet hızıyla yapacaklar.
Şayet yolsuzluk yapıyorlar ve rüşvet alıyorlarsa, almayacağım bundan sonra deyip belediyeler daha operasyon başlamadan temizlenmeye başlayacak. Hepsi daha içeriye girmeden tövbekar olacak.
Böylece tüm şehirlerimiz irinlerinden temizlenecek.
Tüm bu olup bitenleri izleyen İçişleri Bakanlığı da yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yerine "Temiz Eller, Temiz Şehirler Operasyonu adını verecek yaptığı operasyonlara.
Ülkenin yaptığı bu Temiz Şehirler Operasyonu, devletin diğer tüm kurumlarına da yapılacak. Tüm kurumlarımız temize çıkacak.
Tüm belediye ve kurumlar bakacaklar ki bu iş tamamen yasal ve doğal. Her biri hakkında operasyon başladığında hiçbiri cayırtı koparmayacak. Sadece bize değil, herkese yapılan mutat bir operasyon diyecek. Halk da polis nezaretinde götürülen başkanlarını alkışlarla cezaevine gönderecek. Ayrıca miting ve protestoya ihtiyaç kalmayacak. Rutin bir operasyon. Bugün bize, yarın size diyecek.
Ülkenin bu yaptığı Temiz Şehirler ve Temiz Kurumlar operasyonu tüm dünyaya örnek olacak. Türkiye en iyisini yaptı. Bunu niye biz ülkemizde yapmayalım diyecek. Böylece her ülke temizlenecek, dünya temize çıkmış olacak.
Burada beni düşündüren, bu operasyonlar alfabetik sıraya göre mi yapılıyor yoksa trafik plaka koduna göre mi? Öyle zannediyorum beni düşündüren sonradan vilayet olan şehirleri de düşündürüyordur. Şayet alfabetik sıraya göre yapılıyorsa, mesela sonradan il olan Ardahan'a operasyon yakındır. Yok, trafik plaka koduna göre ise Ardahan daha çok bekleyecek. Çünkü kendisine, bir zamanların son şehri Zonguldak'tan sonra sıra gelecek. Yetkililerin bu konuya bir açıklama getirmelerinde fayda var.
Bu önemli mevzuyu işlerken şu ayrıntıya da dikkat çekmezsem olmaz. Bir ara Hakkari'den il hakkı alınıp Yüksekova'ya il statüsü konuşulmuş, sonra rafa kalkmıştı. Şimdi bu konuyu yeniden gündeme getirme zamanı. Bunu da Hakkari düşünecek. Belki de alfabede önlerdeyiz. Bir an evvel bu Temiz Eller Operasyonuna dahil olalım, sonra işimize bakalım diyecek, Yüksekova'ya hakkını devretmeyecek. Belki de biraz zaman kazanalım. Bunun için il olmaktan feragat edip bu hakkı Yüksekova'ya devredelim diyecek. Bekleyip göreceğiz bu samimiyet sınavını Hakkari nasıl verecek?
Pazar pazar sabah kahvaltısını yaparken bu önemli konuya değindim. Sakın olan pazar pazar su koyverdin demeyin. Hele izahı olmayan şeyin mizahı olur hiç demeyin. Yazımı okuma zahmetinde bulunursanız, hiç olmadığı kadar ciddiyetime hayran kalacağınızdan eminim.
