7 Nisan 2024 Pazar

Renklerin Mesajı

Yandaki harita 31 Mart mahalli seçimleri sonrası oluşan tablo. Tabanı olan her partinin rengi yedi bölgemize serpiştirilmiş durumda. Tamı tamına 14 renk var. Bu demektir ki çoğunluğu kırmızı ve sarı renkten oluşan parti dağılımı 14'e çıkmış. 

Bir zamanlar bu haritanın, sahilleri kırmızı; İç ve Doğu Anadolu sarı, Güney Doğu ise mor renkten ibaretti. 

Mor renk belirli bir bölgenin, kırmızı renk ise sahillerin, geriye kalan yerler ise sarı rengin kalesi mesabesindeydi. Bu durum 2002'den 2024 seçimlerine kadar böyleydi. Ağırlıklı olarak sarı rengin baskınlığı söz konusu idi.

2024 mahalli seçimler sonrası mor rengin kaleleri pek değişmese de araya bazı renkler girse de kırmızı rengin sarı renge göre hakimiyetini genişlettiği bir gerçek. 

Haritanın bu görünümü bölünmüşlük ve parçalanmışlığın bir göstergesi olarak görülse de tam yerleşmemiş demokrasimiz adına ümit verici.

İzlediği politika yönüyle Türkiye partisi olması mümkün olmayan mor rengi saymazsak, seçmen 2024 seçimlerine gelinceye kadar iki renge mahkum kalmıştı. Bu seçimde seçmen Türkiye'nin değişik bölgelerinde çok sayıda renge şans vererek 2028'e doğru giderken alternatif sayısını çeşitlendirdi. 14 partiye az veya çok il, ilçe ve büyükşehir vererek buyurun yarışın, kendinizi hizmette gösterin. Yerelde başarılı olanı 2028'de görüp gözeteceğim mesajı verdi.

2023 seçimlerinin ardından seçmen, iki parti veya iki ittifakın Türk siyasetine bir şey katamadığını ve sıkışmışlığı gördü. Bu iki renge mahkum değilim. Haydin partiler, alın size ev ödevi. Kendinizi gösterin. Çalışmanıza göre büyüğü küçülteceğim, küçüğü büyülteceğim mesajı verdi.

Bu durumda partilere düşen, seçmenin emaneten verdiği il ve büyükşehirlerde hizmette yarışmalarıdır. Kim ideolojik davranmadan şehrine hizmet ederse seçmen onu iktidara taşıyacaktır.

Eğer bir parti, ben şu kadar belediye kazandım şımarıklığına gider, gününü gün eder, vatandaşa hizmet etmez, emanete hıyanet ederse vatandaş o partiyi sandığa gömmede kararlı. 

14 rengin yer aldığı haritaya tekrar bakarsak, şu iller şu partilerin kalesi anlayışının çöpe gittiği anlaşılır. 

Yine bu tablo Türk seçmeninin feraset ve basiretinin aynı zamanda iyi hakem olduğunun bir göstergesidir. Bugüne kadar sonsuz kredi verdiği partiye, kendine çekidüzen ver, alternatifin yok sanma dedi. Bugüne kadar sahillere hapsettiği partiye ise "Dün altı parti bir araya gelerek iktidar olmak istediniz. Ama güven vermediğiniz için şans vermedim. Bugün tek başına sana bu şansı veriyorum. İktidara hazır ol" emrini verdi. 

Kısaca seçmen çok sağduyulu. Belki ağır hareket ediyor ama sağlıklı karar veriyor.

Hasılı 2028’e giderken seçmenin mesajını okuyan ve gereğini yapan ayakta kalacak. Diğeri yok olup gidecek.

6 Nisan 2024 Cumartesi

Nice Şekersiz Bayramlara...

Sizi gelecekmiş gibi şeker lokum telaşına kapıldım bugün. Yenilebilecek şeker ortalaması 400 ila 600 arasında değişiyor. 300 lira civarında olanlar da var ama onlar fındıklıymış. Neymiş de şekerimiz Antep fıstıklı olmalıymış. Zira itibardan tasarruf edilmezmiş.

Lokum fiyatları ise 250-300 aralığında.

Bir ona bir buna baktım. Şunu mu, bunu mu alayım derken hangisinin iyi olup olmadığına karar vermek için tadına bakayım diyemedim. Çünkü bazı marketlerde "Tadına bakmak yasaktır. Anlayışınız için teşekkürler" uyarısını görmüştüm geçen bayram. Bu bayram da bazıları yine yazmış. Geçen bayram bir de şeker reyonunun etrafı müşterinin eli ulaşamayacak şekilde naylon şeritlerle çevrilmişti.

Uzaktan bakmakla yetindim. Çünkü ağzımın tadı kaçtı. 

Nasıl kaçmasın ki. Geçen bayrama göre şeker fiyatları katlamış. Bu katlamayı da eleştiremiyorum. Sadece kendi kendime buğzediyorum. Çünkü her eleştiri nankörlüktür birilerine göre. Fiyatlardan zaten ağzım kaçmış. Bunu konu edinip de nankör damgası yiyerek niye huzurumu kaçırayım değil mi? Nasılsa bugün bakakalıp almasam da yarın alacağım bayramlık şeker ve lokumumu. Bir de şeker lokumla olmaz, bir de tatlı siparişi verelim denirse bilin ki yandığımın resmidir.

Neyse emir demiri keser misali aile saadetimin bozulmaması için taşın altına elimi koyup ben bu şeker ve lokumdan alacağım. Tatlı için merhamete gelip insaf bekliyorum.

Sizden ne mi istiyorum? Güzel soru. En iyisi sadede geleyim. Ben nasıl taşın altına elimi koyuyorsam, sizden de taşın altına elinizi koymanızı bekliyorum. Yanlış anlamayın. Bohça sizden, bahçe bizden misali bayram ziyaretine gelirken ikram sizden, ev bizden demeyeceğim. Kürt getirdiğini yer hesabı tatlı tatlı yiyelim hiç  demeyeceğim. Bu arada eliniz boş gelmese fena olmaz.

En iyisi gelmemeniz kısaca. Uzaktan online bayramlaşabiliriz. Telefon veya mesaj yoluyla.

Bu önerime, gelmezsek olmaz, ayıp olur dediniz ve gelmeye kalktınız. Kapımız açık bilesiniz.

Geldiniz. Ben de şeker tuttum. Teşekkür ederim. Almış gibi oldum diyebilirsiniz. Hatta şeker zararlı. Bu bayram, Canan Karatay‘ın sünnetini işleyelim demeniz pek makbule geçer. Karatay Hoca zamanı değil demeyin. Görmüyor musunuz ne kadar zinde. Bir gram yağ yok. 18’inde genç gibi. Bugüne kadar şeker yemediği için ölmediği gibi sağlıklı bir vücuda sahip.

Gelen ikram küser, almazsak olmaz dediniz. İyi bildiniz. Bir tane alın bir tane. Öyle her renkten bir tane almaya kalkmayın. Rengi farklı olsa da şeker. Hele bir de Allah tek deyip tekli sayıya denklemeyin. Hem Allah bir olduğuna göre ben ne kadar alsaydın diye ısrar etsem de bir tane ile yetinmeniz yeter de artar bile. Kazara, buyurun lütfen deyip ortaya koyarsam, Abbas’ın kör kazı gibi güzelmiş şeker deyip midenize götürmeyin. Bilin ki ısrarım şehir teklifidir.

Bu ciddiyetime, ne kafası taşıyorsun. Şu yaptığın hesaba bak diyerek lütfen beni ayıplamayın. Çünkü ayıbı yapan ben değilim. Ayrıca paraya para demeyen, günlük para basan koskoca zincir marketler tattırmazken ve kaz gelecek yerden tavuğu bile esirgerken bu garibandan ağalık beklemeniz adalete sığar mı? Buldunuz bir gariban. Lütfen vurmayın.

Sanırım ne demek istediğim anlaşıldı. Fazlasını yazmaya gerek yok. Zira lafın fazlası ahmağa söylenir.

Böyle böyle şeker tadında olmasını dilediğimiz bayramlarımız şekersiz bayramlara doğru ilerlesin. Yoksa tek başına şeker iflahımızı kesecek.

Nice şekersiz bayramlara...

4 Nisan 2024 Perşembe

Okullar Ertelensin!

Ömrüm ve gücüm olur da bu yıl eğitim ve öğretimin birikmiş sorunlarını çözüme kavuşturmak ve bir yol haritası oluşturmak üzere tüm öğretmenleri Konya Büyükşehir Belediye Stadında olağanüstü toplamayı düşünüyorum. 

Toplantıda şu gündem maddelerini gündeme getireceğim:

1.Okullarda yerli müdür ve yardımcı istemiyoruz. Bizi yönetmek üzere yabancı müdür ve yardımcı görevlendirilsin istiyoruz. 

2.Okulların açılış kapanış tarihlerini öğretmenler belirlesin. Milli Eğitim Bakanlığı bu işe karışmasın. Biz istediğimiz zaman okula gidelim. İstemediğimiz zaman gitmeyelim. 

3.Ramazan ayında ders ve seçim görevinde yorgun düşen öğretmenleri dinlendirmek için okullar ileri bir tarihe kadar ertelensin. 

4.Bu istekler yerine getirilmediği takdirde öğretmenler okullardan çekilsin istiyoruz. 

5.Okullara yabancı idareci atanmadığı ve okullar ileri bir tarihe ertelenmediği takdirde eğitim ve öğretimin sekteye uğramaması için öğretmenlerin okullardan çekilme talebini 14 Haziran 2024 tarihine kadar ertelensin isteğini 14 Haziran 2024 günü yapacakları olağanüstü toplantıda ele alsın.

6.Bu zaman zarfında derslere U18 yani 18 yaşına girmiş son sınıf öğrencileri girsin. 

7.Bu öğrenciler dersleri işlesin. Sınavları hazırlama, sınavlarda gözetmenlik yapma ve okuma görevlerini yerine getirsin. 

8.Önümüzdeki eğitim ve öğretim yıllarında derslere girip girmeyeceğimizin kararını 14 Hazirandaki toplantıda ele alacağız. 

9.Lütfen ne karar alıp almadığımızı öğrenmeden otobüs bileti falan almaya kalkmayın. 

 Yetkililer ve kamuoyuna duyurulur.