11 Ağustos 2023 Cuma

B.k mu, Sidik mi?

Şu iki kişiden hangisini seçersin?

Hiçbirini. 

Niçin?

Benim için bir anlam ifade etmiyorlar. 

Diyelim ki birini seçmen gerekirse?

Yine seçmem.

Niye?

Biri b.k diğeri sidik de ondan.

Mecbur kalırsan, herhalde sidiği tercih edersin değil mi?

Hayır.

Niye? Sidik öbürüne göre daha ehven değil mi?

Sidik öbürünün habercisidir. Önce sidik gelir, ardından öbürü.

Aralarında fark yok mu?

Yok.

Halbuki sidik biraz hafif değil mi?

Sidik biraz ehven gibi görünse de biri önden, diğeri arkadan çıkar. Farklı yerden çıksalar da her ikisi de koku verir. Her ikisi de aynı yere gider.

Ama rahatlatma yönleri yok mu?

Olmaz olur mu? Kişi önden ve arkadan boşaltınca rahatlar. Esas sıkıntı bunların boşalmamasında.

Bak, faydaları varmış.

Kişiye faydası var. Bırakılan yeri kokuturlar. Buralara girmeye mecbur kalan neredeyse burnunu tıkar. İhtiyacını çabucak gideren oh be dünya varmış diyerek soluğu dışarıda alır. Bu b.k ve sidiğin zorunluluk dışında gönüllü müşterileri vardır. Bunlar fırsatını buldu mu buraya damlar. Ayrılmayı da bilmezler. Çünkü b.k ve sidikten beslenirler.

Kimdir bunlar?

Kara sinekler. Kokuyu gören damlar buraya. Sabahtan akşama burada oyalanırlar ve bayram ederler.

Kafayı bozdun b.k ve sidikle. Başka örnek veremez misin?

Sen örnek iste. Biri ölüm diğeri sıtma. B.k ölüm, sidik sıtma. Ölümden korkan sıtmaya sığınır. Sıtmaya razı olmayan, ölümü göze alması lazım. Kimse de ölüme razı olmayınca bundan iyisi can sağlığı deyip sıtmaya rıza gösteriyor. Zaten istenen de bu. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Elin mahkum b.k ve sidikle yaşamaya.

Başka seçenek yok mu?

Yok maalesef.

Eynal Kaplıcaları

Bugün de istikamet Eynal Kaplıcalarına. Evliya Çelebi "Böylesini görmedim demiş" bu kaplıca için. Bakalım öyle mi, değil mi, gidip göreceğim sizler için.

Fazla da uzak değilmiş gölünü görmediğim Çitgöl Kaplıcalarına. Toru topu 3.3 km diyor harita. Yürüyünce 4.2 olduğu ortaya çıktı. Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon tahminleri gibi biraz şaşmış ama olsun. Ne kadar yürürsem, benim için kâr.

Yürüyerek gidip geleceğim buraya. Değmez bu kadar yol için yürüyüşe ama ne yapacaksınız ki bugünkü bahtıma bu kadar yol çıktı. Mesafe dediğin biraz olacak. Bir güzel ter atacaksın. 

Be adam, yürüyüş için mi bu kadar yolu teptin yoksa kaplıca için mi derseniz, hem yürür hem de kaplıcaya girerim ve şifayı çift taraflı kaparım.

Fazla gevezeliğe ne hacet. Yolculuk beni bekliyor. Görevi yürümek olan bu ayakların hakkını vermek lazım. Böylece arabanızın yakıt yakmasından da tasarruf etmiş olursunuz. Sakın itibardan tasarruf olmaz demeyin. Hele bu zamanda tasarrufu şiddetle öneririm.

Unutmayın ki yürümek masraflı değil. Spor ayakkabısını geçiriyorsun. Ter emen bir penye ve bir eşofman. Hepsi bu kadar. Yolları da aşındırmamış olursunuz bu yolla. Sağlık yönünü söylememe gerek yok. Aynı zamanda ayakların zekâtıdır yürümek. Nasıl ki zekât, verdikçe mal azalmayıp bereketleniyorsa, zeka da kullandıkça eksilmeyip artıyorsa, ayaklar da yürüdükçe açılır. Uzaklar yakın olur.

Kaplıcadan ziyade bir yerleşim yeri görüntüsü var. Sosyal tesisleri, alışveriş merkezleri, lunaparkın her türlüsü (langırt ve çarpışan araba dahil), mangal yakma yerleri, çay bahçesi ve lokantası bolca var. Kaplıca evlerinin içini görmedim ama genelde tek katlı.

Güzel bir camisi var. Cami bahçesine girerken sağda solda değişik kimselere ait güzel sözler yazılmış. Ayrı bir güzellik veriyor. Kaplıca suyuna girmek istemeyen buraya gelip her gün bir söz öğrenebilir.

Cami güzel ve bakımlı. Camiyi diğer camilerden ayıran en önemli özellik, camiye giderken yolun sağ ve solundaki çimlerin üzerine, önemli kişilerden güzel sözlere yer vermiş olması. Bahçesi müsait olan cami görevlileri de caminin değişik bölgelerine ve camiye girişlerde böyle yazılara yer verebilirler. Yazılar, soğuk ve sıcaktan, yağmur ve yağıştan etkilenmiyor.

Gelen cemaatin salgın kurallarına uymaması, imamı tak ettirmiş. Misafirsen misafir. Buraya gelen herkes misafir. Kurallara uyalım, kul hakkına riayet edelim şeklinde yazı yazmasına sebep olmuş.

Bu kısa yazımla Eynal Kaplıcaları anlatılmaz. En iyisi kendinizin görmesi. #eynalkaplicalari 11.08.2021

İlginin Bezdiren Türü

Çitgöl Kaplıcanın yerleştiği alan aynı zamanda bir mesire yeri gibi. Bahçesinde az dolaştıktan sonra içerisi müşteriyle dolu bir kafeterya var. Karşısında ise masalar ve etrafında dörderli sandalyeler var. Işıklandırma falan yoktu. Gelip geçen otursun diye kaplıcanın bir hizmeti olsa gerek. Biraz nefeslenelim diye oturduk.

Sen misin oturan? Hemen karşı taraftan ışık yakıldı. Gençten biri hızlıca geldi. Ne alırsınız dedi. Çayınız var mı dedik. Varmış. İki çay getirir misin dedik. İki çay hemen geldi. O kadar hızlı getirdi ki tabağına çayı bile dökmüş garson. Hizmet hızını görünce belli ki burası bir işletmeye ait.

Ayrılmadan bizim oğlanlar geldi.

Arkadaşın çocuğu bir şey almayacağım dedi. Severim böyle çocuğu. Çocuk dediğin babasına masraf ettirmeyecek ama benimki babasına masraf ettirecek ya çayı sevmemesine rağmen ben çay içerim dedi. Neyse. Daha yanımızdan yeni ayrılmaktan olan gence bir çay. Delikanlı bir çay daha dedik. Genç arkasına bakmadan gitti. Duymadı galiba. Ya da angarya gördü bir çayı demeye başlamıştık ki bir çay kapıp getirdi hemen

Sonrasında fazla vakit geçmeden bir şeyler alır mısınız diye biri geldi. Yok sağ olun dedik.

Daha üç beş dakika geçmedi, bir başkası ne alırsınız diye geldi tekrar. İlgiyi severim de bezdirir türden olanından nefret ederim.

Baktık olmayacak, üç çay ne kadar dedik. 6 liraymış. Parayı, çocuğu çay içmeyen verdi. Kalktık.

Bu arada arkadaşın eli cebine gitmede pratikmiş. Hoşuma gitti. Severim böylelerini. 

Bir on dakikada üç defa istediğiniz bir şey var mı diye gelinmesi hizmeti güzel ama bilin ki bezdirdi. 10 dakikada üç defa gelinmez ki. Üstelik ben burayı, belediyenin kaplıcadakiler soluklansınlar, gelip geçen çayını getirip içsin diye yaptı sanmıştım. Meğerse burası söğüt gölgesi değilmiş. Düpedüz bir işletme imiş. Aman siz siz olun. Kaplıcaya gelirseniz, benim söğüt gölgesi sandığım bu yere oturmayın.

Yok illa içeceğim, bir de ben göreyim diyorsanız, çay ilçe Simav'da 1.5 TL, beldesinde 2 lira. Tercih sizin.

Burada size bir soru. Kaplıcanın içindeki kafeteryayı belediye mi işletiyor yoksa özel sektör mü? 10.08.2021