10 Ağustos 2023 Perşembe

Enflasyon Ortalamasında İyi Durumdayız *

"Mesela, son 21 yılın enflasyon ortalaması yüzde 15'in altındadır.

Bu ortalama rakamın 1970'lerde yüzde 34,

1980'lerde yüzde 44,

1990'larda yüzde 74 seviyelerinde olduğunu unutmamalıyız.

Yani biz, Türkiye'nin sadece güncel değil, çok eskilerden beri gelen kronik bir sorunuyla mücadele ediyoruz.

Bu mücadelede enflasyonu yüzde 6'lara kadar düşüren de yine biz olduk." (Recep Tayyip Erdoğan)

Bu gerçekler üzerine söz söylemenin bir gereği yok ama bu gerçekleri görmek istemeyenler için biraz açalım. Çünkü yandık, bittik, çok kötüyüz diyenlere bu gerçekler kapak olsun. Buna rağmen inanmayan olursa, geçmiş kronik enflasyon tarihçesini baksın. Zira halebi oradaysa arşın burada. Ölçmeyi bilirse tabi.

70’lere bakalım. % 34 enflasyonla, ölmeden bugüne iyi gelmişiz. Benim burada merakım, bu yıllar yokluk dönemiydi. Tüp, yağ kuyrukları yaygındı. Bu yokluk dönemleri zannedersem, ülkenin 70 sente muhtaç olduğu yıllar. Ülke bu kadar yokluk içinde iken bu kadar fakirlik varken bu yüksek enflasyon nasıl olur. Söz konusu bol koalisyonlu ve azınlık hükümetleri olunca demek ki enflasyonla mücadele edememişler.

80’ler daha bir felaket. Askeri dönem ve tek başına hükümetler dönemi. Asker, kardeşin kardeşi öldürdüğü güvenliği ön plana alınca, enflasyonla mücadele edememiş belli ki. Tek başına hükümet kuran da ülkeyi çağ atlatmaktan enflasyonla mücadeleye vakit ayıramamış.

90’lar ise 74 ile başı çekiyor. O yıllar ikili, üçlü, dörtlü koalisyonlu dönemler. Belli ki ortaklar birbirleriyle uğraşmaktan enflasyonla mücadeleye zaman ayıramamışlar. Koalisyonların biri yıkılıp diğerleri kurulmuş. Haliyle Adriyatik’ten Çin Seddine hayali hayal olarak kalmış, seçim yatırımı iki anahtar da gerçekleşmemiş. Bunlar gerçekleşmediği gibi ülkeyi iki defa büyük ekonomik krize sürüklemişler. Krizin birini ekonomiyi düzeltsin diye getirdikleri ekonomi profesörü zamanında oldu. Diğeri ise en dürüst diye nam salan siyasetçi zamanında. Öyle zannediyorum, yüzde 74 enflasyonla halk inim inim inlemiştir.

Farkında iseniz, 70, 80 ve 90’lı yılların enflasyon oranlarının birler basamağı hep dört rakamlı çıkmış. Bu rakamlar doğru ise dörtlerin bir hikmeti olmalı ama anlayamadım.

Son 21 yıl ise tek başına hükümetlerin peşi sıra kurulduğu ve ülkenin istikrara kavuştuğu yıllar. İstikrar olunca, kronik sorun enflasyon sahibine göre kişnemiş. 70 yılından beri 34, 44 ve 74 şeklinde yukarıya doğru tırmanan enflasyonlardaki dört rakamının hikmetini de bir tarafa bırakarak 15’in altı ortalaması yakalanmış. Bugün yüksek olsa da bir vakit % 6’lara kadar düşmüş. Bu da kronik sorunla mücadelenin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.

Hasılı, kronik sorunumuz enflasyonla mücadelede geçmişe oranla çok çok iyi durumdayız. Bugün çok yüksek olduğuna bakmamak lazım. Çünkü adı üzerinde kronik. Kronikle de uğraşmak da o kadar kolay değil. Doksanların yüzde 74 ortalaması bizi bugünlere getirmiş ve o zaman öldürmemişse 21 yılın ortalaması yüzde 15'in altında bir enflasyon bize hiçbir şey yapamaz. Unutmayın tek yapacağımız 2021, 2022, 2023 enflasyonuna bakmak değil, 21 yılın ortalamasına odaklanmak ve bardağa boş tarafından ziyade dolu tarafından bakmak önemli. Bunun için de iyi niyet lazım. Üstelik yine biz indireceğiz sözü de bizi sevindirmeli.

*04/09/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.

Her Tüketiciden Aynı Oranda Alınan Dolaylı Vergiler *

Adalet denince, yargılama sonucu mahkemelerin verdiği karar ilk akla gelse de adalet her alanda gözetilmesi gereken bir hukuk kuralıdır. Çünkü adalet mülkün temelidir. Vergide adalet de bunlardan biridir.

Diğer alanlarda adalet eksikliğimiz olduğu gibi vergi alanında da adaletsizlik devam ediyor. Mesela KDV, ÖTV dediğimiz dolaylı vergi dünyanın en adaletsiz vergisidir.

Devlet vergiyle ayakta durduğuna göre dolaylı ya da dolaysız vergi alır. Buna kimsenin diyeceği olamaz. Yalnız vergide adaleti gözetmek gerekir. Maalesef KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerde adaletten ziyade eşitlikçi bir anlayış hakimdir. Örnek verirsek, paraya para demeyen ve hiç maddi sıkıntı çekmeyen biri de aynı oranda vergi veriyor. Yiyecek ekmeğe muhtaç olan da aynı oranda vergi veriyor. Hatta sosyal yardımla beslenen kişi de aynı oranda KDV ve ÖTV ödüyor. Eşit vergi diyebileceğimiz bu verginin savunulacak bir tarafı yoktur. Olması gereken, geliri iyi olandan yüksek KDV ve ÖTV alınması, düşük gelire sahip birinden de düşük KDV ve ÖTV alınması adalet ve hakkaniyete uygun olandır.

Eşitlikçi anlayışla alınan bu tüketim vergisinin adil olmadığını herkes söylemesine rağmen bu haksız vergi türü, zenginden de fakirden de aynı oranda alınmaya devam ediyor.

Burada kişinin gelirine göre dolaylı vergi almak zor denebilir. Kolay diyen kim? Elbette zor. Ama zor diye böyle eşit almaya devam mı edeceğiz? Devlet ne için vardır? Vergiyi koyarken insanların alım gücünü de gözetmesi lazımdı. KDV ve ÖTV çıkalı ne oldu? Gördüğüm kadarıyla bu vergileri çıkaranlar işin kolayına kaçmış. Para gelsin de kimden, nasıl gelirse gelsin şeklinde düşünülüyor anlaşılan.

KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerde adalet nasıl sağlanabilir? Bunun farklı yolları olabilir. KDV’yi örnek alalım. Bir yol gösterme bakımından;

1.Kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı ve geliri TC kimlik numaralarına tanımlanabilir.

2.Herkesin gelir aralığı belirlenebilir:

Herhangi bir geliri olmayanlar, sosyal yardım desteği görenler, asgari ücret altı gelire sahip olanlar, asgari ücret alanlar, birden fazla yerden ücret alanlar, asgari ücretin üstünde geliri olanlar, paraya para demeyen kesim gibi ya da dar, orta, iyi gelir şeklinde tanımlanabilir. Bu kesimlerin gelir aralığı altı ya da yıllık güncellenebilir.

3.Her gelir aralığına dolaylı vergi oranları tanımlanır. Mesela dar gelirli % 5, orta gelirli % 10, iyi gelirli  % 20 KDV öder denir. Alışveriş yapan kimse, ödeme yaparken kasada o orandan dolaylı vergi öder.

4.Vergi oranlarını keserken kişinin beyanından ziyade her alışverişte, sisteme kişinin TC numarası girilir. Hangi gelir durumunda ise sistem otomatik vergi keser.

5.Dolaylı vergide adalet sağlamak için buna benzer yollar denenirken kayıt dışı ekonominin önüne geçmek için kredi kartı kullanımı şartı getirilebilir.

6.Alışverişlerde düşük gelir sahibinin TC numarasını vermek suretiyle daha az vergi ödeme yoluna başvuranlar olabilir. İstenirse bunun da önüne geçilebilir. Dar gelirli biri, harcamada gelirinden fazla harcama durumuna yükselince, yüksek vergi ödeyen kişilerin statüsüne yükseltilebilir. Başkasının TC’sini sisteme giren kasiyere ve bu TC’yi veren kimseye caydırıcı cezalar yazılabilir...

*25/08/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.

8 Ağustos 2023 Salı

Okullara Liyakatli Müdür

Kamu Ajans, liyakatli müdürler geliyor deyip on maddede faydalarını saymış. Bu habere halihazırda çalışan müdürler liyakatli değil mi sorusu akla gelse de madem bir işe kalkışılmış. Vardır bir hikmeti diyelim. 

Haberde detaya girilmeden beş yılın sonunda müdürün müdürlüğüne devam ya da tamam görevinin öğretmenlere verileceği yazılmış. Yani müdürün ipi öğretmenlerin elinde olacak. Bu projeye taş koymadan katkıda bulunmak isterim:

Müdürü puanlamak için tek başına öğretmen yeterli olmayabilir. Müdüre;

Okul aile birliği başkanı ve yardımcısı,

Okul öğrenci temsilcisi, (Temsilci seçimi kaldırılmış olsa da yeniden ihdas edilebilir.)

Okulun en yaşlı ve genç öğretmeni, (Tüm öğretmenler puan verecek ama bu ikisi bir daha versin.)

Yeni atanmış bir ilçe müdürü ile yine yeni atanmış iki şube müdürü (Mevcut müdürler hakları baki olacak şekilde araştırmacı yapılabilir.) evet/hayır şeklinde puan versin. 

Bunlara;

Mahalle muhtarı,

STK'ler,

Okulun hizmetlisi,

Tüm öğrenciler,

Servis şoförleri,

Öğrenci velileri,

Mahalle sakinleri, 

Milli eğitimlerde çalışan şef, memur ve hizmetliler de puan verebilir.

Kısaca yazılı sınav dışında her kriter müdür belirlemede kıstas olsun.

Bakın bakalım o zaman okullara liyakatsiz müdürler yaklaşabilir mi?

Böyle olunca okulları kim tutar?

Not: Okullara liyakatli müdürler geliyor haberini yapan sitenin adresini buraya kopyalıyorum. Ajansa göre faydası çok:

https://www.kamuajans.com/meb-haber/okullara-liyakatli-mudurler-geliyor-578065