20 Nisan 2023 Perşembe

Nefsi Vahide ve Kaburga

Geçen gün bir yerde konu gereği bidat, hurafe ve İsrailiyata değindim. Özellikle İsrailiyatın tefsir ilmine girdiğini, Kur'an'ın genel hatlarıyla anlattığı ayetlerin içini doldurmak için müfessirlerin İsrailiyata başvurduğunu, mesela kadının Adem peygamberin kaburgasından yaratıldığı şeklindeki bilginin İsrailiyattan bizim kültürümüze girdiğini, bunun uydurma olduğunu ifade etmiştim. Bir dinleyici, "Kadının Hz Adem'in kaburgasından yaratıldığını ifade eden hadisler var. Bu, Kur'an'da geçmiyor diyerek reddetmek doğru mu? Hadisler de tıpkı ayetler gibi tevatüren gelmiştir. Ayeti kabul ediyoruz da hadisi niye kabul etmiyoruz? Havva'nın Adem as'ın kaburgasından yaratıldığı ile ilgili Nisa 1.ayette "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının..." diyor, dedi. 

Kendisine hadislerin toplanması ayetlerinki ile aynı değildir. Ayetler daha peygamber yaşarken kayıt altına alınmış, Peygamberin vefatının ardından Hz Ebu Bekir zamanında hafız olan Zeyd b. Sabit başkanlığında kurulan komisyon marifetiyle kitap haline getirildiğini, bunun için iki şahit şartı arandığını, hadislerin ise Ömer b. Abdulaziz zamanında toplanmaya başladığını, bu sürecin 2-3 asrı bulduğunu, Hz Osman ve sonrasında cereyan eden bazı siyasi ve kanlı olaylar sonrasında geriye doğru birçok hadisin uydurulduğunu, hadislerin çoğunun dilden dile aktarıldığını, hadislere aynı zamanda İsrailiyatın girdiğini, hadislerin doğruluğunun içerik yönünden değil, ravi yönünden incelendiğini, bir hadisi doğru kabul etmek için rivayetin Kur'an'a aykırı olmaması, akıl ve mantık süzgecinden geçirmek gerektiğini, bu metodun İmamı Azam ve İmamı Maturidi’nin metodu olduğunu, hadislere temkinli yaklaşmanın hadis inkarcılığı olmadığını söyledim. Öğrencim bana, akla nasıl güvenileceğini, her kafadan bir ses çıktığını ifade etti. Kendisine aklı küçümsememiz gerektiğini, Kur’an’da ayet sonlarında Allah sürekli akletmenin önemine işaret eder. Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdıracağını buyuruyor dedim.

Kendisinin, kaburga kemiğinden yaratıldığını bugün hiçbir kadın kabul etmez. Bu anlayış kadını küçümseyen bir İsrailiyat ürünüdür. Her şeyi yoktan var eden Allah malzeme sıkıntısı mı çekiyor ki kadını erkeğin kaburgasından yaratacak. Okuduğun ayette Allah sizi nefsi vahideden yarattığını, ondan da erkek ve kadını yarattığını, erkek ve kadından da kadın ve erkek neslini çoğalttığını söylüyor. Nefsi vahideden nasıl kaburga anlamı çıkarılır, anlamakta zorlanıyorum. Ki erkek nasıl ki topraktan yaratılmış ise kadın da aynı maddeden yaratıldığını anlıyorum ben bu ayetten dedim.

Öğrencim, ikna olmadı elbet. Bu konuda hadis var dedi durdu. Bu sefer başka bir örnek verdim. Bugün anayasalar var, kanunlar var. Asıl olan anayasadır. Hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz. Kur’an anayasa ise hadisler de kanun hükmündedir. Rivayette kaburgadan yaratılmış dediği halde bize gelişinde şüphe olmayan Kur’an, nefsi vahide diyorsa, bu çelişkiden kurtulmanın yolu anayasa olan Kur’an’ın dediğini doğru kabul etmek zorundayız dedim. Bu hadisi İsrailiyat ürünü kabul etmek hadisi inkar etmek değildir. Bu hadisin rivayetinde sıkıntı vardır. Az sayıda Yahudi Müslüman olmuş. Onlar da insanın yaratılışı ayetlerini okuyunca Talmut’ta geçen hikayeleri ifade ederek bu bilgilerin tefsir ilmine girmesine sebep olmuş olabilirler dedim.

Yazıma son verirken yukarıda birkaç defa insanın hammaddesi olan nefsi vahideden bahsettim. Ne demekmiş bunu da ifade edeyim. Nefis: “can, canlı, ruh, akıl, insan, şahıs, kimlik, hayatın özü, bir şeyin kendisi...” gibi birçok anlama gelmektedir. Yine bu kelimeye hücre anlamı da verebiliriz. Bu durumda nefsi vahideye “tek hücre, tek canlı” diyebiliriz. Aynı ayette Allah kadın olsun, erkek olsun, insanı tek hücreden, bu tek hücreden erkek ve kadını, erkek ve kadından da erkek ve kadın neslini çoğalttığını açıklayarak insanın yaratılış, doğuş ve çoğalma sürecini anlatıyor. Yine birçok ayette Allah insanı toprak ve sudan yarattığını ifade ediyor. Buradan hareketle, nefsi vahideyi erkek ve kadını aynı toprak cinsinden yarattığını, insanın ham maddesinin toprak olduğunu anlarsak ayeti daha iyi anlamış oluruz.

19 Nisan 2023 Çarşamba

Ne Gam Ne Keder!

Hayat pahalılığı artmış,

Fiyatlar uçup gitmiş,

Ne gam ne keder! 

Bize ezanlar yeter. 


Et almış, başını gitmiş, 

Soğan zirvedeymiş, 

Ne gam ne keder! 

Bize bayrağımız yeter. 


Doğal gazın fiyatı yüksekmiş, 

Elektrik cep yakıyormuş, 

Ne gam ne keder! 

Bize seccade yeter. 


Paramız pul olmuş, 

Bu da fiyatlara yansımış, 

Ne gam ne keder! 

Bize Allah'ımız yeter. 

Başarıdan Başarıya Koşmanın İpuçları

Sabredeceksin. Zira sabreden zafere ulaşır.

Hep kazanma amacın olacak. Bu konuda B planın olmayacak. 

Merkeze kendini koyacaksın. Her şey senin etrafında dönecek. Her şey ve herkes sana çalışacak. 

Kendini iyi pazarlayacaksın. 

Algı yönetimini iyi bileceksin. 

Ne kadar doğru olduğun değil, hep sureti haktan görünmeyi iyi bileceksin.

Herkesin kendini sende gördüğü bir şeytan tüyün olacak. 

Kriz yönetimini ve krizi lehine döndürmeyi iyi bileceksin. 

Başkasını kötüleme konusunda şeytana pabucunu ters giydireceksin. Muhatabını hep savunur durumda bırakacaksın.

Rakibini iyi seçeceksin. Çevreni rakibinle korkutacaksın. Bunu temcit pilavı gibi o kadar çok söyleyeceksin ki bu korkuyu içlerinden atamayacak şekilde insanların içine işleyecek ve hep bir endişe hali yaşatacaksın. Doğurduğun bu korku onlara yeter de artar bile.

Yola çıkarken kutuplaştırma silahını hiç elinden bırakmayacaksın. Çünkü bu uğurda kutuplaştırma başarının yarısıdır.

Din silahını hiç yabana atmayacaksın. Onu emellerine alet edeceksin. Çünkü bu alan çok bitek topraktır. Harca harca bitmez.

Israr ve inattan vazgeçmeyeceksin. Özellikle inattan. İnat senden ayrılmaz senin bir parçan olacak. Hep ben diyeceksin. Buna Rabbena, hebbana da diyebiliriz. 

Kazanmak için her yolu mubah göreceksin.

Gerekirse yol arkadaşını yanından uzaklaştıracak, senden uzak olanı yanına çekeceksin.

Ekibini akşam sabah seni öven, ağırlığı olmayan kişilerden seçeceksin. Onlar pot kırdıkça, herkes diyecek ki düzgün ve maharetli kimse yok. Bir kendisi var diyecek.

Erkek deveye dişi diyecek, öl deyince ölecek, vur deyince vuracak kadar seni seven insanların sayısını artıracaksın. Başarmanın yarısı da sevdirmektir. Bunu başardın mı her yaptığında bir hikmet aranacak. Çünkü sevgi selinin karşısında kimse duramaz.

Çevrende seni her halükarda savunacak bol miktarda savunucu bulunduracaksın.

Başarılı olduğun alanları anlatma ve aktarmada kimse eline su dökemeyecek. Başarısız olduğun alanlarda ise mazeret, bahane ve gerekçe kılavuzun olacak.

Hamaset ve sloganla yaşayacaksın.

Bir taraftan sureti haktan görünürken diğer taraftan doğal olacaksın. Ağzının fermuarı olmayacak. Kızıp sinirlendiğine içinden ne gelirse ağzından boşaltacaksın.

En son söyleyeceğini ilk başta söyleyeceksin.

Dün dündür ve U dönüşünde kimse eline su dökemeyecek...

Tüm bunları ve daha fazlasını yaparsan, hiç zirveden inmeyeceksin. Bu iyiliğimi de hiç unutma. Sonra demedi deme.