27 Mart 2023 Pazartesi

Hayal Kırıklığı

Çocuğunuz vardır. Okumasını, en iyi okulları kazanıp okumasını, gözle gösterilir ve aranır bir meslek erbabı olmasını istersiniz. Çünkü kapasitesi vardır. Maddi ve manevi imkanları çocuğunuzun başarısı için esirgemezsiniz. Yani saçınızı süpürge edersiniz. Sonuç, çocuğunuz başarılı olamamış, hedeflediğiniz noktaya ulaşamamıştır.

*

Çocuğunuzun yetişmesi için elinizden geleni ardına koymadınız. Ne istedi, neye ihtiyacı varsa aldınız. Tek istediğiniz, milli manevi değerleri özümseyip yaşaması, değerlerimize yabancılaşmaması, yaşlandığınız zaman nasıl ki siz onu büyüttünüz, o da büyüdüğünüz zaman sizi görüp gözetsin. Geldiğiniz nokta itibariyle rüzgardan esirgediğiniz çocuğunuz size bakmıyor.

*

Çocuğunuz ticaret yapmak istedi. Siz de her türlü sermayeyi sağlayarak çocuğunuza işletmeyi teslim ettiniz. Çocuğunuz çalıştı, çabaladı ana sermayeyi artıramadığı gibi önce yerinde saydı. Sonra gerisin geri gitmeye başladı. Bir bakmışsın ki çocuğunuz işinizden tırnağınızdan artırıp teslim ettiğiniz sermayeyi yok etmiş ve işletme külliyen zarar ediyor.

*

Çocuğunuzu milli manevi değerlerle yetiştirdiniz. Gözü kara, tuttuğunu koparan biri. Siyasete merak sardı. Dedi ben bu işi yaparım. Baba olarak her türlü desteği verdiniz. Başarısı için duayı esirgemediniz. Ehil kişilerle iyi bir ekip kurdu. Kitleleri arkasında sürükledi. İyi ekiplerle bir süre güzel işler yaptı. Güzel işler yaptıkça seveni ve destekçisi arttı. Başarısını da taçlandırdı. Çünkü aldığı destek rakiplerinin toptan desteğinden fazla oldu. 

Bir zaman geldi ki ben bu işi yapıyorum. Başarıda payım büyük. Bu işi bir başına yaparım. Ekip ruhunu geri plana itti. Sadık insanlarla yoluna devam etme kararı aldı. Önce zirvede yerinde saymaya sonra gerilemeye başladı. Geriledikçe geriledi. Üslubunu bozdu. Zikzak çizmeye başladı. Duruşunu değiştirdi. En son söyleyeceğini ilk başta söyler oldu. Geldiği nokta itibariyle klasik hale gelen başarısı tehlikeye girdi. 

*

Her şeyine kefil olduğunuz ve güvendiğiniz bir çocuğunuz var. Bunu da göğsünüzü gere gere söylüyorsunuz. Çevrenizde herkes çocuğunuzdan bahsedince baba olarak göğsünüz kabarıyor. Tek tük eleştiri getirenlere gönül rahatlığıyla ve kendinizden emin bir şekilde cevap veriyorsunuz.

Bir zaman geldi ki işler tersine gitmeye, çocuğunuz güven vermemeye başladı. Dün ölümüne övüp destek verenler eleştirir ve uzaklaşır oldu. Siz eleştirilere cevap veremez ve savunamaz hale geldiniz. Çocuğunuza rakip olamayanlar rakip gibi görülmeye başladı.

Bu durumda nasıl bir haleti ruhiye yaşarsınız? Yaşadığınız tam bir hayal kırıklığı olur. Çünkü ne ummuştunuz, ne buldunuz.

26 Mart 2023 Pazar

Korkmam, Korkarım

Nefsini bilen Rabbimi bilir” sözü hadis olarak rivayet edilse de hadis değildir. Yalnız mana bakımından doğru bir sözdür.

Kendisinin nasıl biri olduğunu bilen insandan korkmam. Çünkü,

Kişinin kendini bilmesi, ne olduğunu, nasıl biri olduğunu bilmesi demektir. 

Kısaca haddini bilmesi demektir. Haddini bilen kendisini gizlemez, eksikliklerini itiraf eder.

Yaptığının yanlış olduğunu söyleyenlere kızıp sinirlenmez, sesini yükseltmez, ayar vermeye kalkmaz. Bu yönüm benim de hoşuma gitmez der ve muhatabına teşekkür eder.

Kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışanlara, ben aslında öyle değilim der. 

Övmeye kalkanlara yüzü kızarır, estağfurullah der ve keşke dediğiniz gibi olabilsem der.

Olup biten her şeyi kendinden menkul bilmez. 

Dünyanın merkezine kendisini koymaz. Dünyanın kendi etrafında dönmesi gerektiğine kendisini ve çevresini ikna etmeye çalışmaz. 

Kibir budalası değildir. Tevazuu elden bırakmaz. 

Ne idim ne oldum demez. 

Böyle birinin ne zaman, ne yapacağını, nasıl tepki vereceğini, hata yapsa da hatasıyla yüzleşeceğini, bundan dolayı mağdur ettiklerinin de gönlünü alacağını bilirsin. Böyle biri, etrafına pozitif enerji verdiği gibi övülmekten pek hoşlanmaz, kendisini ön plana çıkarmaz. Hasılı böyle biri kendisiyle barışık olduğu gibi etrafıyla da barışık olur. Kendisinden zarar gelmediği gibi bulunduğu yerde katma değer üretmeye devam eder.

Kimileri de vardır ki kendini bilmez, bilmediğini de kabul etmez. Kendisini bilmeyince haliyle haddini de bilmez. İşte bu tiplerden korkarım ben:

Kendisini her daim olduğundan farklı göstermeyi bilir. Öylesin diyenlere karşı küplere biner.

Ne mazereti biter ne gerekçesi. Egosu tavan yapmıştır ama bunu kabul etmez. Kendisini derviş gibi göstermeden çok mahirdir.

İşler istediği şekilde gitmezse ağzını bozar.

Kendisinden ziyade günah keçisi ilan ettiği ile uğraşır.

Pek özür dilemez. Özür dilemesinin kendisine prim getireceğine inanırsa, bunu da eğer mağdur etmişsem türünden yuvarlak cümlelerle ifade ederek savuşturur.

İçiyle kavgasını büyük devletlerin verdiği vekalet savaşı gibi başkası üzerinden yürütür.

Erbabından Anlam Yüklü İfadeler

Hanımı ile anlaşamayan bir bedeviye “sebep nedir?” diye sorarlar:

“Mahremim hakkında konuşmam” der. Karısını boşayınca tekrar sorarlar; “sebep neydi?” diye. 

“Başkalarının mahremi hakkında konuşmam” der.

*

Hz. Fatıma, ”Hayırlı hanım nasıl olur” sorusuna:    “Hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen, beyini de haramlarda gezdirmeyen hanımdır.” diye cevap verir.

Hz. Ali, ”Hayırlı bey nasıl olur” sorusuna;

"Hayaliyle de olsa haramlarda gezmeyen, hanımını da haramlarda gezdirmeyen beydir.” diye cevap verir.

*

“Neden hayat hikayeni yazmıyorsun?” diye sordular. 

“İki yanımdaki iki melek zaten yazıyor” dedi gülümseyerek. Gökhan Özcan, Yenişafak, 16/03/2015

*

"Ölen kim olursa olsun yaşayana düşen şey derin bir sükuttur". Fatma Barbarosoğlu, Yenişafak, 16/03/2015

*

Gündüz böbürlenenin gece horuldayandan ne farkı var? Gökhan Özcan

*

"Benim kıymetimi bilemediler” dedi biri. “Halbuki fiyatını her fırsatta hatırlatıyordun!” dedi diğeri. Gökhan Özcan

*

"Herkesin kerameti kendinden menkul doğruları var artık ve yazık ki çoğu zaman ahlaki olmak gibi bir mecburiyeti yok bütün bu doğruların. Ancak kendilerini kandırabilenler başkalarını da kandırmayı başarabilir. Gökhan Özcan, 26/03/2015 Yenişafak