Yetişkinlerin ağzında 32 diş bulunur. Her biri birbirine
kenetlenmiş bir şekilde yan yana dururlar. Kimine köpek dişi, kimine azı dişi,
kimine kesici diş adı verdiğimiz bu dişlerin her birinin ayrı görevleri var.
Kimi parçalar, kimi çiğner. Bu görevlerini yaparken de aralarına bir yabancı
almamaya özen gösterirler. Çünkü ne zaman aralarına bir yabancı girse huzursuz
olurlar ve işlevlerini tam yerine getiremezler. Vefalı bir yol arkadaşlığıdır
bunlardaki işlev ve görüntü.
Dişçiye gidersin şu dişim sancı yapıyor, çekiver diye.
Hiçbir dişçinin aklına ilk önce o dişi çekmek gelmez. Muayenesini yaptıktan
sonra önce diş ağrısını durdurmak ve ağızdaki şişkinliği indirmek için ilaç
tedavisi önerir. Ağrı ve sızı kesildikten sonra dişin çürüyen yerlerini
temizler, dolgu yapar. Umudunu kestiğin diş yeniden diğer yol arkadaşlarıyla
birlikte görevini ifa etmeye devam eder. Bu diş bir müddet görevini yaptıktan
sonra tekrar sancı yapar ve yeni bir dolgu işlevini yerine getiremeyecekse bu
sefer diş hekimi kanal tedavisi uygular. Bu tedaviden sonra dişi korumak için
gerekirse kaplama yapar. Diş tedavisi sadece bu anlattıklarımdan ibaret değil.
Diş etlerinde sıkıntı varsa diş hekimleri hakeza tedavi uygular. Her diş hekimi
dişleri korumak için doğru fırçalamanın nasıl olması gerektiğini hastasına
uygulamalı olarak da gösterir.
Anlatmak istediğim bir diş hekimi asıl dişi korumak için
her yol ve yöntemi uygular. En son çare dişin çekilmesine karar verir. Hasta bu
şekil dişleri çekildikçe yeni diş yaptırır ama ağza sonradan giren hiçbir diş
önceki dişlerin yerini tutmaz.
Aralarında müthiş bir iş bölümü olan dişleri görünce
nedense hep aklıma birlik ve beraberlik gelir. Anca beraber kanca beraber
derler. Bir hastalıktan dolayı dişlerden biri işlevini yerine getiremezse
diğerleri onun görevini üstlenerek yardımcı olur. Dişin birinde bir ağrı, bir
sızı meydana geldi mi diğerleri oh olsun demez, onunla beraber aynı acıyı
duyarlar. Küsüp bana ne deyip çekip gitmezler. İyi günde de kötü günde de
beraberler.
Gelelim bize. Birbirine kırılan, küsen, kavga eden
insanoğluna dişlerimiz ve dişleri bir arada tutmak, son ana kadar onlardan
faydalanmak için çaba üstüne çaba gösteren diş hekimleri en güzel örnek. Biz ne
yapıyoruz? En ufak bir şeyde kapıyı çarpıp gidiyoruz.
İzin verirseniz işi siyasete getireceğim. Bir zamanlar
tıpkı dişlerimiz gibi bir ve beraber olan, iyi günde kötü günde birbirine sırt
veren, birbirlerinin eksikliklerini kapatan bir ekip vardı. Rakipleri gıpta
ederdi bunların birbirlerine olan kenetlenmesini. Bu sayede çok güzel
hizmetlere imza attılar. Dişler gibi yol arkadaşlığı yapan bu ekip nerede
şimdi? Birliklerinde yeller esiyor. Çünkü her biri 32 diş ile birlikte yolculuk
yapacağına, etrafına kotardıkları birtakım dişlerle birlikte baş olma yolunda.
Kopan kopana, kaçan kaçana… Merak ettiğim tek başına işlevini yerine
getiremeyecek ve gücünü zayıflatacak bu hareket kimin işine yarar? Bu kişiler
fikirde, düşüncede ayrışsalar başka çare yok. Herkes başının çaresine baksın
diyeceğim. Aynı düşünce yapısına sahip olmalarına rağmen eskisi gibi bir araya
gelemiyor, sırt sırta veremiyor. Etrafımızın ateş çemberi olduğu, ülke
siyasetinde kendilerinin daha önce içinde yer aldığı hareketi bitirmeye
azmetmiş siyasi gruplar bir araya gelerek son vuruşu yapmaya çalıştıkları bir
ortamda bu ayrılık ve gayrılık olsa olsa bir akıl tutulması olur. Rakipleri
farklı partilerde olsa bile, düşünceleri tam uyuşmamasına rağmen bir araya
gelebiliyor iken bu aynı düşüncenin insanları eski gibi bir araya gelip sırt
sırta vereceği yerde her biri baş olma sevdasına düşüyorlar. Merak ettiğim
parçalanarak ülke yönetiminde söz sahibi olabilirler mi?
Yapmaları gereken tüm anlaşmazlıkları ve kırgınlıkları bir
tarafa bırakarak yeniden bir araya gelmeleri. Tıpkı dişlerimiz gibi yan yana dizilmeleri.
"Cemaatte rahmet, ayrılıkta azap var" hadisini düstur edinerek
birlikte hareket etmeleri. Bir araya gelme iradesini gösteren, sevenlerinin
gözünde taht kurduğu gibi bu uğurda ilk adımı atan dinen sevap bile kazanır. Bu
aşamada lidere düşen, diş hekimliği görevidir. Hiçbir dişi söküp
atmayacak. Diğerlerine düşen görev ise tıpkı dişler gibi yan yana dizilmeleri
ve verilen görevleri yapmaları. Bunların bir araya gelip birlik olmaları farzı
ayın gibi bir şey. Yoksa bu ayrılık kendilerini bitirdiği gibi inandıkları
davalarını da bitirir. Benden söylemesi.